Kehf Suresi'de Musa'nın, kendisine
rahmet ve "Ledün İlmi" bahşedilmiş
sâlih bir kul ile karşılaşması ve
sonrasında yaşadıkları anlatılmaktadır.

"iște senin sabredemediğin seylerin icyüzleri budur
Kehf:82

Dünya hayatinda (iğreti hayat) insanin deneyimlediği tüm
olaylar tekamülü için verdiği sınavlardır.
Yaşadikları olaylari ve deneyimlemelerini bu algu ile
değerlendirebilen insanlar, olaylarin gerçek sonuçlarını
dünya hayatinda algilayip tespit edebilmektedirler.
Bu "olgunlaşma" ile ilgili bakış açımızın nasıl olması
gerektiği ile ilgilien sevdiğim ayetlerden birini paylaşmak
istiyorum
"Bir sey sizin için hayirlı olduğu halde siz ondan
tilksinebilirsiniz. Ve bir sey sizin için ser olduğu halde siz onu
sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz." 2:216
Gelelim Musa Peygamber'in Ledün ilmine sahip salih
kulla olan hikayesine..(Hizır olarak belirtilir lakin Kuran'da
belirtilmemektedir)
Olaylara Dünyevi Algı ile yaklaşan Musa, yolculuk
esnasinda Allah'in Kulu'nun gerçeklestirdiği eylemlere
anlam verememekte, olanları kavrayamamakta ve onu
suçlamaktadır.
Ancak yolculuk sonunda ayrılık aşamasına geldiklerinde
Allah'in Kulu, Musa'ya olaylarin gerçek sonuçlarinin hiç de
algiladığı gibi olmadığını bildirmekte ve olayların uhrevi
anlamlarinı ve sonuçlarını açıklamaktadır.
Kehf Suresinde geçen ayetler:

65. Nihayet kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona
katımızdan bir rahmet vermiş ve tarafimizdan bir ilim
öğretmiştik.
66. Musa ona: "Allah'in sana öğrettiği ilim ve hikmetten
bana da öğretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi.
67. Dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin.
68. "Içyüzünű kavrayamadığın şeye nasıl sabredeceksin?"
69. Musa: "Inșaallah beni sabirlı bulacaksin ve senin hiçbir
işine karsı gelmeyeceğim" dedi.
70. Dedi ki: "O halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını
anlatmadıkça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
7 1. Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler. Nihayet gemiye
bindikleri zaman, o kul gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi:
"Geminin içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu çok
kötü bir iş yaptın.
72. "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.
73. Musa dedi ki: "Unuttuğum seyden dolayi beni suçlama
ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma."
74. Yine gitiler. Nihayet bir erkek çocuğa
rastladiklarinda o salih kul hemen onu öldürdü.
Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasl kiyarsiın?
Doğrusu sen çok fena bir şey yaptın" dedi.
75. O kul dedi ki: "Doğrusu sen benimle aslo
sabredemezsin demedim mi sana?"
76. (Musa) dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir
șey sorarsam bana arkadaş olma! Hakikaten benim
tarafımdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastın
77. Bunun üzerine yine yürüdüler. Nihayet bir köy
halkina varip onlardan yemek istediler. Ancak köy
halki onları misafir etmekten kaçındilar. Derken orada
yikılmak üzere olan bir duvar buldular. Hizir hemen
onu doğrulttu. Musa: "isteseydin elbet buna karsı bir
ücret alırdin" dedi.
78. O kul dedi ki: "iște bu, seninle benim aramızı ayrılmasıdır.
Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
79. "Gemi, denizde çalişan bir kaç yoksula aitti. Onu
kusurlu kılmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her
sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi."
80. "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin
Kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra
sürüklemesinden korktuk.
81. "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan
temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eder
birini versin."
82. "Duvar ise, o șehirde iki yetim oğlana ait idi.
Duvarin altinda onların bir hazinesi vardi. Babalari da
iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk
erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet
olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini
kendiliğimden yapmadım. Iște senin sabredemediğin
seylerin içyüzleri budur."

Noris Verte,
Nisan 2023