IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


Üye Günlüğü - Defteri Üye günlüğünüze bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2023, 14:16   #1
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Eskiye Özlem..

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Akşam ezanı okununca herkes evine girerdi. Akşam çalışılacak işler, gezilecek yerler yoktu. Evde huzur vardı.
Yemek menüsü pek değişmezdi. Ekmek yemeğin paşası, bulgur pilavı vezirdi.

İhtiyaçlarımız azdı, çünkü azgın değildik.
Gaz lambasının ışığında yapılan sohbetler çok uzun olmazdı. Hem idare lazımdı hem de gece 12’ye kadar izleyeceğimiz dizilerimiz yoktu.
Erken yatardık. Bu yüzden sabah namazı kaçmazdı. Zaten hayat namazla başlardı. Sabah namazına kalkanların riya ile de işi olmazdı.

Riya fışkıran sosyal medya da yoktu. Her şeyimizi, herkesle değil ev halkıyla ya da dostlarla paylaşırdık. Onlar bilirdi kıymetini çünkü. Sevincinde sarılır, üzüntünde sırtını okşardı. Dokunmak “like” (beğeni) atmaya benzemezdi.
Radyoda “fake news”ler (sahte haberler) yoktu doğrulayacağımız ya da işimize gelince “kesin doğrudur” diyeceğimiz”…
Siyaset mi? Yapanların işiydi. Bu kadar “uzman” yoktu.

Dolar artınca değiştirmekten korktuğumuz ithal mobilyalarımız yoktu. Bir çift halı, kamıştan 12 duvar yastığı ve bir karyola ile evlenirdik. Torunlarımız da o yastıklara yaslanırdı.

Ayrı eve çıkmazdık evlenince. Evlenen her “oğlan” için bir oda eklenirdi eve. Öderken ömrümüzü tüketen tüketici kredilerine gerek yoktu. Tüketmek istemiyorduk ki… Kanaati sadece bilmez, sonuna “kâr” ekler, olurduk. Olgunduk. Sen olmazsan olgunlaştırırdı hayat.
İyinin kötüden çok olduğu günlerdi. Güzel günlerdi. Geri gelmeyecek…
________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:17   #2
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Bi Tutam Mutluluk Küçüklüğümüzde yün döşekler serilirdi sobanın kenarına. Üzerimize bizden ağır yorganlar örtülürdü ve başımızı o taş gibi yastıklara koyduğumuz anda uyurduk. Büyüyünce konforlu yataklarımız ve
kuş tüyü yastıklarımız oldu. Yastıklarımız ve yorganlarımız hafifledi, ancak bu kezde hayat tüm ağırlığıyla bindi omuzlarımıza.
Önce uykumuzun ve sonra ağzımızın tadı terketi bizi. Ve annelerimizin ucundan ısırarak bize
yedirdiği yufkalı dürümlerin tadını, zengin
sofralarımızda bulamaz olduk.
Çok şeyin tadını bilmeden büyüdük belki, ama sevgi hiç eksik olmadı kursağımızdan. Çünkü yürekleriyle beslediler bizi anne ve
babalarımız. İşte bu yüzden, geriye bakınca ilk aklımıza
gelen yaşadığımız o yoksulluk ve yokluk değil, o yoksulluğun bile üstünü örtebilen o insanların kocaman yürekleri. Ve annelerimiz hep haklıydı, büyüdükçe arttı dertlerimiz. Biz (yas)landıkça, onlar yaşlandı..

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:17   #3
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Eski zamanların birinde yaşarmış güzel insanlar
Pencerelerden çiçekler, yüzlerden samimiyet,
Yüreklerden vefa eksik olmazmış..
Her daim birbirini yoklayan
Çekinmeden kapısını çaldığın
Kardeşinden öte komşular.
Bende var sende de olsun ,
Bugün bana yarın sana yardımlaşması..
Sokaklarında koşup oynayan çocuklar,
Domates biber patlıcan satan amcalar,
Eski elbiselerini verip yerine mandal leblebi keçiboynuzu aldığın eskiciler.
Her daim tüten bacalar,
Minicik evlere dolu dolu misafir sığdıran güleryüzlü teyzeler
Sıcacık sarılmalar , içten kucaklamalar.
Şimdi bir hayal gibi hepsi
Bir tek o zamanlarda yaşayanların bildiği
Öyle uzak, öyle nefessiz.
Geçmişten bir masal dinlediniz....

*İnan Durak Taş

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:17   #4
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

“ Dokuz yaşındayım, yıl 1961.

Annem benim doğum günüm için pasta yapmış.

İlk defa o zaman mum üfleyip bir dilek tuttum.

Dileğim de şu;

O sıralar Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olacak.

