IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 08 Ocak 2024, 20:41   #1
𝐈𝐫𝐫𝐞𝐥𝐞𝐯𝐚𝐧𝐭.
Jayus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Eski Türk Yazısı.



Göktürk yazısını taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunmaktadır.

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir .

7. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar kullanılmış yazı sisteminin kökenleri genellikle Arami asıllı Pehlevi ve Soğut alfabelerine ya da tamgalara dayandırılmaktadır dense de aslına bakıldığı zaman, devrin Türkleri tarafından kullanılan tamgalar bütünü olduğu görünmektedir. Av hayvanları ve günlük kullanılan silahlar da dahil olmak üzere birçok etken bu durumda söz konusudur.

Hükümdar hanedanı olan Aşina boyuna ait tamganın ve yine silah olarak kullanılan ok ve yay figürünün örnekleri yazım şekillerinde kendini gösterir.

Orhun alfabesi, Yenisey Yazıtları'nda 100 ün üzerinde olan damga (harf) sayısı, Orhun Yazıtları'nda 38 damgaya düşmüştür. Damgaların temsil ettikleri sesleri: ab ‘av’, eb ‘ev’, ay, er, at, it (köpek), ok, ök (keçi), gibi Türkçede anlamları bulunmaktadır, bu damgaların kaya resimlerinden zamanla harflere dönüştüğü düşünülmektedir.

Orhun alfabesi, Eski İskandinav yazıtlarında kullanılmış Runik yazının karakterlerine benzediği için geçmişte Avrupa literatüründe, Sibirya Run harfleri, Yenisey Run harfleri, Runik alfabe ve Türk Run Yazısı olarak da adlandırılmıştır. Göktürklere ait Orhun Yazıtları'nda kullanılmasından ötürü bu adla anılmaktadır. Macarlar tarafından kullanılmış Rovaş alfabesinin Orhun alfabesi baz alınarak oluşturulduğu düşünülmektedir.
Tarih


Bilge Kağan Balbalı'nın Ankara'da bir kopyası.


İlk buluntular ve çözülmesi

Orhun alfabesinden günümüze kalan en büyük kalıntılar olan Göktürkler döneminde dikilen yazıtların çözülüp değerlendirilmeleri ancak 19. yüzyıl sonunda gerçekleşebilmiştir.

Bu yazıtlardan ilk bulunanları Yenisey Nehri boyundakilerdir.

1889'da ise Orhun Yazıtları denilen iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştır. Bunların öteki yazıtlardan farklı olarak arka yüzlerinde Çince metinler bulunuyordu. Bu yazıtlar 1893'te Danimarkalı Türkolog Vilhelm Thomsen tarafından çözülmüş ve böylece, bu yazıtların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirilmiş oldukları, bu yazının Göktürklere özgü bir alfabe olduğu ve bu dilin de Eski Türkçenin bir lehçesi olduğunu ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde, gün geçtikçe Asya’da bu yazı sistemiyle yazılmış yeni Türk yazıtları ortaya çıkarılmakta ise de en tanınmış Türk yazıtları hala Orhun Vadisinde, Yenisey ve Yedisu bölgesindekilerdir.

Tarihî kullanımı

En eski Eski Türk alfabesi örneği, Orhun mezar külliyesindeki anıtların dikilişinden iki yüzyıl önce Yenisey'deki anıtlarda görülür ve Huing-nular, Göktürkler, Uygurlar, Kırgızlar tarafından doğduğu topraklarda kullanılan Orhun yazısı, kimi Türk boylarınca Avrupa'ya da taşınmıştır. 16. yüzyıla kadar Macaristan'da Sekeller arasında kullanıldığı bilinmektedir.

Kökeni hakkında tartışmalar

Göktürk alfabesinin Arami alfabesi kökenli Pehlevi veya Soğut alfabesinden türediği de öne sürülmüştür. Aynı dönemde yazılmış Zhou Kitabı gibi Çin kaynakları, Türklerin 7. yüzyılda Soğdlarınkine benzer bir yazı dili kullanmış olduğunu kaydetmiştir. Buna karşılık Sui Kitabı ve Kuzey Hanedanlarının Tarihi adlı çağdaş kaynaklar Türklerin bu dönemde yazılı bir dili olmadığını yazmıştır.

