IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 09 Eylül 2021, 20:23   #1
BekLentiLer Üzer BekLemeyin
Ecem12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Zonguldak Yöresel Kelimeler Ve Anlamlari

Kalkıvedi: Kalkıp gitme anlamının da dışında, olumsuz tepki verme ve kızma anlamında.

Kaykıldı: Hem endişe, hem rahat-kontrolsüz davranış anla*mında kullanılır.

Ayoğul: ey oğul! Nida, seslenme, çağırma… Çocuklar için (kız-erkek) “ oğul” kavramı Türk geleneğimizde kullanıla gelmiş bir kavramdır.

Aaba: “abla” yerine kullanılmakta…

Negelen: “nasıl” yerine kullanılmakta…

Egelen mi: “öğle mi” yerine kullanılmakta…

Gu: Bir tür seslenme bayana…

Huu: Bir tür seslenme çağırma…

Bıldır sene: Geçen seneden önceki yıl…

Endi yıl: Bir önceki yıl…

Aga: Abi-ağabey ve amca yerine kullanıla gelmekte…

Sayat: Geleneksel kültürün, tarım ve hayvancılık kültürün, hüküm ferma olduğu dönemde yaşanılan ahşap yâda yığma evin “giriş katı”, hayvanların barınağı olarak kullanıla gelmekteyken betonarme evin fazlaca inşasından sonra, bu kavaramın kullanı*mından düştüğüne şahit olunmaktadır. Böylece de hayvancılık kültürünün yok oluşa şahit olunmaktadır.

Mâli-hülya: Dalgınlık ve başka şeyler düşünme hallerinde kullanılır…

Semegelen: Sersem gibi…

Sebedekgelen: Hepten sersem gibi…

İstaf: İştah.

Yosma: Zayıf, kuru…

Hışlama: Ses etme…

Elleme: Karıştırma…

Debeleme: Karıştırma…

Köhisttan: Küçük yerleşim birimi…

Göynek: Uzun atlet, iç çamaşırı anlamının dışında “gömlek” kelimesinin eş değeri…

Ahılda-mak: Yorulan insandan çıkan sesin karşılığında kul*lanılır…

Belacuğunu: Belanı…

Yeşilgelen: Yeşile benzer…

Yakuncacuk: Yakınca, yakın olan…

Biree garuk: Bir çeşit tarla ölçü birim ifadesi

Ihıncık, aha, ıhınak: Şurda, işte yer gösterme…

Efereklenme: Heyecanlanma, kızma…

Gabaklık: Evlerinin yakınındaki veya altındaki bahçe…

Öteberi- ağzberi: İhtiyaç anlamında onu bunu…

Selamlaleykim: Selamun aleyküm

Merabar: Merhaba…

Contay: Eskiden yiyecek vb malzemelerin konulduğu sırtta taşınılan çanta çeşidi…

Kecere: İp toplama aleti…

Çukuruk: Keten ipi yapma aracı…

Yürenmek: Mide bulantısı…

Mengelez: Kefen yumuşatma aracı…

Kiraman: İp birleştirme aracı…

Aniiy: Korku hali…

Abooyyy: Büyük bir şey için heyecan gösterme

Sentereyvör: Düşüverme hali…

Ökce: Altı, topuk…

Gağur-du: Balgam çıkarma hali…

Karkırdak: İnek sütünün kaymağının yâda yağının yakılma*sında elde edilen bir çeşit gıda…

Dil-kırma: İstanbul Türkçesine uyun konuşanlar için kulla*nan bir çeşit eleştiri ifadesi…

Buvaa-Vuva: Baba…

Uyuntu-uyuz: Miskin hareketsiz…

Hamamlık: Banyo…

Selamlık: Karşılama yeri…

Mertek: Evin yâda binanın ana kirişi, direği…

Çığ: Tavan arası, mısır vb tarım ürünlerini asma yeri…

Düven: Buğday harman dövme aracı…

Ketlemük, töngel, ovaz, henderek: Birer meyve çeşidi…

Püren: Çama benzeyen ağaç türü…

Tahnal: Defneyaprağı…

Buruş: Erik, kiraz vb meyvelerin kurumuş hali…

Daraba: Ev vb de bir çeşit bölme…

Tabaka: Tütün sigara bulunan kap…

Dene: Tane miktar…

Gene: Yine

Futun: Ayran dövme aracı…

Dalguç: Futunda kullanılan sopa…

Geesi: Giysi çamaşır…

Hokaraya: Kaynamak…

Öreke: İp dolama aracı (yuvarlak)..

