IRCForumu.ORG   sohbetkacak
sohbetkeyfim


 
 
Seçenekler Stil
Alt 11 Mart 2024, 22:06   #1
𝐈𝐫𝐫𝐞𝐥𝐞𝐯𝐚𝐧𝐭.
Jayus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Karahisar Kalesi | Türkü Hikayesi


Karahisar Kalesi | Türkü Hikayesi

3 bin 340 yıllık bir geçmişe sahip olan, defalarca el değiştirmiş, her defasında yeni bir efsane, yeni bir destana mekan olmuştur. Yerden 226 metre yükseklikteki trakit bir kaya kütlesi üzerinde kurulu bulunan Kale‘yi fethetmenin öyle kolay bir iş olmadığı tartışmasız bir gerçektir. İşte bu nedenle Battal Gazi’ den, Hazreti Ali’ ye, Beyböğrek’ten Çavuşbaşı’na, Horoz Dede’ye kadar pek çok efsane anlatılır Karahisar Kalesi için… İlginçtir ki, anlatılan bu efsanelerin izleri, günümüzde bile varlığını korumaktadır. Halk arasında anlatılan Hazreti Ali ya da Düldül’ün ayak izleri efsanesine göre, İslam halifelerinden Hazreti Ali, atı Düldül’ün üzerinde dağdan dağa uçarak sefer yapmaktadır. İşte böyle seferlerin birinde Afyonkarahisar‘a gelen Hz. Ali, HıdırlıkDağı’ nda konaklamak için sertçe yere basınca, buradaki bir kaya üzerinde ayağının izi kalır.

Daha sonra Hıdırlık’tan kaleye atlayan Düldül, burada da dizginlenince bu kez ön ayağının izi bir kayanın üzerinde kalır. Hz. Ali, Düldül’ ü sulamak için su yalağına vardığında, atı bağlayacak bir yer bulamaz ve dört parmağı ile yalağın yanındaki bir taşa vurarak taşı deler ve atı buraya bağlar. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Afyonkarahisar Kalesi‘ nde bugün Düldül’ ün ayak izi ile atın bağlandığına inanılan kaya üzerinde delik, hala varlığını korumaktadır.
Karahisar Kalesi ile ilgili bir başka efsane ise Battal Gazi ile ilgilidir; Afyonkarahisar‘da 740 yılında öldüğü konusunda tarihçilerin birleştiği Battal Gazi ile yakın arkadaşı Ahmet Tarhan kaleyi ele geçirmek için sıkı bir kuşatma yapar, içeridekilerin dışarısı ile bütün bağlantılarını keser. Kale komutanı, bunun üzerine Bizans İmparatoru’ na haber salar ve 100.000 kişilik bir ordu yardım için yola çıkar. Kalenin burçlarından Battal Gazi’ yi görerek aşık olan komutanın güzel kızı O’ na bir kötülük gelmemesi için çimler üzerinde uyumakta olan Battal Gazi’ ye bağırır, ancak duyuramaz. Sonra bir kağıt yazar, taşa sararak üzerine atar.

Battal Gazi, bir iki kıpırdandıktan sonra hareketsiz kalır. Battal’ın uyunmadığını gören kız telaşlanır, babasına Türk’lerin komutanının çayırda uyuduğunu söyler ve güya O’ nu öldürmek için zehirli bir hançer ister. Battal Gazi’nin yanına gelen kız onu ölmüş olarak bulur. Çünkü attığı taş, Battal’ın kulağına gelmiş ve ölümüne neden olmuştur. Kız üzülür ve hançeri kendi kalbine saplayarak hayatına son verir. Bizans ordusu kalenin eteklerine geldiğinde amansız bir savaş başlar, Ahmet Tarhan askerleriyle birlikte şehit olur. Ahmet Tarhan Karahisar Kalesi‘nin eteklerinde, şu anda Ulu Cami‘nin karşısındaki mezarına gömülür.

Yenilgiden sonra çok şiddetli bir fırtına başlar ve Battal’ın cesedini Eskişehir dolaylarına atar. Böylece Bizanslılar, Battal Gazi’nin öldüğünü anlayamaz ve daha uzun süre onun korkusuyla yaşarlar. Şu andaki Olucak Çeşmesi nin, Çavuşbaşı mahallesinin ve Çavuş Dede mezarının doğuşu ile ilgili olarak anlatılan Çavuşbaşı ya da Çavuş Dede efsanesi ise şöyledir; Afyonkarahisar sancağı Türk egemenliğine girmeden önce burada valilik yapan kişiye Türk hükümdarı elçiler göndererek kalenin Türk’lere teslimini ister.

Her defasında ret cevabı alınması üzerine hükümdar en güçlü Çavuş Başını Karahisar Kalesi‘nin alınması için görevlendirir. Çavuşbaşı askerleriyle birlikte birkaç gün içinde Muttalıp bağlarına gelir. Bunu haber alan kale komutanı, kaleye kapanarak savunma düzeni alır. Ertesi sabah Türk askerleri Karakuyu’ ya ulaşır. Su stoku tükenen askerler, Karakuyu’ da su içmek isterler ama su sağlığa zararlı olduğu için vazgeçerler. Bunun üzerine çevrede su aramaya başlarlar ancak bulamazlar.
Durum Çavuşbaşı’na bildirilir. Çavuşbaşı, yanına birkaç kişi alarak Yağdan denilen kayalıklara doğru gider. Çok yüksek bir kayanın önünde bazı dualar mırıldanır ve “Burada bir su olacak” diye bağırıp kılıcını kayaya vurur. Kılıç darbesiyle yarılan kayadan su fışkırır. Çok güzel ve şifalı olan su askerlerin yorgunluğunu giderir. Dinlenen ordu bir Cuma günü kaleye saldırır ve kale zapt edilir. Şehitler arasında Çavuşbaşı da vardır. Bugün Afyonkarahisar‘ın Çavuşbaş mahallesindeki Olucak suyu güzel bir memba suyu olarak vatandaşlarca içilmektedir. Olucak çeşmesinin karşısındaki Çavuş Dede mezarı dertlilerin derman aradıkları, adaklar adadıkları küçük bir türbe olarak varlığını korumaktadır.
Türkünün Sözleri

Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Kakülü Boynuna Dökülür Gelir

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım

Ben Bir Koyun Olayım Sen De Bir Kuzu
Meleye Meleye Getirem Yazı

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım

Kapıma Bağladım Da Kınalı Koçu
Harmanı Kaldırdım Kız Senin İçin

Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım


Alıntı.
________________

"𝐻𝑒𝑟𝑘𝑒𝑠𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑛𝑖𝑛𝑎 𝑔𝑖𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟𝑑𝑖𝑟, 𝑔𝑒𝑐𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑢𝑐𝑢, 𝑠𝑎𝑏𝑎ℎ𝑖𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑢, 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑖𝑛 𝑑𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎..."
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:32.