30 Ağustos 2022, 21:46 | #1 |
Fikriye!
Bir hüzün gibi geldi geçti vuslatımdan, Şekvacı olmadı yorgun başımdan. Lezzet-i şinasiydi sunduğu kahve fincanından, İzmihlâli mümkün değil sızlayan vicdanımdan. Varsın çeksin bu dimağ, unutmaz seni, Kimse dolduramadı yürekteki yerini. Bir kadeh gibi sunmuştun ölümsüz sevgini, Çaresiz yürek nedendir, bilmedi kadrini. Terk-i hayat ne der, bilemem amma, Bir ümmid-i hayaldir buluşmak orada. Dilerim sübut bulur, kanayan yara da, Aşk-ı muhabbet biter mi cennet-i alâda. İçsende bir kadeh hayat iksirinden, Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den. Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden, Ummid-i aşkım saracak onu cefakâr teninden. Mustafa Kemâl 26 Ağustos 1926 sabahı/Çankaya |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|