IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 11 Ocak 2024, 17:58   #1
𝐈𝐫𝐫𝐞𝐥𝐞𝐯𝐚𝐧𝐭.
Jayus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Nardugan Bayramı Hakkındaki Yalanlar ve Gerçekler.



İddiaya göre, Türklerde İslam öncesi 21 Aralık kış dönümünde akçam ismi verilen çam ağacını süsleyip Tanrı Ülgen’e hediyeler sunma adeti varmış. Öyle yanlış bir iddia ki neresinden tutsanız elinizde kalır. Biyoloji bilgisi eksik, tarih bilgisi eksik, kültür bilgisi eksik.

İnternet hayatımıza girdiğinden beri hem iyi hem de kötü yanlarıyla hayatımızı etkiledi. İyi yönü İnternet sayesinde doğru bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Kötü yönü ise yanlış bilgiye de ulaşmak çok kolay. Doğruluğu ispatlanmamış bilgiler toplumda çok çabuk yayılıyor ve daha kötüsü yanlış bilgi o kadar hızlı yayılıyor ki doğru arkasından yetişemiyor.

Özellikle tarihi konularda İnternet ortamında birçok yanlış bilgi var. Bu yanlış bilgilerden en meşhurlarından beri yılbaşı kutlamanın ve çam ağacı süslemenin bir Türk geleneği olduğudur.

Bu yanlış bilginin toplumda yayılmasına maalesef ülkemizin değerli bilim insanlarından biri olan, Muazzez İlmiye Çığ neden oldu. Azerbaycanlı Adnan Atabek ve Güney Azerbaycanlı Ârif İsmâil İsmâilin kendisine yolladığı mail ve Murat Adji’nin “Kıpçaklar: Türklerin ve Büyük Bozkırın Kadim Tarihi” adlı kitabında yazan bilgilerin doğruluğunu araştırmadan Türklerde çam ağacı kutlama geleneği olduğunu açıkladı. Saygın birisi olduğu için de halkımız Muazzez Hanımın açıklamalarına inandı.

İddiaya göre, Türklerde İslam öncesi 21 Aralık kış dönümünde akçam ismi verilen çam ağacını süsleyip Tanrı Ülgen’e hediyeler sunma adete varmış.

Öyle yanlış bir iddia ki neresinden tutsanız elinizde kalır. Biyoloji bilgisi eksik, tarih bilgisi eksik, kültür bilgisi eksik.

Bu yüzden konuyu birkaç açıdan ele alarak açıklayacağım.

Önce kış dönümü kutlamasından başlamak istiyorum. Tek Tanrılı dinlerden önceki tüm çok Tanrılı dinlerin özünde doğaya tapınma vardır. İnsanlar, doğada kendilerini hayrete düşüren her şeye ilahi bir anlam yükleyip Tanrı ilan etmiştir.

Mesela gündüz güneşin yakıcılığı ve büyüklüğünü görünce güneşe tapmış, gece ay çıkınca Ay’a tapmış, yıldırım düşünce korkup yıldırıma tapmış, gök gürültüsüne tapmış. Kısacası doğaya tapmış.

Bu yüzden kış dönümünün kutlanması Türklere özel bir kutlama değildir. Dünyada farklı kültürlerdeki kış dönümü kutlamalarının bazıları şunlardır:

İskandinav kültüründe Juul bayramı vardır. 21 Aralık gecesi kutlanan ve 12 gün devam eden bu bayramda Güneşin ateşinin dönüşü için ateş yakılırdı. Juul bayramının diğer isimleri Yule ve Yul’dur. Yule Bayramı, Hıristiyanlığın gelişinden sonra Noel Bayramına dönüşmüştür.

Romalılarda Satürnalia bayramı vardı. 17 Aralık’ta başlayan kutlamalar 1 hafta sürerdi. Bayramın isminden de anlaşılacağı üzere Satürn’e adanan bir kutlamaydı.