Ben de dedim ki ne olur beni de yanına alsın.
O kadar inandım ki dileğimin gerçekleşeceğine, ben bir çanta yapıp beklemeye başladım.

Güya Sovyet Elçiliği'nden gelip alacaklar beni. Ama sağdan soldan duyuyorum onlar komünist diye.

Diyorlar ki; aman komünist onlar. Olsun diyorum, ben de komünist olurum.

O sıralarda, bizim giriş katında üniversite öğrencileri oturuyor. Annem onlara da komünist diyor.

Biliyorum onlar bizim kömürlükte kitap saklıyor.
Ben gittim, yürüttüm bir tane.

NazımHikmet’in şiirleri. En kısasını buldum ezberledim.

Dedim ki, şimdi Ruslar gelirse, ben bu şiiri okurum onlara.
Onlar da der ki, tamam bu da bizden, götürürler beni.

Neyse…
Tarih 12 Nisan. Uzay mekiği fırlatılacak, Vostok 1.

Ama hâlâ gelen giden yok. Ben diyorum unuttular herhalde beni.

Mekik fırlatıldı, herkes dua ediyor mekik atmosferi geçsin, uzaya çıksın diye.

Bir ben diyorum ki, yarı yolda dursun dönsün beni alsın. Belki bir de Amerikalılar, Vostok’un uzaya çıkmaması için dua ediyordu.

Neyse… Bütün gün radyonun başında içimden o şiiri okudum:

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ne zaman bu şiiri okusam uzaya gitmiş kadar olurum.

Altmış beş yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum, çocuk gibi.

Yine imkânsız bir dilek tabii.

Ne diledim biliyor musunuz?

İyi bir insan olmayı.

Haluk Bilginer / Şahsiyet

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:19   #5
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

.



~ANNE SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM ... ~

Yine akşam karanlığında varmıştık mahalleye.Çukurkayalıklarda oynarken birçok defa düştüğüm için ayaklarım yine yara içinde kalmıştı. Arkadaşlarımdan ayrılıp eve yöneldiğine, annemin avlu kapısının önünde sinirle beni beklediğini gördüm.Daha önce defalarca uyarmıştı beni uçurumlarla dolu o yüksek kayalıklara gitmemem için.Fakat ozamanlar yaramazlık kanıma işlemiş gibi durduğum yerde duramıyordum.Korkuyla yaklaştım yanına.Arkasında birşey sakladığını hissetmiştim.Birkaç adım daha korkuyla yaklaştığımda, elini arkasından çekmiş ve bizim yörede"çıpçık"dediğimiz taze ve kırılması zor bir filiz dalı çıkarmıştı...

- "Anne vallahi birdaha gitmeyeceğim... -" diyecek olduğum an ise bana vurmaya başlamıştı. Her vuruşunda esnek filiz dalı vücudumda derin bir kızarıklık ve acı bırakıyordu.-"Ben sana birdaha o uçuruma gitmeyeceksin demedimmi? Yüreğimemi indireceksin benim sen?-" diye bağırıp çağırırken bir yandan gözyaşı döktüğünü görmüştüm.Babam evden koşup zor durdurmuştu annemi.Ben ise "-madem üzülüyor, bana neden vuruyor-" diye içten içe bu durumu sorgulamaktan kendimi alamamıştım.Belki vücudumdaki acıyla bir saat ağladım o akşam.Ve annemle küsmeye karar verdim bu yaptığından dolayı.Yapyığı yemeği yemiyor, bana laf atınca cevap vermiyor,annemle aynı ortamda bulunmamaya özen gösteriyordum...

Hemen yanımızda evleri olan amcamlarda yemeğe başlamıştım yemeğimi. Ve tam bir ay hiç konuşmadım annemle.Ne kadar yanıma gelip, arayı yumuşatmaya ve benimle konuşmayada çalışsa da oralı bile olmadım.Geceleri odama geldiğinde uyuyor numarası yapardım.Oda gözyaşlarıyla saçlarımı okşardı.Fakat tüm bunlara rağmen sokak ortasında beni dövmesini affedemiyordum...Biryanda hergün Çukurkayalıklara gitmeye devam ediyordum arkadaşlarımla.Birgün yine oradayken, aramızda bir yarış düzenlemiştik.Kayaların en zirvesine kim çıkarsa yarışı o kazanacaktı.Dizlerimiz yara içinde kalmıştı daha ilk metredelerde.Elimden geleni yapıp en zirveye çıkmıştım dakikalar içinde.Yarışı kazanmıştım.Fakat tam aşağıya ineceğim sırada merdiven olarak kullandığım taşlardan biri biranda ayağımın altından kayınca,küçük bir kaya parçasına zor tutunabilmiştim.Fakat ellerim yorulmaya başlamıştı biraz sonra ve ne yapsam oradan birtürlü kurtulamıyordum.

