Zonguldak Yöresel Kelimeler Ve Anlamlari
Kalkıvedi: Kalkıp gitme anlamının da dışında, olumsuz tepki verme ve kızma anlamında. Kaykıldı: Hem endişe, hem rahat-kontrolsüz davranış anla*mında kullanılır. Ayoğul: ey oğul! Nida, seslenme, çağırma… Çocuklar için (kız-erkek) “ oğul” kavramı Türk geleneğimizde kullanıla gelmiş bir kavramdır. Aaba: “abla” yerine kullanılmakta… Negelen: “nasıl” yerine kullanılmakta… Egelen mi: “öğle mi” yerine kullanılmakta… Gu: Bir tür seslenme bayana… Huu: Bir tür seslenme çağırma… Bıldır sene: Geçen seneden önceki yıl… Endi yıl: Bir önceki yıl… Aga: Abi-ağabey ve amca yerine kullanıla gelmekte… Sayat: Geleneksel kültürün, tarım ve hayvancılık kültürün, hüküm ferma olduğu dönemde yaşanılan ahşap yâda yığma evin “giriş katı”, hayvanların barınağı olarak kullanıla gelmekteyken betonarme evin fazlaca inşasından sonra, bu kavaramın kullanı*mından düştüğüne şahit olunmaktadır. Böylece de hayvancılık kültürünün yok oluşa şahit olunmaktadır. Mâli-hülya: Dalgınlık ve başka şeyler düşünme hallerinde kullanılır… Semegelen: Sersem gibi… Sebedekgelen: Hepten sersem gibi… İstaf: İştah. Yosma: Zayıf, kuru… Hışlama: Ses etme… Elleme: Karıştırma… Debeleme: Karıştırma… Köhisttan: Küçük yerleşim birimi… Göynek: Uzun atlet, iç çamaşırı anlamının dışında “gömlek” kelimesinin eş değeri… Ahılda-mak: Yorulan insandan çıkan sesin karşılığında kul*lanılır… Belacuğunu: Belanı… Yeşilgelen: Yeşile benzer… Yakuncacuk: Yakınca, yakın olan… Biree garuk: Bir çeşit tarla ölçü birim ifadesi Ihıncık, aha, ıhınak: Şurda, işte yer gösterme… Efereklenme: Heyecanlanma, kızma… Gabaklık: Evlerinin yakınındaki veya altındaki bahçe… Öteberi- ağzberi: İhtiyaç anlamında onu bunu… Selamlaleykim: Selamun aleyküm Merabar: Merhaba… Contay: Eskiden yiyecek vb malzemelerin konulduğu sırtta taşınılan çanta çeşidi… Kecere: İp toplama aleti… Çukuruk: Keten ipi yapma aracı… Yürenmek: Mide bulantısı… Mengelez: Kefen yumuşatma aracı… Kiraman: İp birleştirme aracı… Aniiy: Korku hali… Abooyyy: Büyük bir şey için heyecan gösterme Sentereyvör: Düşüverme hali… Ökce: Altı, topuk… Gağur-du: Balgam çıkarma hali… Karkırdak: İnek sütünün kaymağının yâda yağının yakılma*sında elde edilen bir çeşit gıda… Dil-kırma: İstanbul Türkçesine uyun konuşanlar için kulla*nan bir çeşit eleştiri ifadesi… Buvaa-Vuva: Baba… Uyuntu-uyuz: Miskin hareketsiz… Hamamlık: Banyo… Selamlık: Karşılama yeri… Mertek: Evin yâda binanın ana kirişi, direği… Çığ: Tavan arası, mısır vb tarım ürünlerini asma yeri… Düven: Buğday harman dövme aracı… Ketlemük, töngel, ovaz, henderek: Birer meyve çeşidi… Püren: Çama benzeyen ağaç türü… Tahnal: Defneyaprağı… Buruş: Erik, kiraz vb meyvelerin kurumuş hali… Daraba: Ev vb de bir çeşit bölme… Tabaka: Tütün sigara bulunan kap… Dene: Tane miktar… Gene: Yine Futun: Ayran dövme aracı… Dalguç: Futunda kullanılan sopa… Geesi: Giysi çamaşır… Hokaraya: Kaynamak… Öreke: