IRCForumu.ORG   sohbetkacak
sohbetkeyfim


 
 
Seçenekler Stil
Alt 22 Haziran 2021, 08:39   #1
GameOver
AkGün - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Urolojik hastaliklar terimi, idrarin filtrelenmesi ve vucuttan disari tasinmasiyla il

Insanla bir temasin olmamasi, bilissel islevdeki dususle iliskilidir. Ancak COVID-19 salgini, izolasyonun potansiyel zararlari hakkindaki endiseleri one cikarirken, arastirmacilar hala nedensel bir rolun yani sira olasi mekanizmalara dair somut kanitlar aramaktadirlar. Mesela Ingiltere hukumeti resmi olarak ulke capinda bir tecrit ilan ettiginde arastirmaci epidemiyolog Daisy Fancourt Ingiltere’nin guneydogusundaki Surrey’deki evindeydi. 23 Mart’ta televizyonda konusan BirlesIk Krallik Basbakani Boris Johnson, COVID-19’un yayilmasini engellemek icin kamusal alanlari kapatmak, egzersiz ve temel gorevler disinda evde kalmasini zorunlu kilmak da dahil olmak uzere bir dizi onlem ortaya koymustur.
Sosyal Izolasyonda Bilissel Islev Mekanizmasi Nasil Etkilenir?Epidemiyolog olan Fancourt icin duyuru, gunluk yasaminda bir degisIklikten daha fazlasini ifade etmistir. Zorla izolasyonun ve salginla iliskili diger degisIkliklerin Ingiliz halki uzerindeki etkilerini arastiracak olan, planlamada haftalar suren buyuk bir calismanin baslangic silahi olmustur. Fancourt ve ekibi normal zamanlarda, izolasyon gibi sosyal faktorlerin zihinsel ve fiziksel sagligi nasil etkiledigini incelemislerdir. Fancourt ve ekibi, Johnson’in Mart ayi sonundaki aciklamasindan once Italya’yi ve ardindan Avrupa’daki diger ulkelerin, kamusal alanlari kapatan ve insanlarin hareketlerine kisitlamalar getirmeye basladiklari zamani takip etmeye baslamislardir.


Ingiltere’nin de ayni seyi yapmasinin cok uzun surmeyecegini anlamislardir. Fancourt, hemen veri toplamaya baslamalari gerektigini bildirmistir. O ve meslektaslari, kilitlenmenin bazi etkilerini gercek zamanli olarak takip edecek bir calismanin temelini hizla atmislardir. 24 Mart ile Haziran ortasi arasinda, calisma haftalik cevrimici anketleri doldurmalari ve bazi durumlarda saglik, akil sagligi ve basa cikma stratejileri hakkinda telefon gorusmelerinde sorulara cevap vermeleri icin 70.000’den fazla katilimciyi ise almislardir. Bu projede Avustralya, Amerika BirlesIk Devletleri ve baska ulkelerde yurutulmekte olan benzer calismalar, insanlarin cevrelerindeki kisilerle etkilesimlerindeki degisIkliklerin biyolojilerini nasil etkiledigine dair daha genis bir literaturu tamamlamayi hedeflemislerdir.
COVID-19 kuresel yayilmaya baslamadan once bile, arastirmacilarin milyonlarca insanin, toplumdan ayrilmis, birkac kisisel iliski ve dis dunyayla cok az iletisimde oldugu yani sosyal olarak izole olundugunu dusunduklerini bildirmektedirler. Avrupa Birligi istatistiklerine gore, ikamet edenlerin yuzde 7’sinden fazlasi arkadaslari veya akrabalari ile yilda bir kereden az bulustugunu gostermektedir. Bu arada BirlesIk Krallikta yapilan anketler, 60 yasin uzerindeki yarim milyon insanin genellikle her gunu yalniz gecirdigini gostermektedir. Bu rakamlar halk sagligi uzmanlarini ilgilendirmektedir, cunku bilimsel arastirmalar sosyal izolasyonla birlikte genellikle buna eslik eden yalnizlik gibi olumsuz duygular ve kotu saglik arasinda bir baglanti ortaya cikarmistir.