Arkadaşlarıma hemen köye gidip babamı çağırmalarını söyledim.Fakat hasat zamanı olduğu için evde birtek annem varmış o gün.Ve olayı duyunca korkudan yüzü bembeyaz halde gelmişti Çukurkayalıklara.Ve bulunduğum noktaya kadar gelip, beni kurtardı. Biraz aşağıda basabileceğim başka bir taşa erişmeyi sağladı ve ben aşağıya inip annemi beklemeye başladım.Fakat yükseklik korkusu olduğu için başı dönmeye başlamıştı o anda ve biranda tutunduğu yerden ellerini bırakmış ve uçuruma yuvarlanmıştı.Korkudan ne yapacağımı bilemiyor ve sürekli ağlıyordum annemi uçurumun dibinde kanlar içinde gördüğüm için.Babamama biri haber vermiş olacakki, koşarak gelmişti dakikalar sonra. Annemi kucağına aldığı gibi şehre doktora götürdük birlikte...

Fakat annem uçurumdan düştüğünde, vücudu çok ağır hasar almıştı.Ve o günden sonra felç kaldı.Ne konuştu, ne yürüyebildi... Hastahaneden eve geldiğimizde salonda büyük bir pasta görmüştüm.-"Canım oğlum doğum günün kutlu olsun-" yazıyordu üzerinde.O akşam yüreğimdeki acı ve suçluluk duygusuyla hiç durmadan ağladım.Ve o günden sonra kendimi hiç affedemedim.Her gece, evdekiler uyuduğunda annemin yanına giderek saçlarını ben okşuyorum bu defa... - "Gülüşünü, benimle konuşmanı okadar özledimki anneciğim...-"derken hıçkırıklara boğuluyordum.Annemin o gün neden beni dövdüğünü şimdi çok iyi anlamıştım.Bana söz dinletemediği için, korkutma yolunu seçmişti... Bana birşey olacak korkusuyla gözyaşı dökmüştü vururkende...

Anneler,evlatları için gözlerini kırpmadan canlarını verebilirler...Hadi şimdi hayattalarken uzaktaysa arayalım. Yanımızdalarsa ellerini öpüp ne kadar sevdiğimizi söyleyelim onlara Annelerimizin kıymetini bilmek dileğiyle...

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:19   #6
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

..



Çok güzel anlatılmış, Erdal Yazıcı fotoğrafı ile de pekiştirilmiş.

“Televizyon yoktu..
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...
Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna ram olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı...
Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
...
Ne güzel cahildik.

Mutluluğun resmini çiziyorduk..

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:20   #7
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Yaş ilerledikçe eskiye özlemin başlaması,
Denenmiş dostların aranmasından ibarettir aslında...
Moda deyimiyle "nostalji ",
Tüm geçmişin gözde tütmesi değil,
" Gözde ve yürekte tüketilmemiş " dostlukların
Bir daha yaşanma isteğidir....

Tayfun Talipoğlu

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:20   #8
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Ne güzelmiş
Çekirdeği bardak hesabıyla aldığımız günler.
Bakkaldan tabakla reçel aldığımız,
Yarısını yolda döke döke yediğimiz yoğurtlar
Teneke kutularda buram buram kokan bisküviler,gofretler...
Çayı, şekeri ödünç istemekten utanmadığımız
Kimseyi evindeki eşyaları için küçümsemediğimiz ,
Dört beş kardeşin aynı tabaktan yemek yiyip
Kolay kolay hasta olmadığı zamanlar..
Komşu amcadan azar işitip
Öğretmenden sıra dayağı yediğimiz
Mızıkçılık yapanla küsüp
Ertesi gün unutarak, elele oyuna daldığımız zamanlar..
Gamsız, dertsiz, tasasız,
Hepimizin, biz gibi olduğu ,
Herkesin, herkes gibi olduğu zamanlar...

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:20   #9
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

..