Başta Çin olmak üzere Uzak Asya halklarının çoğunda kutlanan Dongzhi festivali vardır. 21-23 Aralık tarihleri arasında kutlanan festivalde Güneş’in dönüşü nedeniyle pozitif enerjinin de artacağı kutlanır. Festivalin temelinde Ying ve Yang felsefesi vardır.

İran kültüründe 21 Aralık gecesi kutlanan Yalda gecesi kültürü vardır. Bu gecede ailece sabaha kadar yemek yenir, şarkılar söylenir, güzel zaman geçirirlerdi.

Pakistan’ın Afganistan sınırında bulunan Hindikuş dağlarında yaşayan Pagan halk olan Kalaşların kutladığı Çatarmas bayramı vardır. Çatarmas bayramında ateş yakarak dans edilir ve kuru meyve yenir.

Şimdi şunu sormak istiyorum; sadece kış dönümü kutlamasına bakarak Noel, Türk kültürü diyeceksek yukarıda yazdığım kutlamalar da kış dönümü kutlaması. Noel hangisine ait o zaman? Noel’i illa ki bir kültüre bağlayacaksak İskandinav ya da Roma kültürü diyebiliriz.

Kış gününün sadece bizde kutlanmadığını anlattıktan sonra Çam ağacına konusuna gelelim… İddiaya göre Türkler Nardugan bayramında akçam ağacını süslüyormuş.

Birincisi Akçam isminde bir Çam türü yoktur. Latince ismi Abies alba olan Ak Göknar vardır. Bu çam türü de Orta Asya’da değil Avrupa ve Akdeniz ülkelerinde yetişir.

Ak göknar dışında ülkemizde yetişen 5 Çam türü vardır. Bunların isimleri Kızılçam (Pinus brutia), Karaçam (Pinus nigra), Sarıçam (Pinus sylvestris), Fıstıkçamı (Pinus pinea) ve Halepçamı (Pinus halepensis) dır. Bu çam türleri de Orta Asya’da yetişmez.

Türklerin Akçam isminde bir çam türünü süslediğini söyleyenler, Biyolog olmadığı için bu konuyu atlamışlar.



Şimdi konunun tam merkezindeki unsura gelelim…

Türklerde Nardugan bayramı var mı? Evet, var ama 21 Aralık’ta değil, 21 Mart’ta kutlanır. Yani hepimizin bildiği Nevruz bayramı.

Peki, Nardugan bayramı nereden çıktı diyeceksiniz; Nardugan, Başkurt Türklerinin Nevruz bayramına verdiği isimdir. Kökeni Moğolcadaki Nar(ateş) ve Tukan (doğuş) kelimelerinin birleşiminden oluşan Nartukan, Çuvaş diline aynen geçmiştir. Başkurt Türkleri ise Nardugan olarak telaffuz eder.

Türk Dünyasında Nevruz bayramına verilen diğer isimler şunlardır: Gagavuzlar Eni Yıl ya da Baba Marta der.(1) (Baba Marta Bulgarlar ve Moldovalılarlardan geçmiştir) Kazaklarda Ulıstın Ulı Künü ya da Navrız (2) Çuvaşlar Nartukan ya da Nuras (3)(Nuras hem Mart aynın hem de Çuvaşistan’da Burnarsko’daki bir köyün ismidir. Hakaslar Çılpazı, (4) Altay Türkleri Cılgayak, (5) Yakutlar, Istah, (6) ve Kırım Tatar Türkleri Saban-tuy./Sapan-tuy ya da Sabantoy ismini vermiştir.(7)

Son olarak şunu soralım. Türklerde kış aylarında kutlanan bir Nardugan bayramı hiç mi yok? Var ama zannettiğiniz gibi bir bayram değil.

Volga Tatarlarında kış aylarında kutlanan bir Nardugan bayramı var. Tatarların Nardugan bayramı şöyledir:

Hristiyanlaşmış Tatarlar olan Kreşinler, 25 Aralık gecesi Nardugan bayramını kutlarlar. Yani Hıristiyanların Noel bayramı.

