02 Eylül 2022, 11:45 | #1 |
Yılmaz Erdoğan - Ankara
Adlarını vermediler ama
Biz her duvara Bilvesile onların adını yazarak yaşadık Kül ve betondan mürekkep Yaşadıkça yaşanılası gelen O tuhaf bozkır kokusunda. Ankara'ya Öyle yakışırdı ki kar. Asfaltlar ışıldar... Bir günden bir sürü gün yapan Mesai saatlerinde hiçbir şey yapan Hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan Rakıyı bol sulu içen Dokunmasın için deği! Çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı, Hep kağıtlara bakarak, Hep kağıtlardan bakarak Hem Neşet Ertaş' ı hem Bülent Ersoy' u Aynı anda sevmeyi başararak, Karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı Çok beğenmeyerek ama Yine de bu tasarrufunu takdir ederek Boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken Hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi Yürüyen... Memurlar....... Ankara'ya Öyle yakışırdı ki kar.. Asfaltlar ışıldar, Buz tutardı resmi yalanlar... Biz, Şimdi kapalı birr kuruyemişçi Dükkanının -ki bütün plan kar altında Tuzsuz ay çekirdeği çitieyip Yanı sıra bafra içmektir- Kötü ışıklandırılmış vitrininden Umutsuzca içeri bakan, Kimliği gereğinden fazla sorgulanmış, Merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş, -yani sistem kendi verdiği kimliği Zırt pırt geri istemektedir- Doğduğu yer yüzünden Doğuştan kavgacı zannedilen ama Pek çoğu kavgadan nefret eden Kavgacı Esmer Cesur Korkak Çoğu kürt Çoğu türk Çocuklardık... Ankara'ya Öyle yakışırdı ki kar.... Ha sonra Belki Ahmed Arif'in aklına Hiçbir şairin aklına gelmeyecek -çünkü hiçkimse bir daha ankara'' yı O'nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir: Kar altındadır varoşlar Hasretim,nazlıdır ankara..... Ustam yine sen bilirsin ama Hangi aralıkta bir şair ölmüşse İşte o,en netameli aydır bence. Ankara'ya Öyle yakışırdı ki kar... Asfaltlar ışıldar... Yalanlar... Şimdi ve sonra Ne zaman Ankara'ya kar yağsa Elim gönlüm, Çocukluğum buz tutar. |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|