İp dolama aracı (yuvarlak).. Tıngıl: Sepet… Kakül: Ocakta pişirme esnasında, tavadan lokum alma de*miri… Haybiremedetle hay: Bir çeşit şaşırma hali… Bicam: “Neyi bicaaım”: niye bi canım… Akşam söğekede kaldım: Akşam soğuk yerde kaldım… Pelesül yatıya: Kötü bir vaziyette, kalkamayacak vaziyette, hasta… Neflegelenyim: Bir tuhaf şekildeyim… Escük: Azıcık Dizavşaklarım: Diz kapaklarım… Bah: Evet Bağane: Bana ne İçimde bir kelezilik var: İçimde bir sıkıntı var… İişş: Acıma hali… Eeyce: Babaanne- anaanne… Havan: Sarımsak döveceği… Alabrus: Bir çeşit traş şekli… Aninooğn: Bir tür sevgi ifadesi… Aneey, ancuum: Bir tür abartma anlamında… Yaba: Saman vurma aleti… Dırnaklı, gelberi: Yerdeki, ot vb. toplama aracı… Kamara: Odun sitesi… Cizleme, serme, gaygana: Birer ekmek çeşidi… Zalım: Grip anlamında kullanılır… Kötdöşeği: Üzerine oturulan yer minderi… Veton: Beton… Cuğuk, cuvuk: Cıvık… Bem: Benim Vellem-vellim: Verelim… Boşgoyve: Boş ver… Zatı: Zaten Yeeren: Yerden Yeerin: Yarın De ya: Diyor Patala: Patates Kenimizi: Kendimizi Baham: Bakalım Banğa: Bana Yirin: Yerim Taa gelmedi: Daha gelmedi Eyi: İyi Çokomel: Çikolata Pıtlak: Patlamış mısır Belsüz: Belirsiz Del: değil İresim: Resim Gardolap: Gardırop Bögün: Bugün Örük: Erik Eyvan: avlu, evin önü Galla: Kadınlar Ekleşme: Dokunma Gidişiya: Kaşınıyor Kılduruk: Derin dondurucu Kırmızı patlıcan: Domates Golo(a)n: Sırtta yük taşımaya yarayan ip Eysaran: Mısır ekmeği yapımında kullanılan ekmeği çevir*meye yarayan araç Tepecük: Ot vb yığınına verilen ad Çetük: Patik Holluk: Tavukların yumurta yaptıkları yer Çılkuk: Bozulmuş yumurta Kemre: Hayvanın dışkısı, gübre Okla: Oklava, yufka açımında kullanılan araç Tünek: Tavuk barınağı Mancar: Pancar, Lahana Uşak: Çocuk Gırgır: Tarım aracı Çengel: Askı Poşu: Atkı Düddürü: Kısa Çirkef: Fena Gayıkmak: Merak etmek Suruk: Ağaçtan bir şey düşürmeye yarayan ince sopa Fingirdeyük: Şımarık kızlar için kullanılır Pıtlak: Patlamış mısır Sömedek: Saf insan(salak anlamında) Zılbıt: Hodan Gaptaş: İçilecek suyun biriktiği yer Çağrak: Uzun balkon Gıdırım basmak: Sıkıntılanmak Abdeslik: Lavabo Ahçı yatağı: Mutfak Yatak: Oda Kasmak: Kısaltmak Meh: Vermek anlamında al… Yürengeç: İğrenç,İnsanın midesini bulandıran Aboy- Abuy : Şaşkınlık Dağnamak: Kınamak, ayıplamak Kömbe: Kuru eğrelti otlarıyla yapılan, kestane kebap Şınanay : Kapı mandalı Tökelek : Kısa boylu Gocuvuva : Büyük Baba Vuva,buva : Baba Gacarama-gıcırama : Kötü çıkan ses Pallama : Yarma odun- ikiye ayrılanabilen Hartdak: Çabucak Aşınak: Zayıf Ayoğul : Ey oğul, seslenme Pıtlak: Patlamış mısır Şifret: Şirret Elleştü-me: Kurcala-ma Perke-kelevet: Oturulmak üzere tahtadan yapılmış yer Urba: Elbise Nalet: Lanet Matçalı: Hakaret anlamında, işe yaramaz Nefle gelen: Bi tuhaf şakilde E gelen va: Fazlaca var O ne deya gıı: Şaşırma, o ne diyor anlamında Melhoş: Ekşi Tömek: Ahırdan açılan küçük pencere Tömek boğaz-lı: