IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 23 Ağustos 2021, 20:36   #1
Kayıtlı Üye
DeLLy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Ircforumuicon (1) Beren Saat Kimdir?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Beren Saat, 26 Şubat 1984 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve seslendirme sanatçısı.


Adı: Beren Saat
Doğum Tarihi: 26 Şubat 1984
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.67 m.
Kilosu: 53 kilo
Burcu: Balık
Göz Rengi: Ela
Annesi: Ayla Saat
Babası: Hüseyin Avni Saat
Eşi: Kenan Doğulu
Çocuğu: Yok
Kardeşleri: Cem Saat
Instagram: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Evcil Hayvanları: Köpekleri var.


Ailesi: Baba tarafından aslen Gümüşhane’li. Anne ve babası Spor Akademisi mezunu. Bir ağabeyi var. 2012 yılından beri birlikte olduğu müzisyen Kenan Doğulu ile 23 Şubat 2014’te İstanbul’da nişanlandı. 29 Temmuz 2014’te Los Angeles’ta evlenen çiftin çocuğu yok.

Çocukluk yılları: Eğitim hayatında başarılı bir öğrenciydi. TED Ankara Koleji’nde okurken birçok müzikalde yer aldı. Bir röportajında çocukken elinde deodorant şişesiyle şarkı söyleyip ayna karşısında roller yaptığını, çok düşünüp çok okuduğunu söyledi.

Eğitim hayatı: İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. TED Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Başkent Üniversitesi’ndeİşletme okumaya başladı.

Hayatının dönüm noktası: Başkent Üniversitesi’nde okuduğu dönemde katıldığı ‘Türkiye’nin Yıldızları Yarışması’nda ikinci olarak Tomris Giritlioğlu’nun dikkatini çekti. Böylece profesyonel oyunculuğa başladı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Aşkımızda Ölüm Var’ dizisinde canlandırdığı ‘Nermin’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinde canlandırdığı ‘Bihter Ziyagil karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Düşünce yapısı: Ekranlardaki sansür uygulamasının doğru uygulanmadığını düşünüyor. “Kadehin daha dikkat çekici hale geldiğini düşünüyorum. Yumruk sahnesi değil de yakınlaşma sahnesi sansürleniyor. Biri öfke, biri sevgi. Bir şeyi örteceksek öfkeyi örtmeliyiz. Mesela birtakım önlemler alınmaya çalışıldı. Tüketimi azaltmak için kadeh buzlandı ya da içki fiyatları yükseltildi. Ama insanlar evde rakı üretir oldu. İçen insan vazgeçmedi. Benim çocukluğumda gece yarısından sonra erotik yayın başlardı, şimdi yazarlar, ‘Öpüşme sahnesini yazsak mı yazmasak mı?’ diye düşünüyor. Ama insanlar sevişmeye devam ediyor. Tüm dünyada cinsel ilişkiye girme yaşı düştü. Demek ki baskıyla hiçbir şey çözülmüyor, olaylara başka taraflardan bakılmalı.”

İlk sinema filmi: Tomris Giritloğlu/ Güz Sancısı


Hayran olduğu kişi: Aşk-ı Memnu’daki partneri Selçuk Yöntem’in oyunculuğuna hayranlık duyuyor. Selçuk Yöntem’in bir oyununu izledikten sonra oyuncu olmaya karar verdi. “9/10 yaşlarındaydım, Selçuk Yöntem’in ‘Feuerbacj’ oyununu izlemiştim. Finalde demir konstrüksiyon merdivenleri yanıp sönen ışıkları ve Selçuk’un oraya çıkışını hatırlıyorum. ‘Ben de burada olmak istiyorum’ hissi çok baskındı.”

Aşk tanımı: “Aslında aşkın tanımının bu yüzyılda değişmesi gerekiyor. Biz analog ile dijital arasında sıkışmış bir nesiliz. Aynı şekilde yeni neslin yaşadığı aşk formuyla, çocukluğumuzda bize Disney filmlerinin öğrettiği romantizm arasında da sıkışmış vaziyetteyiz. Yani aşk bir şekilde biçim değiştiriyor. Evlendiğime hiç pişman olmadım, biz çok güzel bir aşk yaşadık. Anlamını, önemini şu an yaşadığımız süreçte daha çok fark ediyorum. İlişkimiz başka bir forma evrildi. Artık başka tartışmalarımız, başka zihni ortaklıklarımız var.

Çocuk yapmak istiyor mu? Anneliği yaşamak istiyor. “Konuya dünya koşullarından uzaklaşarak bakarsak; eğitimi ne olacak, nerede yaşamalı, illa benim genimden mi olmalı gibi sorular var. Bir sürü çocuk annesiz, babasız sokakta; Suriyeli çocuklarımızın yardıma ihtiyacı var. Bu yüzden biraz daha yukarıya çıkıp duruma oradan bakmaya çalışıyorum.”

