IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


Esrarengiz Olaylar Esrarengiz olaylara ait tüm konulara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 15 Haziran 2022, 14:00   #1
YiLDiZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Ölen oğlu geri geldi



8 yaşındayken lösemi hastalığına yakalandı. Ablasının ilik dokusu ona uymasına rağmen; aile maddi imkansızlıklar yüzünden ilik nakli yaptıramadı. Bu yüzden oğullarını birkaç yıl içinde kaybettiler.
Oğulları ölen ailenin acısı büyüktü. Ameliyat için gerekli paranın bulunamamasından dolayı oğullarının ölmesi; acılarını kat kat arttırıyordu. Sıkıntı içinde geçen günler birbirini takip ediyordu.
O günde diğerleri gibi geçmek bilmemişti. Hava kararmış, vakit bir hayli ilerlemişti. O inanılmaz olayların başlığını ölen çocuğun babası şöyle anlatıyor:
-Eşimle birlikte odamızda uzanmıştık. Odamızın kapısı açıktı. Henüz daha uyumamıştım. Daha doğrusu uyuyamamıştım. Karşıdaki oturma odasına doğru dalgın dalgın bakıyordum. Oturma odasında bulunan yuvarlak masanın üzerine doğru,
birşeyin süzülerek geldiğini gördüm. Biranda karşımda oğlumun görüntüsü belirdi. Yuvarlak masanın üzerine oturmuş bize doğru bakıyordu. Önce hayal gördüğünü zannetti. Gözlerini ovuşturup tekrar baktı. Oğlu karşısında duruyordu. Vücudu kefene sarılmış, sadece yüzü açıktı. Üç- dört dakika ne gülümsedi ne ağladı. Masum bir ifadeyle babasını seyretti. Babasının sanki dili tutulmuştu; yanı başında yatan eşine bile bir şey söyleyemedi.
- O an dilim tutuldu. Bütün kaslarım sanki felç olmuştu. Kımıldayamadım bile. Daha sonra oğlumun görüntüsü büyük bir süratle havaya doğru süzülerek gözden kayboldu, gitti. Ve şunu da samimi olarak söylüyorum ki , o anda uyanıktım. Yemin ederim bütün bu olanlar doğru.
Sabah olunca bu olanları eşiyle kızına anlatıp anlamamakta kararsızlık çekti. Belki üzülürler ve korkarlar düşüncesiyle kimseye söylememeye karar verdi. Tam o sırada kızı büyük bir heyecanla geldi ve:
- Belki inanmayacaksınız ama akşam kardeşim benim odamda göründü, dedi.
Bu inanılmaz olayı bir başka olay daha takip etti.
Babası anlatıyor:
-Sık sık mezarlığa giderdim. Bazen geceleri sabaha kadar oğlumun mezarından ayrılmazdım. Evlat acısı çekmeyen bilmez. Oğlumun mezarına gider onla konuşur, dualar okurdum. Beni duyacağına inanıyordum. Bir gece mezarlıkta yaşanan bir olay bu inancımı pekiştirdi. Gerçekten beni duyuyormuş.
Çocuğun babasının mezarın başında sabahladığı günlerden biriydi. Ezan okumuş hava aydınlanmıştı. Eve gitmek için mezarın başından kalkmaya hazırlanıyordu ki.
- Oradan ayrılmak için ayağa kalkmak üzereydim. Biran oğlumu iki kez karşımda buldum. Birkaç gün önce gördüğüm gibi yine kefene sarılı bir şekilde karşımda duruyordu.
- Baba beni fazla rahatsız etme, dedi.
Babası niçin rahatsız olduğunu sordu.
- Anneme de söyle artık ağlamasın. Üzüntü dolu düşünceleriniz beni çok rahatsız ediyor, dedi.
Babası eve gidince bu yaşananları eşine ve kızına anlattı. O olaydan sonra daha az üzülmeye gayret ettiler.
Böyle yaptıkları günden sonra da oğulları onlara bir daha görünmedi.
Babası son olarak şunları söylüyor:
- Oğlumun ruhlar aleminde gezdiği bir gerçek. Ölümden sonra yaşam vardır. Ben bu tüm olanlardan sonra buna inanıyorum.
ALINTI
8 yaşındayken lösemi hastalığına yakalandı. Ablasının ilik dokusu ona uymasına rağmen; aile maddi imkansızlıklar yüzünden ilik nakli yaptıramadı. Bu yüzden oğullarını birkaç yıl içinde kaybettiler.
Oğulları ölen ailenin acısı büyüktü. Ameliyat için gerekli paranın bulunamamasından dolayı oğullarının ölmesi; acılarını kat kat arttırıyordu. Sıkıntı içinde geçen günler birbirini takip ediyordu.
O günde diğerleri gibi geçmek bilmemişti. Hava kararmış, vakit bir hayli ilerlemişti. O inanılmaz olayların başlığını ölen çocuğun babası şöyle anlatıyor:
-Eşimle birlikte odamızda uzanmıştık. Odamızın kapısı açıktı. Henüz daha uyumamıştım. Daha doğrusu uyuyamamıştım. Karşıdaki oturma odasına doğru dalgın dalgın bakıyordum. Oturma odasında bulunan yuvarlak masanın üzerine doğru,
birşeyin süzülerek geldiğini gördüm. Biranda karşımda oğlumun görüntüsü belirdi. Yuvarlak masanın üzerine oturmuş bize doğru bakıyordu. Önce hayal gördüğünü zannetti. Gözlerini ovuşturup tekrar baktı. Oğlu karşısında duruyordu. Vücudu kefene sarılmış, sadece yüzü açıktı. Üç- dört dakika ne gülümsedi ne ağladı. Masum bir ifadeyle babasını seyretti. Babasının sanki dili tutulmuştu; yanı başında yatan eşine bile bir şey söyleyemedi.
- O an dilim tutuldu. Bütün kaslarım sanki felç olmuştu. Kımıldayamadım bile. Daha sonra oğlumun görüntüsü büyük bir süratle havaya doğru süzülerek gözden kayboldu, gitti. Ve şunu da samimi olarak söylüyorum ki , o anda uyanıktım. Yemin ederim bütün bu olanlar doğru.
Sabah olunca bu olanları eşiyle kızına anlatıp anlamamakta kararsızlık çekti. Belki üzülürler ve korkarlar düşüncesiyle kimseye söylememeye karar verdi. Tam o sırada kızı büyük bir heyecanla geldi ve:
- Belki inanmayacaksınız ama akşam kardeşim benim odamda göründü, dedi.
Bu inanılmaz olayı bir başka olay daha takip etti.
Babası anlatıyor:
-Sık sık mezarlığa giderdim. Bazen geceleri sabaha kadar oğlumun mezarından ayrılmazdım. Evlat acısı çekmeyen bilmez. Oğlumun mezarına gider onla konuşur, dualar okurdum. Beni duyacağına inanıyordum. Bir gece mezarlıkta yaşanan bir olay bu inancımı pekiştirdi. Gerçekten beni duyuyormuş.
Çocuğun babasının mezarın başında sabahladığı günlerden biriydi. Ezan okumuş hava aydınlanmıştı. Eve gitmek için mezarın başından kalkmaya hazırlanıyordu ki.
- Oradan ayrılmak için ayağa kalkmak üzereydim. Biran oğlumu iki kez karşımda buldum. Birkaç gün önce gördüğüm gibi yine kefene sarılı bir şekilde karşımda duruyordu.
- Baba beni fazla rahatsız etme, dedi.
Babası niçin rahatsız olduğunu sordu.
- Anneme de söyle artık ağlamasın. Üzüntü dolu düşünceleriniz beni çok rahatsız ediyor, dedi.
Babası eve gidince bu yaşananları eşine ve kızına anlattı. O olaydan sonra daha az üzülmeye gayret ettiler.
Böyle yaptıkları günden sonra da oğulları onlara bir daha görünmedi.
Babası son olarak şunları söylüyor:
- Oğlumun ruhlar aleminde gezdiği bir gerçek. Ölümden sonra yaşam vardır. Ben bu tüm olanlardan sonra buna inanıyorum.
________________






H u z u r . . .
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:01.