Tarihçi ve Türkolog István Vásáry'ye göre, Orhun alfabesi Göktürklerin ilk kağanları tarafından Soğut alfabesi baz alınarak oluşturulmuştur.


Kazım Mirşan başta olmak üzere bir grup araştırmacı Orhun alfabesindeki birçok harfin, diğer bütün alfabelerde olduğu gibi o milletin sık kullandığı resimlerden türetildiğini, örneğin Orhun alfabesindeki → "y" harfi Türklerin hayatında önemli bir yer arz eden "yay" kelimesinden geldiğini, → "oq" veya "ok" harfinin de bilinen "ok" kelimesinden türetildiğini, → "ök" harfinin de eski Türkçede kullanılan "ök (keçi)" kelimesinden geldiğini öne sürmüştür.

Yapı

Orhun alfabesi ve bu alfabeyle yazılmış metinler Marcel Erdal, Wolfgang Scharlipp, Talat Tekin gibi araştırmacılar tarafından ayrıntılı olarak çalışılmıştır.

Orhun alfabesinde 38 harf vardır (Orhun harflerinin prototipi olarak görülen Yenisey yazı sisteminde 150'den fazla işaret vardır. Bu işaretlerin elenerek Orhun alfabesi'nde 38'e indirildiği görülüyor).

Bu harflerin dört tanesi ünlü, geriye kalan 34 tanesi ünsüz işaretleridir. Doğal olarak Türkçede bu kadar sessiz harf bulunmaz. Bu durumun nedeni Orhun alfabesi'nde birçok sessiz harfin iki işaret ile gösterilmesidir. Somutlaştırılırsa, yanındaki seslinin kalın ya da ince oluşuna göre, "b, d, g, ğ, l, n, r, s, t, y" seslerini veren ikişer adet harf mevcuttur. Yani "bilge" sözünü yazarken kullanılan "b" ile "bars" sözünü yazarken kullanılan "b" birbirinden farklıdır.

Ayrıca "ık, ok, nç, yn" gibi çift ses, çift ünsüz işaretleri de mevcuttur.

Sessiz harfler açısından kalabalık olan Orhun alfabesi, Türkçenin sekiz sesli harfine karşılık dört harfe sahiptir. "a, e", "ı, i", "o, u", "ü, ö" sesleri ayrılmadan yazılır ve ünlü uyumlarına göre gerektiği biçimde okunur.

Orhun Yazıtları ile devrin öteki yazıtları arasında, hatta Orhun'daki yazıtlar arasında kullanılan harflerin biçimleri bakımından (özellikle Tonyukuk Anıtı'nda kullanılan yazıda) kimi farklılıklar vardır. Yine Tonyukuk Yazıtı'nda ötekilerde olmayan "baş" logogramı ile s, ş seslerini ünleyen kare biçiminde bir harf daha vardır. Bu harfler Göktürk alfabesinde olduğu gibi Türkiye Türkçesinde de çok kullanılır.

Yazma şekli

Orhun harfleri kullanılarak yazılan metinde (günümüzde kullanılan Latin harfleriyle yazımda olduğu gibi) harfler bitişmez, ayrı yazılır.


Azerbaycan manatı üzerinde Orhun yazıları

Sözcükler, aralarına üst üste iki nokta koyulmak suretiyle birbirinden ayrı yazılır. Bunun dışında herhangi bir noktalama işareti yoktur. Yazı genellikle (Arap ve Fars alfabesindeki gibi) sağdan sola yazılır. Soldan sağa yazıldığı durumlarda harfler de ters dönük olarak yazılır.

Orhun yazısında seslilerin çoğu kez yazılmadığı görülür. Sesliler ilk hecede yazılır, sonrasında gelen sesliler de aynıysa diğerleri yazılmaz. Son harf sesliyle bitiyorsa o sesli de yazılır. Orhun yazısının sessiz harf yazımı da sağlamdır.