Fancourt, izolasyon ve yalnizligin farkli hastalik turleri ve erken olumle nasil baglantili oldugunu gosteren gercekten buyuyen bir kanit yigini gordugunu bildirmektedir. Obezite ve kardiyovaskuler problemler dahil olmak uzere kotu fiziksel saglikla ilgili sayisiz baglantinin yani sira, insan beyni uzerindeki bir dizi olasi etki artik belgelenmistir: Sosyal izolasyon, artan bilissel gerileme ve bunama riskinin yani sira depresyon ve kaygi gibi zihinsel saglik sonuclariyla iliskilidir. Arastirmacilarin pandemik sirasinda bu risklerden herhangi birine yonelik onlemlerin uygulanip uygulanmadigini anlamalari yillar alacak. Insanlarin gunumuzde tecrube ettikleri turden bir izolasyon emsalsizdir, bu hastalik korkusu ve mali sIkinti gibi diger baskilarla birlesmistir. Sosyal sinirbilimci ve bilissel psIkolog olan Stephanie Cacioppo, sosyal izolasyonun etkilerini ve onu hafifletmenin potansiyel yollarini arastirmanin simdi her zamankinden daha onemli oldugunu bildirmektedir.


Uzun Sureli Sosyal Izolasyonun Bilissel Etkileri
Fransiz maceraci ve bilim adami Michel Siffre, 1972 yilinda Teksas’taki bir magaraya alti aydan fazla bir sure kendini kapatmistir. Bu, tarihin en uzun kendi kendini tecrit deneylerinden biri olarak hala devam etmektedir. Bu 205 gun boyunca zihnindeki etkileri titizlikle belgeleyen Siffre, birkac ay sonra dusunceleri zar zor siralayabildigini yazmistir. Bes aylik isarete gelindiginde, basarisiz bir sekilde bir fareyle arkadas olmaya calistigi ve o kadar caresiz oldugu bildirmistir. Bu tur bir deney, uzay gemisi murettebati veya uzak Antarktika arastirma istasyonlarinda calisan bilim adamlari tarafindan deneyimlenenler gibi daha az asiri izolasyon donemleri, duyusal ve sosyal yoksunlugun bazi bilissel ve zihinsel etkilerine kisa bir bakis sunmustur.
Insanlar rutin olarak kafa karisIkligini, kisilikteki degisIklikleri, anksiyete ve depresyon olaylarini rapor etmektedirler. Bu deneylerin daha acimasiz bir versiyonu, dunya capindaki hapishanelerde surekli olarak yapilmaktadir. Yalnizca ABD’de, on binlerce hapsedilmis insan, bilissel ve zihinsel saglik uzerinde yikici ve kalici etkilerle uzun sureli hucre hapsinde bulunmaktadir. Bununla birlikte insan toplumunun cogu icin, sosyal izolasyon, bu deneylerin yakaladigindan daha sinsi sekillerde hareket etmektedir. Genellikle orantisiz bir sekilde nufusun savunmasiz uyelerini etkiler, ornegin yaslilar gibi ve etkileri yillarca fark edilmeyecek sekilde yavas yavas birikir.


Bazi saglik arastirmacilari ve psIkologlarin halihazirda bir halk sagligi riski olarak tanimladiklari bu daha ince sosyal izolasyonun etkileri vardir. Ve bu kisinin sosyal baglantilari ile zihnin nasil isledigi arasindaki baglantilari arayan uzun vadeli calismalarda daha iyi gozlemlenmektedir. Bircok calisma, kronik sosyal izolasyonun gercekten de bilissel gerileme ile iliskili oldugunu ve bu izolasyonun genellikle birkac yil once dususe gectigini bulmustur. Ornegin, 2013 yilinda yapilan bir calisma, Ingiliz Boyuna Yaslanma Calismasina (ELSA) katilan 6.000’den fazla yasli kisiden olusan bir kohortta iki zaman noktasinda bilissel islevi olcmustur. Arastirmacilar, arastirmanin basinda daha az sosyal temas ve aktiviteye sahip oldugunu bildiren kisilerin, dort yil sonra sozel akicilik ve hafiza hatirlama gorevleriyle olculdugu uzere bilissel islevde daha fazla dusus gosterdigini bulmustur.
Daha yeni calismalar bu iliskiye agirlik katmistir. 2019 yilinda 11.000’den fazla kisinin ELSA’ya katilan arastirmasinda, erkeklerin ortalamanin uzerinde sosyal izolasyon aldigini ortaya cikardigini bildirmistir. Bu da, calisilan ortalama kadinlarin uzerinde calisildiktan sonraki iki yil icinde artan sosyal izolasyonu ve azalmis hafiza islevlerini tanimlamaktadir. Fancourt ile isbirligi yapan psIkolog ve epidemiyolog ELSA yoneticisi Andrew Steptoe’ gore ancak sonuclarin, izolasyonun beyin islevinde bozulmaya neden oldugunu gostermedigini ve bilissel gerilemenin bazi insanlari daha az sosyallesmeye tesvik etmesi de mumkun oldugunu bildirmektedir.


