IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 Post By Hobby

 
 
Seçenekler Stil
Alt 06 Ocak 2024, 17:34   #1
Carpediem
Hobby - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Birey ve toplum

BİREY VE TOPLUM

Sosyal davranış başkalarının varlığını dikkate alarak ve de onların varlığı ile etkilenen
hareketlerdir. Bu da bize bir bireyin davranışlarının sürekli olarak birey ile toplum arasında
gerçekleştiği ilişkiyi gösterir.
Birey ile toplum arasındaki bu ilişki tek taraflı bir ilişki değildir. Bu ilişki karşılıklı bir ilişkidir.
Bu ilişkiyi tek taraflı bir yaklaşımla ele alırsak kaçınılmaz olarak yanlış sonuçlara gidebiliriz. İnsanın
sosyal davranışları önceden belirlenmiş ve otomatik olarak oluşmuş bir tepkilerden meydana
gelmiştir. Çünkü insan kendisini yöneten davranışlarının hesabını verebilen ve de başkalarına karsı
sorumluluk taşıyan bir varlıktır. Sosyal hayatta başarılı olmasının yolu yaşadığı toplumu daha iyi
kavramaktan geçer. Bu insanın sosyal kişiliğinin gelişmişliğinin belirgin bir işaretidir.
Sosyal kişiliği iyi gelişmiş bir birey; başkalarının yüzeysel görüşlerine göre hareket etmeyen
ve onları tekrarlamayan kişi demektir. Bir araştırma duygusuna bir hüküm verme hürriyetine ve
verdiği hükme göre harekete geçiş kabiliyetine sahip bir birey demektir.


Sosyal kişiliği gelişmiş bir birey toplumun gelişimi için hayati bir öneme sahiptir. Fikirleri ya
da inançları hiç soru sorulmaksızın kabul etmez.
İşte bu medeniyetin ilerlemesinde önemli bir role sahiptir. Çünkü insan ilişkilerinde
yaratma ve değişiklik olmasaydı kültür ve medeniyetler varlığını sürdüremezlerdi. Bir toplumda
sosyal kişiliği gelişmiş bireylerin sayısı ne kadar çok olursa birey de o oranda topluma dayanır.
Bunun sonucunda ise birey topluma yararlı olur.
İnsanın sosyal bir varlık oluşu, toplumun hem bir nedeni ve hem de bir sonucu olarak
ortaya çıkar. İnsanların yapısı ve mahiyeti (temel özelliği) onların bir arada yaşamasını gerektirmiş
ve böylece toplum hayatı ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda toplum yapısı çeşitli türden grupları ve
bu grupların organizasyonunu içerir.
Sosyolojik açıdan toplum en büyük, en karmaşık ve en gelişmiş sosyal gruptur. Toplumu bir
tür gruplar ağı veya organizasyonu şeklinde ele almak olanaklıdır. Coser’a göre toplum, örgütlü
insan grupları arasındaki etkileşim kalıplarına verdiğimiz bir isimdir. Gruplar içinde ve gruplar
arasındaki etkileşimin örüntülenmesi veya kalıplaşması toplumsal yaşamın düzenliliğini işaret
eder. Oldukça karmaşık toplumlarda bile sosyal yaşamın dikkatli bir gözlemi, toplumsal yaşamda
kaos ve kargaşa yerine düzenliliğin olduğunu ortaya koyar. Örneğin; sabahleyin evimizden ayrılıp
işimize giderken genellikle içinde yaşadığımız sosyal dünyanın dünkü gibi olacağını umarız veya
böyle bir beklenti içinde yaşarız. Bu düşünüş toplumsal yaşamın öngörülebilirliğini de ifade eder.
Ancak, sosyal yaşamın bu düzenli yapısı onun şaşırtma, uyumsuzluk, gerilim ve sosyal gruplar
arasındaki çeşitli türden anlaşmazlıkları içermemesi anlamına gelmez. Sosyal yaşam bu ve benzeri
süreçleri de içermesine rağmen tüm bu süreç ve oluşumlar belirli kural, ilke ve kalıplarla ortaya
konur.
Örneğin; işçi ve işverenler arasındaki çatışmalar ve anlaşmazlıklar sendika, grev, lokavt
toplu iş sözleşmesi gibi kurum ve örgütlenmelerle düzenlenmiştir. Çatışmaların topluluğun
istikrarını bozduğu durumlar genellikle bir değişim durumunu ifade eder. Bu sürecin yöneldiği
durum göreli de olsa yeni bir denge veya istikrardır.
Toplum kavramı sosyolojide merkezi bir kavramdır. Sosyal grup boyutu kadar diğer boyut
ve özellikleri de vardır. Giddens’a göre “toplum belirli bir toprak parçasında yaşayan, ortak bir
politik otorite sistemine tabi olan ve çevrelerindeki çeşitli gruplardan (toplum) ayrı bir kimlikleri
olduğunun farkında olan bir insan grubudur.” Türk toplumu, İngiliz toplumu gibi.
Toplum, insanları belirli bir zamanda ve belli bir mekanda bir araya getirir. Böylece insanlar
birbirleriyle insani ilişkiler gerçekleştirirler. Bu mekansal durum, toplumu işlevlerini yerine
getirmesine bir temel sağlar.
Toplum, kişiler arasında sistematik ve yeterli iletişim araçları sağlar. Böylece dil ve diğer
ortak simgeler yoluyla bireyler birbirlerini anlayabilirler.
Toplum, üyelerinin paylaşıp oynadığı ortak davranış örüntülerini koruyup geliştirir. Böylece
birey için zaman ve enerji tasarrufu sağlar.
Toplum, statü ve sınıf tabakalaşması sistemi yoluyla her bireyin sosyal yapıda oldukça
istikrarlı ve başkalarınca tanınabilen bir pozisyona sahip olmasını sağlar