Harf fazlalığına karşın önemli bir karışıklık ve karıştırma durumu görülmez. Ancak kalın ve ince sessizlerin, kimi yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür. Ayrıca "s" harfi birçok kez "ş" için de kullanılmış ve ayrıca birbirine benzediği için (tabii ki Orhun alfabesinde) bir iki sözde de "l" yerine "ş" ve "kalın s" yazılmıştır.


Yazma kuralları Türkolog Mehmet Kömen tarafından da kitaplaştırılmıştır.
Tamgalar


Örnekler




Orhun Yazıtlarında yazılışına göre Tengri sözcüğü

— yazıt T²NGR²I — harf çevirisi /teŋri/ — ses değerlerinin IPA abecesiyle çevriyazısı teñri — Türk Latin
Bazı ideografik yorumlar

ev sözü: harfi ince ünlülerle kullanılır ve sözcük içinde /be/ veya /eb/ diye okunur. Şekli bir çadırı andırmaktadır. Tek başına /eb/ diye okunur ve ev anlamına gelir. Nitekim ev sözü zaten /b/ sesinin sonradan /v/ sesine dönüşmesiyle eb > ev şekline dönüşmüştür.

ok sözü: harfi söz içinde /ok/, /ko/, /uk/, /ku/ gibi okunuşlara sahiptir. Açıkça şekli aşağı doğru bir oktur, zâten tek başına okunduğunda /ok/ sesini verir.

ay ve yay sözcükleri: harfi söz içinde /ay/ veya /ya/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yarım aya benzetilebilir. Ayrıca /ya/ diye okunduğunda yay anlamına gelir, kaldı ki şekli aynı haklılıkla yaya benzetilebilir. Nitekim, ya > yağ > yay dönüşümü olduğu düşünülmektedir.

at, dağ sözcükleri ve atmak eylemi: harfi söz içinde /at/ veya /ta/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yükseklik, uzaklık kavramlarını çağrıştırabilir. Tek başına dağ ya da at anlamına gelir. ta > tağ > dağ dönüşümüne uğradığı açıktır. Kaldı ki Anadolu'da hâlâ uzaklık, büyüklük ya da abartı belirtmek için taa deyişi yaygındır. Bunun yanında farklı zamanlarda şekli değişmiştir. Genelde bu şekillerin bir atın üstüne binmiş adam çağrışımı yaptığı da düşünülmektedir. Gökbey Uluç'a göre ise "atmak" eyleminden türemiştir ve "ok"la "yay" dan oluşan damgalar, atılmayı simgeler.

en pekiştirme sıfatı: harfi /eng/ diye okunur. Şekli, tek kolunu açılı olarak kaldırmış bir kişi olarak düşünüldüğünde büyük bir şeyi gösteren kişi çağrışımı yapmaktadır. Zaten bugün de buna benzer olarak pekiştirme anlamı taşır ("en büyük", "en yüksek", vb.).
Bugünkü uygulama ve sayısal ortam

ISO'nun eski/yeni tüm "yazı sistemleri adlarının kodları" için önerdiği ISO 15924 standardında, Old Turkic - Orkhon Runic adı ve Old_Turkic aliasıyla yer alıyor; kodu Orkh ve numarası da 175.

Unicode'un şu an geçerli son sürümü 6.0 içinde, Orhun ve Yenisey yazıtlarında kullanılmış harfler tek bir tabloda 15 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. birleştirilerek "Old Turkic" olarak adlandırılmış ve bu karakter tablosuna 10C00-10C4F aralığındaki blok ayrılmış durumdadır.

Eski Türk dilinin Unicode bloğu U + 10C00-U + 10C4F olmaktadır. Bu sürüm 5.2 sürümü ile, 2009 yılı Ekim ayında Unicode standartlarına eklendi. Bireysel karakterlerin ayrı bir "Orhun" ve "Yenisey" türevlerini içermektedir.

________________

"𝐻𝑒𝑟𝑘𝑒𝑠𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑛𝑖𝑛𝑎 𝑔𝑖𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟𝑑𝑖𝑟, 𝑔𝑒𝑐𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑢𝑐𝑢, 𝑠𝑎𝑏𝑎ℎ𝑖𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑢, 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑖𝑛 𝑑𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎..."
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:37.