Kreşin Tatarlarının Noel’i olan Nardugan bayramının farkı 11 gün sürmesidir. 25 Aralık’ta başlayıp 5 Ocak tarihine kadar devam eder.

Kreşin Tatarları, Nardugan bayramında çeşitli eğlenceler düzenlerler. Mesela değişik kılıklara girerek ev ev gezme geleneği vardır. Bu etkinliğin diğer isimleri Nardugan Bulup Cerü, Narduğan Çabu, Narduğan Babaları ve Babaylar Narduğanıdır. Kızların kendi aralarında yaptıkları eğlenceye ise Qızlar Narduğanı denir.

Nardugan bayramında Keraşen Tatarları en çok kürklerini ve kürk başlıklarını ters giyerek ayı ya da keçi kılığına girerlerdi. Erkekler kız kılığına girip ev ev dolaşıp kızları gözetlerler, evlerde müzik aletleri çalınıp dans edilirdi.

Ayrıca yılbaşı gecesi düzenlenen yüzükle fal bakma geleneği vardır. Yüzük falı bakma geleneği Mişer Tatarlarında da vardır. Yüzük falı da şöyledir:

Yüzük falı için önce Nehirden bir kova su alınır. Bunun için aileden 3 erkek ve kız seçilir ve Nehirden su almaya yollanır. Kızlar ve oğlanlar nehir’e su almaya giderken ve dönerken asla konuşmazlar. Nehrin buz tutmuş yüzeyi kırılır ve bir kova su doldurulur. Bu suyun içine bakır akça bir yüzük atılır. Kovaya atılan yüzüğe padişah yüzüğü denir.

Sonra kovanın üstü bir havluyla örtülerek eve getirilir. Eve giderken suyun bir damlasının bile akmamasına dikkat edilir. Çünkü bir damla bile su dökülürse falın bozulacağına inanılırdı.

Eve geldikten sonra ”Suya gittik balta alıp, nehirden geldik mal bulup” diyerek gençler bir dilek tutarlar. Ardından herkes yüzüğünü suya atar ve kızların büyük olanı suyu karıştırarak seçtiği bir yüzüğü parmağına takar ve bu sırada maniler söylenir. O manilerden biri şöyledir:

Nerduğanım narına, Narduğan’ım narına,

Baqma keşe yarına. Bakma elin yârine.

Kürşe awıl Alpayda, Komşu köyü Alpay’da

Mulla kötä qartayğan. Hoca bekliyor, yaşlanmış.

Narduğannıñ narı bar, Nardugan’ın narı var,

Miçtä peşkän tarı bar; Ocakta pişmiş darı var;

Bu keşeneñ yuğarı oçta Köyün öbür ucunda

Özelep söygän yarı bar. Sevgilisi yâri var.

Aq saray öyeñ bulır, Ak saray evin olur,

Aq kalaç aşıñ bulır, Ak ekmek aşın olur,

Aq saray eçlärendä Ak sarayın içinde

Qaderle başıñ bulır.(8) Değerli başın olur.

Yüzükler gece boyunca suya atılıp tekrar çekilir ve maniler söylenmeye devam eder. Sonunda kovadaki suyu dökerler. Eğer kovadaki padişah yüzüğü yere akça tarafı üste gelecek şekilde düşerse falın tutacağına inanılır. (9)

Tarihimizde bu kadar eğlenceli kültürel inanışlar varken, Nevruzu, Noel gibi anlatmanın kimseye faydası yoktur.





________________

"𝐻𝑒𝑟𝑘𝑒𝑠𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑛𝑖𝑛𝑎 𝑔𝑖𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟𝑑𝑖𝑟, 𝑔𝑒𝑐𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑢𝑐𝑢, 𝑠𝑎𝑏𝑎ℎ𝑖𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑢, 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑖𝑛 𝑑𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎..."
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:52.