Tıngıl: Sepet…

Kakül: Ocakta pişirme esnasında, tavadan lokum alma de*miri…

Haybiremedetle hay: Bir çeşit şaşırma hali…

Bicam: “Neyi bicaaım”: niye bi canım…

Akşam söğekede kaldım: Akşam soğuk yerde kaldım…

Pelesül yatıya: Kötü bir vaziyette, kalkamayacak vaziyette, hasta…

Neflegelenyim: Bir tuhaf şekildeyim…

Escük: Azıcık

Dizavşaklarım: Diz kapaklarım…

Bah: Evet

Bağane: Bana ne

İçimde bir kelezilik var: İçimde bir sıkıntı var…

İişş: Acıma hali…

Eeyce: Babaanne- anaanne…

Havan: Sarımsak döveceği…

Alabrus: Bir çeşit traş şekli…

Aninooğn: Bir tür sevgi ifadesi…

Aneey, ancuum: Bir tür abartma anlamında…

Yaba: Saman vurma aleti…

Dırnaklı, gelberi: Yerdeki, ot vb. toplama aracı…

Kamara: Odun sitesi…

Cizleme, serme, gaygana: Birer ekmek çeşidi…

Zalım: Grip anlamında kullanılır…

Kötdöşeği: Üzerine oturulan yer minderi…

Veton: Beton…

Cuğuk, cuvuk: Cıvık…

Bem: Benim

Vellem-vellim: Verelim…

Boşgoyve: Boş ver…

Zatı: Zaten

Yeeren: Yerden

Yeerin: Yarın

De ya: Diyor

Patala: Patates

Kenimizi: Kendimizi

Baham: Bakalım

Banğa: Bana

Yirin: Yerim

Taa gelmedi: Daha gelmedi

Eyi: İyi

Çokomel: Çikolata

Pıtlak: Patlamış mısır

Belsüz: Belirsiz

Del: değil

İresim: Resim

Gardolap: Gardırop

Bögün: Bugün

Örük: Erik

Eyvan: avlu, evin önü

Galla: Kadınlar

Ekleşme: Dokunma

Gidişiya: Kaşınıyor

Kılduruk: Derin dondurucu

Kırmızı patlıcan: Domates

Golo(a)n: Sırtta yük taşımaya yarayan ip

Eysaran: Mısır ekmeği yapımında kullanılan ekmeği çevir*meye yarayan araç

Tepecük: Ot vb yığınına verilen ad

Çetük: Patik

Holluk: Tavukların yumurta yaptıkları yer

Çılkuk: Bozulmuş yumurta

Kemre: Hayvanın dışkısı, gübre

Okla: Oklava, yufka açımında kullanılan araç

Tünek: Tavuk barınağı

Mancar: Pancar, Lahana

Uşak: Çocuk

Gırgır: Tarım aracı

Çengel: Askı

Poşu: Atkı

Düddürü: Kısa

Çirkef: Fena

Gayıkmak: Merak etmek

Suruk: Ağaçtan bir şey düşürmeye yarayan ince sopa

Fingirdeyük: Şımarık kızlar için kullanılır

Pıtlak: Patlamış mısır

Sömedek: Saf insan(salak anlamında)

Zılbıt: Hodan

Gaptaş: İçilecek suyun biriktiği yer

Çağrak: Uzun balkon

Gıdırım basmak: Sıkıntılanmak

Abdeslik: Lavabo

Ahçı yatağı: Mutfak

Yatak: Oda

Kasmak: Kısaltmak

Meh: Vermek anlamında al…

Yürengeç: İğrenç,İnsanın midesini bulandıran

Aboy- Abuy : Şaşkınlık

Dağnamak: Kınamak, ayıplamak

Kömbe: Kuru eğrelti otlarıyla yapılan, kestane kebap

Şınanay : Kapı mandalı

Tökelek : Kısa boylu

Gocuvuva : Büyük Baba

Vuva,buva : Baba

Gacarama-gıcırama : Kötü çıkan ses

Pallama : Yarma odun- ikiye ayrılanabilen

Hartdak: Çabucak

Aşınak: Zayıf

Ayoğul : Ey oğul, seslenme

Pıtlak: Patlamış mısır
Şifret: Şirret

Elleştü-me: Kurcala-ma

Perke-kelevet: Oturulmak üzere tahtadan yapılmış yer

Urba: Elbise

Nalet: Lanet

Matçalı: Hakaret anlamında, işe yaramaz

Nefle gelen: Bi tuhaf şakilde

E gelen va: Fazlaca var

O ne deya gıı: Şaşırma, o ne diyor anlamında

Melhoş: Ekşi

Tömek: Ahırdan açılan küçük pencere

Tömek boğaz-lı: Çok yiyen, pisboğaz

Sömek: Mısır koçanı

De-yoz: Diyoruz

Galan yete: Artık yeter

Susa boyu: Yol boyu

Delle: Derler

Bostan kötü: Bostan-bahçe altı

Bostan-kabaklık: Eve en yakın yer. Bostanın bir kısmına ‘havuç’ denilmekte. Burada evin acil ihtiyaçları-marul maydanoz domates- gibi sebzeler ekilir.