Toplum kavramının çözümlenmesinde kültür ve kurumlar da önemli bir yere sahiptir.
Kültür toplum yaşamının kurucu öğelerinden birisini oluşturur. Toplumsal yaşamın çeşitli alanları
kültürle bir yapıya bir düzene kavuşur.

Bauman kültürü “yapay düzen kurma işi” olarak tanımlar. Bu yapay düzen insanın toplum
halinde yaşamasının zorunlu bir sonucu veya gereği olarak ortaya çıkar ve insan ilişkilerini
düzenleme, insanların çeşitli türden ihtiyaçlarını karşılama işlevlerini yerine getirir. Kültür, bu
bağlamda insani; insana özgü ve toplumsal bir karaktere sahiptir.
Fichter, kültürü “insan ürünü” olarak değerlendirir.
Sosyolojide kültür kavramı bir grubun (az ya da çok geniş ) üyelerinin ortak edinimlerinin
bütünü ifade eder. Bu edinimler şeyleri algılamada, yapılanları değerlendirmede bilinç dışı ve
sürekli referans işlemi görerek, davranışların yönlendirilmesinde etkili olurlar.
Kültürün insan davranışları için referans oluşturması toplumsal açıdan oldukça önemlidir.
Bir toplumda bireyler arası ilişkilerin düzenlenerek toplum hayatının meydana geldiği
bilinmektedir.
Kültür, sosyal kurumlarla çok sıkı bir ilişki içinde bulunur. Sosyal kurumlarda temel olarak
toplum içerisinde bireyler arasındaki sosyal ilişkileri düzenler. Fichter, kültür ve kurumlar
arasındaki ayrımın daha çok analitik olduğunu söyleyerek kültürü toplumdaki kişilerin ortaklaşa
paylaştıkları toplam kurumların bileşkesi olarak tanımlar. Aynı sosyoloğa göre, kurum kültürün en
geniş parçasını oluşturur. Kültürün en küçük ve indirgenemez temel oluşturucusu yürürlükteki
davranış örüntüsüdür.
Sosyal rol, statü ve etkileşim formları ise sosyal kurumların oluşturucuları olarak
değerlendirilir. Kültür bünyesinde bir topluma veya gruba ait temel değer, norm ve davranış
kalıplarını içerir. Bir toplumun kültürü onun inançları, ahlaki, sanatı, hukuku, dili, gelenek, görenek
örf ve adetlerden oluşan karmaşık bir bütündür. Sosyal kurumlar ise düzenlenmiş, tesis edilmiş
veya yapılanmış davranış örüntüleri ve bunlardan oluşan sosyal bütünlerdir.
İnsanlar toplumsal yaşam içerisinde gereksinimlerini karşılamak için diğer insanlarla sosyal
ilişkilere girerler. Çünkü insanlar gereksinimlerini tek başlarına karşılayamazlar.
Örneğin; beslenmek, giyinmek, evlenmek, güvenlik, sevgi gibi gereksinimlerimiz tek
başımıza karşılayamadığımız, diğer insanlarla ilişkiyi içeren sosyal boyutlu ihtiyaçlarımızdır.
Sosyal ilişki ve etkileşimin toplum hayatı için en temel önemi grup oluşumunu, grup
yaşamını ve bu yaşamla ilgili yapıları; kalıpları ortaya çıkarmasıdır.
Sosyal ilişki ve etkileşimin bu bağlamda içinde yaşadığımız karmaşık modern toplum da
dahil bütün sosyal oluşum ve yapıları ortaya çıkaran temel bir toplumsal süreçtir






ALINTI
She bunu beğendi.
________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:35.