Hayata bakışı: İzole olduğu, içine döndüğü, geri çekilip kendini keşfettiği ve ‘Hayatın bundan sonrası nasıl olacak’ diye sorguladığı bir dönemden geçti. “Sokaklarda terör varken, hepimizin kendini dışarıdaki hayattan geri çektiği bir dönem oldu. İnsanlar daha çok evlerde toplanıp eğlenmeye başladı; daha çok okur, izler, fikir ve proje üretir hale geldi. Ünlülüğün de dayattığı bu izole olma halini sevdim. Kendi kendime ne kadar çok şey öğrenebildiğimi görünce kendimle kalmayı seçtim. İleride daha fazla paylaşacağım bazı yaratım süreçlerine girmeye başladım.”

İş hayatına bakışı: Mesleğe başlarken ünlü olmak hiçbir zaman önceliği değildi. “Benim hayalim beyazperdede olmaktı. Çocukken de kendi kendime hep bir drama atölyesi halinde, okuduğum çocuk romanlarını oynuyormuşum. Aslında insan hayattaki yönünü, yaratılıştan gelen reflekslerle buluyor. ‘Buraya kadarmış, ben artık yapamayacağım’ noktasına geldiğim günlerde bile asla bu mesleği seçtiğime pişman olmadım. Hep bu işin en karanlık günü bugünse iyi ki bu mesleği yapıyor ve bunu yaşıyorum diye düşündüm. Bence önemli olan kendi yaşamadığınız hayat modeliyle ilgili hikâyeleri izlemek, önyargıları, önyargılardan doğan nefreti kırabilmek ve size benzemeyeni sevebilmek. Sinema, edebiyat, belgesel olmasa zenginleşemeyiz. Birbirine benzemeyen hikâyelerin anlatılması bir lütuftur. Hayatınızın çakışamayacağı biriyle empati fırsatı tanır size, zihninizi gidemeyeceğiniz yerlere vardırır.”

Kaygıları: Neredeyse her gün bir kadın şiddeti ve taciz haberi ile uyanıyor olmamızdan endişe duyuyor. “Bunlar sansürlemek ve cinselliğe fazla takılmakla nefret kültürünün birleştiği yer. Güçlünün güçsüze her şeyi yapabileceğini kendine hak görmesi. Ve bu cinayetleri işleyen insanların kendi çevrelerinde bir kahramanlıkla kutsandıklarını düşünüyorum. Bu sebeple konuşulan her seferde birilerini biraz daha yüreklendirmeye başladığımızı düşünüyorum. Çünkü başka hiçbir türlü bugünün sohbet konusunda olamayacak bir erkek, sadece birine zarar verdiği için şu an konuşuluyor. Bu artık şahsi çabalarımızı çok çok aşan bir durum. Kısa vadede çözüm ancak devlet otoritesi olabilir. Kısaca tüm vatandaşlarına eşit mesafede olmalılar. Türkiye’de hiçbir kadın, hiçbir şeye 1-0 önde başlayamaz. Her zaman kadın olmak daha zor. Bütün sektörlerde kadın arkadaşlarım her zaman erkeklerden daha fazla çalışmak, çarpışmak zorunda. Hiçbir meslektaşımın sette müthiş bir cinsiyet eşitliği yaşadığını zannetmiyorum. Erkekler ergenliğini aşamadığı sürece kadınların yapabileceği bir şey yok. Dünyanın birçok yerinde de bunlar yaşanıyor. Asıl sorun erkek meselesini ne yapacağımız.”

Hobisi: Yoga yapıyor, meditasyon yapıyor. Meditasyonla hayatının değiştiğini düşünüyor. Ayrıca, amatör olarak müzikle ilgileniyor. “Evrenle barışık, akışla uyum içinde olmanın yolunun meditasyon olduğuna uyandım. Kenan’la (Doğulu) sekizinci senemiz. İster istemez hayatımda müzikal bir tavır oluşmaya, bana da şarkılar gelmeye başladı. O stüdyoda çalışırken, arkasında sabahladığım gecelerden kullandığı müzik programına aşinaydım. İlk acemi demomu yapıp kafamda dönen melodiyi dinletebilince üzerine çalışmaya başladık. İlk şarkı epeyce şekillendi. Müzikal bir habitatta olmanın değerini bilip, ufak ufak enstrümanları gıdıklayıp, Kenan’a çıraklık edip hayatımın geri kalanı için öncekinden farklı hayaller kuruyorum.”

Kimlere hayranlık duyar? Türkiye’nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen’in hayat hikayesini hayranlık uyandırıcı buluyor.