Ayaklık-selamlık: Evin bugün batılı anlamıyla ‘antre’ dediğimiz giriş yeri, eve ilk ayak basılan yer, selamlaşılan yer

Tırka: El arabası

Daynak: Baston

Göttün mü: Getirdin mi

Elettin mi: Götürdün mü

Bi hızmatın : Bir isteğin-dileğin-rican…

Sedebekirleş –ti: Akli dengesini yitirdi

Muz(d)umsuz: Olur olmaz konuşan, lüzumsuz

Kenetelenmek: Sıkıntılanmak

Bah: Evet

Eyce: Babaanne, anneanne

Kısguç: Mandal

Gasara: Sepet

Çit: Sap saman vb. köy işlerinde kullanılan yük taşıma aracı

Sayat: Evin zemin katı

Tam: Ahır

Endi gün: İki gün önce

Gaptaş: Cumartesi günü anlamında

Ereğli pazarı: Pazartesi günü anlamında

Alaplı pazarı: Çarşamba günü anlamında

Kapalı Pazar: Pazar günü anlamında.. Her yerin kapalı olduğu gün.

Anaay: Anneye seslenirken söylenen…

Kabak sarı: Açık sarı anlamında

Şeker rengi: Turuncu rengi anlamında..

Gavata: Derin olan çanak şeklindeki kap

Köpür: Merdiven olan bölüm, evin girişi, köprü..

Gayış: Kemer

Pontul: Pantolon

Irantırık, elentirik: El feneri

Peşkir: Havlu

İç donu: Pijama, iç çamaşırı

Gayına: Kayın valide

Kaynta: Kayın baba

Eyvan: Evin önü

Çon: Baldır

Uşak çok kem: Çocuk çok yaramaz

Gaynam çokkem: Kaynanam çok fena, gaddar

Döşenesi -döşeniveresi: Yaramaz yapıldığında..

Göbez: Köpek yavrusu

Göcen: Kedi yavrusu

Gurt yiyesice: Kızgınlık anında söylenen tepki sözü

Şartusun: Şart olsun

Bostan: Karpuz

Yüz numara-kenef-hela: Tuvalet, lavabo

Yatak: Oda

Varın gidin: Çekin gidin

Dengilesi: Düşmesini- devrilmesini isteme, kızma

Sedir-divan: Üzerine oturulan kanepe türü

Haşara: Şımarık, yaramaz

Gözel: Güzel

Kambur: Beli dik olmayan, eğik

Galbur: Keşkek ve mısır savurma aracı

Düve : İneğin dişi yavrusu

Dana :İneğin erkek yavrusu

Buza-buzağı: İneğin yeni doğan yavrusu

Hekmet: Hikmet

Sini: Yemek yer sofrası

Zelzele: Deprem

İlyen : Leğen

Gancık: Dişi

Duzsuz- Muzumsuz: Olur olmaz konuşan

Zahtı: Zaten

Garakasbenek: Zorla

Efereklenme: Hemen heyecanlanma

Galan yete: Artık yeter

Susa boyu: Yol boyu

Heyheylerin üstünde: Sıkıntılı ve telaşelisin

Dağnamak: Kınamak-ayıplamak

Şınanay: Kapı mandalı

Tökelek: Kısa boylu

Gacaraam-gıcırama: Kötü ses yapma

Pallama: Yarma odun

Hart dak: Çabucak

Aşınak: Zayıf

Ayoğul: Ey oğul, seslenme

Dibil dibil: İsteksizce ağır ağır

Aakur: Düz olmayan, meyilli

Gara okka: Siyah renkteki kiloluk taş

Hazzetmek: Sevmek, hoşlanmak

Sırça: Şişe

Kaykıl-mak: Endişe taşı-mak

Kostak-lan ma: Havalanma, caka satma

Zalım: Nezle, grip

Hahahayyyy Canim Memleketim Zonguldak

Alıntı
________________


Bir Defa Aldatan Kisiyi Affedersen, Seni Yine Kullanir;
Çünkü Ihanet Bir Ruh Hali Degil, Karakterin Dökülüş Biçimidir.
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:53.