Sosyal Izolasyonda Bilissel Islev Mekanizmasi Nasil Etkilenir?Aslinda, izolasyon ve bilissel saglik arasindaki iliski tamamen kesin degildir. Klinik psIkolog Linda Clare tarafindan gerceklestirilen 50’den fazla calismanin yakin tarihli bir meta-analiz yapmistir. Bu meta-analiz de ve Exeter Universitesi’ndeki meslektaslari, sosyal izolasyon ve yasamin ilerleyen donemlerinde bilissel gerileme arasinda bir iliski olduguna dair oldukca iyi kanitlar bulmuslardir. Bu kanitlarin olmasina ragmen, iliskinin bilissel dusus ve egitim gibi diger bazi yasam tarzi faktorleri icin bildirilen kadar guclu olmadigini bildirmislerdir. BirlesIk Krallik’taki demans hastalarina ve bakicilarina yardim etmenin yollarina odaklanan Clare, kullanilan pek cok farkli onlem, farkli calismalar ve buna yaklasmanin farkli yollari oldugunu kabul etmeleri gerektigini bildirmektedir. Farkli calismalar, sosyal izolasyonu ve bilisi farkli sekilde degerlendirir. Tum arastirmalar, izole edilmis kisilerin bos zaman etkinliklerinin sIkligi, gonullu veya ucretli ise katilimlari gibi potansiyel kafa karistirici faktorleri hesaba katmamaktadir.Sosyal Izolasyonda Bilissel Islev Mekanizmasi Nasil Etkilenir?
Cacioppo, bu karmasIk iliskileri anlamadaki zorluklara ek olarak, nesnel ve oznel izolasyon olcumleri arasindaki ayrim konusunda bazen bilimsel literaturde kafa karisIkligi oldugunu belirtmektedir. Fiziksel olarak izole olmakla duygusal olarak izole olmak arasinda bir fark vardir. Sinirli sosyal baglantilari olan herkes kendini yalniz hissetmemektedir ve cok sayida sosyal baglantisi olan bazi kisiler bunu yapmaktadir. Cacioppo, bazi kisiler ozellikle olumsuz etkilere maruz kalmadan yalnizligi secebilirken, yalnizligin dogasi geregi olumsuz bir duygu oldugunu ve uzun sure yasandiginda genellikle depresif belirtilerle iliskilendirildigini eklemektedir. Iliskilerde yalnizlik, istenilen sey ile sahip olunan sey arasindaki celiskidir.


Yapilan bir dizi calisma, bu incelikleri, kismen Kaliforniya Universitesi, Los Angeles (UCLA) yalnizlik olcegi olarak bilinen bir metrik yardimiyla, paralel olarak sosyal izolasyon ve yalnizligi olcerek cozumlemeye calismislardir. 1970’lerde UCLA arastirmacilari tarafindan gelistirilen bu olcek, sosyal ag buyuklugunun daha objektif olcumlerine veya diger kisilerle iletisim sIkligina dayanan sosyal izolasyon olcumlerinin aksine, insanlarin nasil bagli hissettiklerini degerlendirmek icin bir ifade listesi kullanilmistir. Ingiltere’de yakin zamanda yapilan uzun bir calisma, sosyal izolasyon ve yalnizligin her birinin daha kotu fiziksel ve zihinsel saglikla iliskili oldugu bulunmustur. Ve en guclu iliskinin her iki durumu da bildiren insan grubunda goruldugunu bildirmislerdir. Hollanda ve BirlesIk Krallik’ta yapilan arastirmalar, demansin baslangicinin sosyal izolasyon degil, yalnizligin habercisi oldugunu bulmustur. Bu bulgularin aksine, birkac ay once bioRxiv’de yayinlanan bir on baski, sosyal izolasyonun, demans icin genetik risk faktorleri dikkate alindiginda BirlesIk Krallikta 150.000’den fazla yetiskin arasinda artmis demans riskiyle iliskili oldugu bildirilmistir.
________________

۰۪۫.۪۫۰𝓑𝓪𝔃𝓲 𝓲𝓷𝓼𝓪𝓷𝓵𝓪𝓻 ,𝓫𝓪𝔃𝓮𝓷 𝓲𝓷𝓼𝓪𝓷𝓵𝓪𝓻۰۪۫.۪۫۰
𝑪𝒊𝒌𝒂𝒓 𝒊𝒍𝒊𝒔𝒌𝒊𝒍𝒆𝒓𝒊𝒏𝒊𝒛 , 𝒔𝒂𝒉𝒕𝒆 𝒅𝒐𝒔𝒕𝒍𝒖𝒌𝒍𝒂𝒓𝒊𝒏𝒊𝒛 𝒎𝒊𝒅𝒆𝒎𝒊 𝒃𝒖𝒍𝒂𝒏𝒅𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓

۰۪۫.۪۫۰AkGün۰۪۫.۪۫۰



 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:23.