18 Ekim 2021, 07:56 | #1 |
Aklı selim
kifayetsizim izahta…!
nasıl da kurtulamadım nefsime tenezzülden, cehâletimden uyanamadım dilimin gafletinden, yanılgımın rehâvetinden . her aydınlığı yangın sandım... söndürmeye çalıştıkça yandım . bulandırdım suyu sığlığımla…bana susmak düşerken edep yoksunu paslı dilim vara-yoğa konuşup durdu...bildiklerinden bilmediklerinden sanki vicdanım hissiz, kulaklarım sağır, gözlerim âmâ… yararlanamadım içimdeki insanî cevherimden idrâk edemedim…! adımladıklarım kar tanesi…adımlayacaklarım yüce dağların karıymış öğrendiklerim...benim eksikliklerim başkalarının fazlalıklarıymış çelikten elbise sanmışım eğilip bükülmezliğimi… meğer cehâletimin cam kırıklarıymış . benim sandığım bah-bahçe, taç-taht…hepsi yalan imiş yüzde güler gördüğüm…yürekte nalân, bahar bildiğim hazan, yakın bildiğim Fizan, serinlerim diye yüz sürdüğüm…gerçekte suzan imiş Ey Mağfireti Sonsuz Sahib-î Can…! bana bir reçete yaz…! ki tek -ilâcı suâl- olsun açılsın “akıl gözüm”…asl-ı cevherimin ışığına tutunayım hamur kıvamı ağırlıksızlığımla buhar olup uçsun hîç’liğim, bir daha gaflete düşmesin “aklım”…pişmek için güneşin göğsünde barınayım . bana bir ben çiz…! ki kurtulayım egomun esaretinden nefs kılıfından sıyrılayım, çıkayım fasit girdabından, sisinden pusundan arınayım ne varsa kül olsun bana dair bir daha cehaletin kara kaftanını giymektense… kara toprağın ak kefenine sarınayım beni öyle bir resmet…! ki susturayım nefsimi…bitsin bu rehavet, bu cehâlet ulaşmak için derinliğime sığlığımla yüzleşeyim ışık tut içimdeki karanlığa…beni aydınlığınla ihya et . bana bir dert ver…! ki değişmeyeyim bin dermana bana bir hayat öğret…! ki tevâzu olsun tepeden tırnağa……yüreğim sana emanet … .. |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|