02 Ağustos 2021, 01:02 | #1 |
Divan Edebiyatı / Nesir
DİVAN NESRİ'NİN GENEL ÖZELLİKLERİ:
*Divan edebiyatında nesir, şiirin gölgesinde kalmıştır; ikinci plandadır. *Dil, konu ve tür yönünden Arap ve İran edebiyatlarının etkisindedir. *Konu ve düşünceden çok, söyleyiş güzelliğine önem verilir. *Dili yabancı sözcük ve tamlamalarla yüklüdür. *Söz sanatlarına ve mecazlara önem verilir. *Cümleler uzundur. Paragraf düzeni yoktur. *Cümlelere yerleştirilen secilerle (uyaklı sözlerle) şiirdekine benzer bir ahenk oluşturulmaya çalışılır. *Noktalama işareti kullanılmaz. *Türkçe cümle yapısına dokunulmamıştır. Cümlede özne-tümleç-yüklem dizisi korunmuştur. *Düzyazıda dini-ahlaki konular ağırlıklı olarak işlenir. *Tarihi olaylar, gezi izlenimleri, toplumsal sorunlar, bireysel duygular gibi konuların da işlendiği olur. Not: Divan nesrinde iyi nesir yazarına Münşi, iyi nesir yazılarına İnşa, nesir yazılarının bir eserde toplanmasına Münşeat denir. DİVAN EDEBİYATI NESİR ÇEŞİTLERİ: SADE NESİR: *Halk için yazılan sade anlatımlı nesirlerdir. *Kolay anlaşılır olma esas alınmıştır. *Halk için yazılan bu nesirlerde masal, efsane, öykü, destan; dinî ve tasavvufi konular anlatılır. *Yabancı sözcük ve tamlama sayısı azdır. *Anlaşılması güç söz sanatları yapılmaz. *Genel olarak tefsir ve hadis kitapları, din ve tasavvuf kitapları, tarih, menakıpname ve destan niteliği taşıyan eserler sade nesirle yazılmıştır. Sade nesir örnekleri: Kul Mes’ut - Kelile ve Dimne Tercümesi Mercimek Ahmed - Kabusname Tercümesi Sehi Bey - Heşt Behişt adlı şuara tezkiresi Seydi Ali Reis - Mir’atü’l-Memalik adlı gezi yazısı Seydi Ali Reis - Kitabü’l Muhit adlı coğrafya kitabı Evliya Çelebi - Seyahatname’si Erzurumlu Mustafa Darîr - Kitâb-ı Siyer-i Nebî Peçevî – Peçevi Tarihi Lâmiî - Nefâhâtü’l-Üns Tercümesi ORTA NESİR: *Sade ve süslü nesirin özelliklerini bir arada taşıyan nesir türüdür. *Yer yer süslü nesrin niteliklerini taşımakla beraber anlatmak isteneni anlaşılır bir şekilde ortaya koyan nesirdir. *Konuşma dilinden uzaklaşılmıştır. *İçerik ön planda tutulur. *Öğretmek amacıyla yazılan bilim ve kültür eserleri orta nesirle yazılmıştır. *Ustalık göstermek amacı güdülmemesine, söz oyunlarına başvurulmamasına karşın dili, sade nesirden ağırdır. Orta Nesir Örnekleri: Naîmâ - Tarih Kâtip Çelebi - Mîzânü’l-Hak Selanikli Mustafa - Tarih Kâtip Çelebi - Düstûrü’l-Amel Koçi Bey - Risâle Fuzûlî - Şikâyetnâme Kâtip Çelebi - Tuhfetü’l-Kibâr fî Esfâr il-Bihâr SÜSLÜ (SANATLI) NESİR: *Düşüncenin, konu ve anlamın ikinci plana atıldığı, söz oyunlarıyla, sanatlarla yüklü, dili ağır nesirdir. *Seciler (düzyazıda kafiye), söz ve anlam sanatları, bağlaçlarla uzayıp giden cümleler bu nesrin ayırıcı özelliğidir. *Dili, yabancı söz ve tamlamalarla yüklüdür. *Sanatçı, süslü nesirde ne kadar usta olduğunu gösterme amacını taşır. *Dar bir çevre içinde kalmıştır. *Daha çok, ahlak ve felsefe konularını işleyen süslü nesir, bazı mektuplarda da görülür. Süslü Nesir Örnekleri: Sinan Paşa - Tazarruname Hoca Sadettin Efendi - Tâcü’t-Tevârîh Nâbî - Tuhfetu’l-Harameyn Veysi ve Nergisi’nin eserleri
________________
El Haset Min-El Mahrum
Kötü Niyetle İyi Murada Varılmaz ! ! ! |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|