Eskiden “Banyo taburesine oturmadan önce su döken nesiliz biz.
Annemizin sinirlenince kafamıza ‘dannk’ diye ses çıkartan taslarla yıkandık,
Banyodan sonra havluya sarılıp sobanın yanına geçtik..
Saçlarımızdan düşen suları sobaya düşürür cısss sesini dinlerdik.
En güzel mahalle maçlarını annemizin zamansız banyo yaptırmaları yüzünden kaçırdık.
Cumadan verilen ödevi pazar akşamı yapan nesiliz.
Aynı simidi 2-3 kişi yiyip aynı şişeden gazoz içtik.
Arkadaşın bisküvisinden alınca içi yanan değil mutlu olan nesildik.
Anne terliğinin tadına doyumsuz bakmış,pazar banyosunu genelde leğende ülfet sabunu ve maşrapayı kafasına yiye yiye yıkanmış tertemiz çocuklardık.
Her sabun kokusunda çocukluğum aklıma gelir bu yüzden..
Bizler kardan adam yapıp erimesin diye dua eden çocuklardık.
Sokak oyunundan vazgeçemeyip,
Salça ekmek yiyip doyan çocuklardık.
Yere düşen ekmeği öpüp başımıza koyardık,
Tuvaleti geldiğinde annesi eve alır korkusuyla sokağa çiş yapan çocuklardık.
O günler çok çok güzeldi hele hele bugünlerle karşılaştırıldığında.”
Çocuk gibi çocuktuk biz!.
Huzur ve saygı da vardı,
mutluyduk küçücük dünyamızda ….
Sabahtan aksama kadar oyun oynardık.
Karnımızın acıktığını unuturduk oyun oynarken.
Gazoz kapaklarıyla oynayan çocuklardık,
Çelik çomak oynardık,
çember çevirirdik,
çomaktan bez bebekler yapardık, ekmeğimize toz seker atıp yerdik
Yaprakları içine pirinç diye kum koyar sarardık
Ölen bir kuş görürsek gömer mezar yapar dua okurduk mutluyduk…
Çam ağacının kabuğundan araba traktör yapardık, yaramazlık yapardık annemizden dayak yememek için saklardık, ilkokulda soba ile ısınırdık…
Biz küçükken çok büyüktük.
Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık.
Güzeldik biz küçükken.
Arkadaşlarımızla beraber bir gece uyuyabilirsek eğer velinimetti bizim için, çok lükstü, hayaldi belkide…
Bizler bahçeli evlerimizde çevremizdeki insanlara güvenerek büyüdük.
Annelerimizin dizlerinin dibinde sokakların, bahçelerin, ağaçların, tozun toprağın kokusunu içimize çekerek büyüdük.
Kapı önlerine paspas serip evcilik oynardık, kapı önünde çizgili oynardık, kaldırım taşına oturur saatlerce oyalanırdık…
Oyuncaklarımız mutfak eşyalarımız yoktu….
Ekmeğin arkasındaki kağıdı sökmek için uğraşırdık,hep kağıt kalırdı…
Bizim hiç bir şeyimiz yoktu ama yine de mutluyduk.
O günleri yine doya doya yaşamak için neler vermezdim ki…!
Biz çocuk gibi çocuktuk…!

________________

Sanalı bıraktım..
 
Alt 21 Mart 2023, 14:21   #10
Memories last forever.
Alisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

..




Basit yaşardık eskiden ,
Kolaydı hemen hemen her şey
62den tavşan iki çizgiden insan yapardık...
Okulda tenefüste bir simit bir ayrana doyardık,
Eve gelince Allah ne verdiyse yer kalkardık
Yok sebze yemem yok ketçap mayonez olmazsa patates sevmem,
Hibi şeylerimiz yoktu şimdikiler gibi..
Gözümüz kara sanırdım o zamanlar ,
Hani özgürce akşamın darına kadar sokaklarda oynarken,
Meğer gözümüz kara değil insanlar kötülük bilmezmiş ...
Basit şeylerden mutlu olur ama her zorluğunda üstesinden gelirdik..
Şimdikiler gibi her paçası tutuşan gibi,
Hadi yaşamaktan vazgeçip işin kolayına kaçıp
Ya intihar ya yanlış yollar değildi bizim zamanın çocuklarında çözüm yolu...
İki kurdele takınca saçımıza güzel olduk sanıp mutlu olurduk,
Şimdi varsa paran çirkin ol ,yat dur bıçak altına ,
Sebep , güzel olacağız ya...
Bıçaktan korkuyorsan no problem , shop programlar ne güne duruyor tellerde ...
Tv de bir kanal ikide çizgi film oh al sana mutluluk ,
Şimdi o bile zor kanal çok
Kararsızlık mutsuz ediyor daha hiç bir şey izlemeden ...
Uğur böceği kumbaralar vardı birikimi damla damla yaptıran yalnızca güzel özel şeyler için açılan ,
Şimdi parayı bulan çocuk genç hepsi ya avm bir marka peşinde , yada kafelerde ...
Basitti mutluluk zorluydu insanlık insandan sayılabilmek ,
Şimdi mutluluklar zorlu insanlık basit çocuk oyuncağı ,
İnsandan sayılmaya gelince ,
O en kolayı kafa kağıdı olan herkes şimdi insan ...

AHRÂZ SNR

________________

Sanalı bıraktım..
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:10.