Sosyal Medya ile arası nasıl? Sosyal Medya’yı çok sık kullanmıyor. Nefret söylemlerinden dolayı geçmişte bir takım kötü tecrübeler yaşadı. “Siber zorbalık vakalarıyla mücadele için tabii ki hukuki çözümler, birtakım yaptırımlar ve denetlemeler olabilir ama bence çözüm artık nefret söylemlerini, ötekileştirmeyi hayatımızdan çıkarıp, insanların birbirine karşı öfkesini ve hırsını azaltmak. İnsanlara siber zorbalık yapmayacak bir sakinliği, dinginliği, pozitif eleştirmeyi öğretmek lazım. Bu örnek teşkil eden her figür için gereklidir. Bunu sadece liderler bazında söylemiyorum ama önce onlar, önce mecliste yumruklar atılmasın, düşünerek konuşalım. Attığım bir tweet nedeniyle vatan haini, terörist ilan edildiğim zaman çok incindim. 5-6 sene önce vatan haini ve terörist ilan edildim. O dönem çok incindiğim, zorlandığım bir zaman dilimiydi. Bu nefreti eğitmek, kitlesel düzeydeki öfkeyi yavaş yavaş iyileştirmek gerekir.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2004- Aşkımızda Ölüm Var / Nermin

2005- Aşka Sürgün / Zilan Şahvar Azizoğlu

2006/2008- Hatırla Sevgili / Yasemin Ünsal

2007- Avrupa Yakası / Kendisi

2008/2010- Aşk-ı Memnu /Bihter Yöreoğlu Ziyagil

2010/2012- Fatmagül’ün Suçu Ne? / Fatmagül Ketenci Ilgaz

2013/2014-İntikam / Yağmur Özden-Derin Çelik

2015/2016- Muhteşem Yüzyıl: Kösem/ Kösem Sultan

2019/2020– Atiye/Atiye Özgürsoy

SİNEMA FİLMLERİ

2009- Güz Sancısı / Elena

2009- Gecenin Kanatları / Gece

2012- Gergedan Mevsimi / Buse

2013- Benim Dünyam /Ela Bayındır

SESLENDİRME YAPTIĞI YAPIMLAR

2010- Oyuncak Hikayesi 3 / Barbie

2012- Cesur /Merida

2015-Minyonlar /Scarlet Overkill

2020- Dünya’da Gece / Kendisi

ÖDÜLLERİ

2008 – Altın Lale Güzel Sanatlar Ödülleri / En İyi Kadın Oyuncu /Hatırla Sevgili
2009 – Altın Kelebek Ödülleri/ En İyi Kadın Oyuncu /Aşk-ı Memnu
2009 – Kabataşlılar Derneği/ En İyi Kadın Sinema Oyuncusu /Güz Sancısı
2009 – Yıldız Teknik Üniversitesi/ En Beğenilen Kadın Oyuncu /Aşk-ı Memnu
2009 – Beykent Üniversitesi /Yılın En İyi Kadın Oyuncusu / Aşk-ı Memnu
2010 – Sinema Burda Festivali /Genç Oyuncu / Gecenin Kanatları
2010 – Elle Style Awards/ Stil Sahibi Kadın Oyuncu
2010 – Altın Kelebek Ödülleri /En İyi Kadın Oyuncu /Aşk-ı Memnu
2010 – Ayaklı Gazete/ En İyi Dram Kadın Oyuncu /Aşk-ı Memnu
2010 – Türkiye Konuşuyor Dergisi/ Yılın En İyi Dizi Oyuncusu / Aşk-ı Memnu
2010 – Kadir Has Üniversitesi /Yılın En İyi Kadın Oyuncusu/ Aşk-ı Memnu
2010 – Galatasaray Üniversitesi /Yılın En İyi Kadın Dizi-Sinema Oyuncusu /Aşk-ı Memnu
2010 – Marmara Üniversitesi/ Kadın Dizi Oyuncusu / Aşk-ı Memnu
2011 – Yıldız Teknik Üniversitesi /En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2011 – Doğuş Üniversitesi/ En İyi Kadın Oyuncu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2011 – Reklamcılar Derneği/ En İyi Kadın Dizi Oyuncusu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2011 – 2. Quality Magazin Ödülleri/ En İyi Kadın Oyuncu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2011 – Esenler Belediyesi/ Yılın En İyi Kadın Dizi Oyuncusu / Fatmagül’ün Suçu Ne?
2011 – Dumlupınar Üniversitesi/ En İyi Kadın Oyuncu / Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – Kadir Has Üniversitesi/ En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – Ayaklı Gazete / Yılın En İyi Drama Kadın Oyuncusu / Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – Haydarpaşa Lisesi /Zirvedeki Kadın Oyuncu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – 11. ROTABEST Ödülleri/ En İyi Kadın Dizi Oyuncusu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – 25. Uluslararası Tüketici Zirvesi/ En İyi Kadın Oyuncu/ Fatmagül’ün Suçu Ne?
2012 – Şişli Meslek Yüksekokulu /En İyi Kadın Oyuncu /Fatmagül’ün Suçu Ne?
2013 – TUROB Teşekkür Ödülü / Aşk-ı Memnu
2013 – Bilkent Üniversitesi /En İyi Kadın Oyuncu / Fatmagül’ün Suçu Ne?

Konu DeLLy tarafından (24 Ağustos 2021 Saat 14:25 ) değiştirilmiştir..
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:23.