[YOUTUBE]k8ou_ksIoVA[/YOUTUBE]


Oturup sevdiğine sezdirmeden yazılan altına küçük bir manzara resmiyle iliştirilmiş mektuplar en masum niyetidir sevmenin. İçimize sığmayan ne varsa sığdırmaya uğraştığımız, ah şunu da bir görse, şu düşündüğümü nasıl anlatsam da beni anlasa dediğimiz uzun bekleyişlerdir mektup yazılan masalar...

Bu şiir de içi içine sığmayanlara gelsin 🙃

Ve Nurullah Genç şöyle başlıyor şiire;

Tarihe gömüyorum acıyı ve ölümü
Yenilgiyi zafer şarkılarına
Çünkü sen geldin; kumrular geldi
İçim içime sığmıyor
Umurumda mı sanki ayrılık trenleri
Ateşten gemiler, çöl çiçekleri
Ay tutulması, rasathaneler
Umurumda mı sanki

Sen geldin; çöllere yağmurlar geldi
Kokusunu unuttu dünyanın çiçekleri

Bana göre değil acı ve ölüm
Gurbet kokan bir hayatım var benim
93 harbinden kalma sokaklarında
İkindi sonrası açan lâleler
Eritir dağların kirli karını
Susuz bir denizde hırçın dalgalar
Deler karanlığın kulak zarını

Sen geldin; vefakâr duygular geldi
Yakamozlar oynaşıyor sularda
Benim de sırlara erme çağımdır
Buzlu bir vadide gelindir, sevda
Sevda benim sessiz ağırlığımdır

Sen geldin; limanlara
Umut yükleyip boşaltan gemilerle
Ermiş kaptanlara muhabbet duyan
Meczup tayfalar geldi
İçim içime sığmıyor
Çünkü hem sen geldin;
hem bahar geldi

Şair: Nurullah Genç

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]