1679 senesinde İstanbul’da doğan Şeyhülislâm İshâk Efendi, pek çok âlim ve devlet adamı yetiştirmiş olan ailesine ittibaen küçük yaşlarından itibaren iyi bir ilim tahsili gördü. Başta babası olmak üzere döneminin büyük âlimlerinin rahle-i tedrisâtında yetişti. 1699 senesine gelindiğinde genç yaşına rağmen devrin Şeyhülislâm’ı Seyyid Hacı Feyzullah Efendi’nin huzurunda gerçekleştirilen bir imtihanda gösterdiği üstün başarıya bağlı olarak müderrislik payesine erişti.

Hizmetlerini ilmiye sınıfında sürdürmeyi tercih eden Şeyhülislâm İshâk Efendi, 1715 senesinde İzmir kadısı olarak vazife îfâ ettikten sonra Mekke kadılığı vazifesine tayin edildi. 1722 senesinde İstanbul kadılığı ile vazifelendirilen Şeyhülislâm İshâk Efendi, İbrahim Müteferrika’nın kurduğu ilk yerli matbaanın musahhihlik vazifesini de üstlendi. 1728 senesinde Anadolu Kazaskerliğine getirildi.

1730 senesinde İstanbul’da ortaya çıkan Patrona Halil isyanı, Şeyhülislâm İshâk Efendi’nin kamu hizmet ve vazifelerinin akamete uğramasına sebep oldu ve bu vetirede inzivaya çekilmeyi tercih etti.

Vazifeye Dönüş ve Meşihat Makamı
1733 senesinde Rumeli kazaskerliği vazifesiyle devlet hizmetine yeniden tayin edilen İshâk Efendi, bir ay sonra Şeyhülislam Ebu’l-Hayr Ahmed Efendi’nin vazifeden azledilmesi üzerine meşihat makamına tayin edildi. Sultan 1. Mahmud dönemine tekabül eden Şeyhülislâmlık vazifesi üzereyken vazifesinin 1 yılını doldurduktan 9 gün sonra 31 Ekim 1734’te (3 Cemaziyelâhir 1147) İstanbul’da vefât etti. Şeyhülislâm İshâk Efendi, Fatih Çarşamba’da İsmailağa Camii’inin haziresinde, babası Şeyhülislam İsmail Efendi’nin kabrinin yanında medfûn bulunmaktadır. Mevlâ Te‘âlâ rahmetiyle muamele eylesin.