Çok yiyen, pisboğaz Sömek: Mısır koçanı De-yoz: Diyoruz Galan yete: Artık yeter Susa boyu: Yol boyu Delle: Derler Bostan kötü: Bostan-bahçe altı Bostan-kabaklık: Eve en yakın yer. Bostanın bir kısmına ‘havuç’ denilmekte. Burada evin acil ihtiyaçları-marul maydanoz domates- gibi sebzeler ekilir. Ayaklık-selamlık: Evin bugün batılı anlamıyla ‘antre’ dediğimiz giriş yeri, eve ilk ayak basılan yer, selamlaşılan yer Tırka: El arabası Daynak: Baston Göttün mü: Getirdin mi Elettin mi: Götürdün mü Bi hızmatın : Bir isteğin-dileğin-rican… Sedebekirleş –ti: Akli dengesini yitirdi Muz(d)umsuz: Olur olmaz konuşan, lüzumsuz Kenetelenmek: Sıkıntılanmak Bah: Evet Eyce: Babaanne, anneanne Kısguç: Mandal Gasara: Sepet Çit: Sap saman vb. köy işlerinde kullanılan yük taşıma aracı Sayat: Evin zemin katı Tam: Ahır Endi gün: İki gün önce Gaptaş: Cumartesi günü anlamında Ereğli pazarı: Pazartesi günü anlamında Alaplı pazarı: Çarşamba günü anlamında Kapalı Pazar: Pazar günü anlamında.. Her yerin kapalı olduğu gün. Anaay: Anneye seslenirken söylenen… Kabak sarı: Açık sarı anlamında Şeker rengi: Turuncu rengi anlamında.. Gavata: Derin olan çanak şeklindeki kap Köpür: Merdiven olan bölüm, evin girişi, köprü.. Gayış: Kemer Pontul: Pantolon Irantırık, elentirik: El feneri Peşkir: Havlu İç donu: Pijama, iç çamaşırı Gayına: Kayın valide Kaynta: Kayın baba Eyvan: Evin önü Çon: Baldır Uşak çok kem: Çocuk çok yaramaz Gaynam çokkem: Kaynanam çok fena, gaddar Döşenesi -döşeniveresi: Yaramaz yapıldığında.. Göbez: Köpek yavrusu Göcen: Kedi yavrusu Gurt yiyesice: Kızgınlık anında söylenen tepki sözü Şartusun: Şart olsun Bostan: Karpuz Yüz numara-kenef-hela: Tuvalet, lavabo Yatak: Oda Varın gidin: Çekin gidin Dengilesi: Düşmesini- devrilmesini isteme, kızma Sedir-divan: Üzerine oturulan kanepe türü Haşara: Şımarık, yaramaz Gözel: Güzel Kambur: Beli dik olmayan, eğik Galbur: Keşkek ve mısır savurma aracı Düve : İneğin dişi yavrusu Dana :İneğin erkek yavrusu Buza-buzağı: İneğin yeni doğan yavrusu Hekmet: Hikmet Sini: Yemek yer sofrası Zelzele: Deprem İlyen : Leğen Gancık: Dişi Duzsuz- Muzumsuz: Olur olmaz konuşan Zahtı: Zaten Garakasbenek: Zorla Efereklenme: Hemen heyecanlanma Galan yete: Artık yeter Susa boyu: Yol boyu Heyheylerin üstünde: Sıkıntılı ve telaşelisin Dağnamak: Kınamak-ayıplamak Şınanay: Kapı mandalı Tökelek: Kısa boylu Gacaraam-gıcırama: Kötü ses yapma Pallama: Yarma odun Hart dak: Çabucak Aşınak: Zayıf Ayoğul: Ey oğul, seslenme Dibil dibil: İsteksizce ağır ağır Aakur: Düz olmayan, meyilli Gara okka: Siyah renkteki kiloluk taş Hazzetmek: Sevmek, hoşlanmak Sırça: Şişe Kaykıl-mak: Endişe taşı-mak Kostak-lan ma: Havalanma, caka satma Zalım: Nezle, grip Hahahayyyy Canim Memleketim Zonguldak:gulmektencatlayan: Alıntı |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:12. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO ©2011, Crawlability, Inc.