Nazar boncuğu Türklerin vazgeçilmez aksesuarı, doğumların, yeni evlerin, satın alınan arabaların, hayatı güzelleştiren her şeyin negatif enerjilerden koruduğuna inanılan bir sembol.

Peki bu sembolün tarihçesi nedir? Nereden geliyor nazar boncuğu? Bizi nasıl koruyor? Nasıl bu kadar köklü bir yere sahip oldu Türk kültüründe?



Aslında biz Türklerde nazara inanma oldukça eski bir tarihe dayanır. Orta Asya’da Şamanizm hüküm sürerken, kötü bakışın negatif enerjinin çıkış yeri olduğu düşünülürdü. Başa gelen bir felaketin sebebi bu bakış olarak bilinirdi. Savaşçı bir toplum olan Türkler de gözdeki bakışa karşı korunmak için göze göz den yola çıkarak, göz sembolünü bulmuşlardır. Nazar boncuğu göze karşı gözle kendini korumak halini almışken, at nalı, hurma çekirdeği, kaplumbağa kabuğu gibi nesneler de şans getiren objeler olmuşlardır.

Bu da demek oluyor ki Nazar Boncuğu Türk toplumunun yüzyıllardır kullandığı bir semboldür ve şu an günlük hayatımızda çokça bulunması çok normaldir.


Nazar Boncuğunun Yapılışı
Nazar boncuğu yapılırken içine “kurşun” dökülmelidir. Kurşun dökülmesi iyi şans getirir.

Eskiden Nazar boncuğu ocakların açılışı özel bir tören ile olurmuş. Bu ocaklarda yalnızca nazar boncuğu yapılır, asla başka bir iş karıştırılmazdı. Aynı zamanda nazar boncuğunun el ile yapılanı makbüldür.
Makinelerde üretilen nazar boncukları süs eşyası olmanın önüne geçemez. Bizi nazardan yani kötü gözden koruyamaz.

Birçok nazar boncuğu uzmanına göre mavi ve sarı renk nazar boncuğunun içinde olmazsa olmazdır. Fakat diğer bir görüşe göre ise nazar boncuğu birçok renkte olabilir, içindeki niyet, kurşun daha önemlidir. Hem yüzyıllardır farklı formlarda var olmuş Nazar Boncuğunun şu anki hali asıl halidir diyemiyoruz. Fakat fikir yüzyıllardır geleneklerimizde aynı yere sahip.