14 Temmuz 2022, 18:48 | #1 |
Allen ginsberg - amerika
Amerika sana her şeyimi verdim,şimdi bir hiçim ben.
Amerika, iki dolar yirmi yedi sent 17 Ocak 1956. Kendi kafama bile dayanamıyorum. Amerika, ne zaman bitireceğiz insanlarla savaşı? Al da kıçına sok atom bombanı. Keyfim yerinde değil, sıkma canımı. Kafam düzelmeden yazmıyacağım şiirimi. Amerika ne zaman melekleşeceksin? Ne zaman soyunacaksın çırılçıplak? Ne zaman bakacaksın kendine mezarlıktan? Ne zaman yaraşır olacaksın milyonlarca troçkistine? Amerika neden gözyaşı dolu kitaplıkların? Amerika yumurtalarını Hindistan'a ne zaman yollayacaksın? Amerika bu senin çılgın isteklerinden artık bıktım. Ne zaman süpermarkete gidip gerekeni alabileceğim güzel gözlerimin hatırı için? Amerika ne de olsa bir sen varsın, bir de ben kusursuz olan, öteki dünya değil. Şu makinaların da sıkıyor artık beni Bana ermiş olma isteğini sen verdin. Bir başka yolu olmalı bu tartışmayı sona erdirmenin. Burroughs Tanca'da şimdi, döneceğini de sanmıyorum, korkunç bir şey bu. Sen de korkunçlaşıyor musun, yoksa bir eşek şakası mı bu? Konuya gelmeye çalışıyorum. Saplantılarımdan vazgeçmeyi reddediyorum. Amerika itip kakma öyle, ben ne yaptığımı biliyorum. Amerika erikler çiçek döküyor. Aylardır gazetelere bakmadım, her gün birileri yargılanıyor insan öldürmekten. Amerika Wobbly'leri düşündükçe duygulanıyorum. Amerika küçükken komünisttim ben, pişman da değilim. Şimdi her fırsatta marihuana içiyorum. Günlerce evde oturup kenefteki gülleri seyrediyorum. Ne zaman Çin Mahallesine gitsem sarhoş olup kimseyle düzüşemiyorum. Sen beni asıl Marx okurken görecektin. Hiçbir şeyim olmadığını söylüyor ruh doktorum. Rabbin Duasını okumayacağım. Mistik hayaller görüyor, kozmik ürpermeler geçiriyorum. Amerika sana daha söylemedim Max Amca'ya yaptıklarını Rusya'dan geldikten sonra. Sana sesleniyorum Amerika. Duygusal hayatını Time Dergisinin yönetmesine göz yumacak mısın? Şu Time Dergisine de çok bozuluyorum. Her hafta düzenli okuyorum. Kapağı hep bana bakıyor köşedeki şekercinin önünden gizlice geçerken. Berkeley Halk Kitaplığının bodrum katında okuyorum Time'ı Durmadan sorumluluktan söz ediyor bana. İş adamları ciddi. Film yapımcıları ciddi. Herkes ciddi benden başka. Birden anlıyorum ki ben Amerikayım. Gene kendi kendimle konuşmaktayım. Asya ayaklanıyor bana karşı. Bir Çinlinin bile şansı yok bende. Yeniden düşünsem iyi olacak ulusal kaynaklarımı. İki plaka marihuana, milyonlarca cinsellik organı, asatte 1400 mil hızla giden basılamıyacak bir özel edebiyat ve yirmi beş bin akıl hastanesi ulusal kaynaklarım. Zındanlarımı, beş yüz güneş ışığı altında saksılarda yaşıyan milyonlarca hakkı yenmiş insanı hesaba katmı- yorum. Fransa'daki genelevleri kapattım, şimdi sıra Tanca'dakilerde. Katolik olmasına katoliğim ya, gene de Cumhurbaşkanı olmak bütün tutkum. Amerika senin bu budala havanda nasıl kutsal bir övgü yazarım? Ben de Henry Ford gibi işi bırakmıyacağım benim dörtlükler de onun çıkardığı otomobiller kadar kişisel, hem de daha özgün çünkü her biri değişik cinsiyetten. Amerika sana tanesi 2500 dolara dörtlüklerimi satacağım, verdiğin her eski dörtlüğü de 500 dolar eksiğine alacağım. Amerika Tom Mooney'i serbest bırak. Amerika İspanyol Cumhuriyetçilerini kurtar Amerika Sacco Vanzetti ölmemeli Amerika Scottsboro çocuklarıyım ben. Amerika ben yedi yaşındayken komünist hücre toplantılarına götürürdü beni anam bir bilete bir avuç dolusu leblebi satarlardı bize bir bilet beş sent konuşmalar parasızdı herkes melek gibiydi duyguluydu işçilere karşı her şey o kadar içtendi ki bilemezsin partinin 1935'te ne kadar iyi bir şey olduğunu Scott Nearing sapına kadar erkek heybetli bir ihtiyardı Bloor Ana ağlatmıştı beni bir kez de Israel Amter'i görmüştüm orda yakından. Herhalde herkes birer casustu. Amerika gerçekten savaşa girmek istemiyorsun biliyorum. Amerika o kötü Ruslar savaşı isteyen. O Ruslar o Ruslar sonra o Çinliler. Evet o Ruslar. Çiğ çiğ yutmak istiyor bizi Rusya. Rusya iktidar delisi. Otomobillerimizi almak istiyor garajlarımızdan. Şikago'yu ele geçirmek istiyor. Bir Kızıl Reader's Digest istiyor Rusya. Sibirya'ya götürmek istiyor otomobil fabrikalarımızı. O koca bürokrasi işletsin istiyor benzin istasyonlarımızı. İyi bir şey değil bu. Of. Var Rusya öğretmek Kızılderililere okumak. Var istemek koca koca zenciler. Yaa. Var bizi çalıştırmak günde on altı saat. İmdat. Amerika bu işin şakası yok. Amerikan televizyonu seyretmekten edindim bu izlenimleri. Amerika doğru mu bütün bunlar? En iyisi hemen kolları sıvamak. Doğrusu ne askere gitmek istiyorum, nede fabrikada tornacı olmak, hem gözlerim iyi görmüyor, hem de ruh hastasıyım üstelik. Amerika o biçim bir omuz da ben veriyorum şu dönen çarka. |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|