IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


Esrarengiz Olaylar Esrarengiz olaylara ait tüm konulara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 05 Aralık 2023, 14:05   #1
Editör
Matizz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Osmanlı ve Medusa olayı

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Tarihimizde Medusa hakkında çok az bilgi vardır. Buna rağmen Medusa’nın mezarının İstanbul Yerebatan Sarnıcı’nda olduğuna inanılır. Hatta Yerebatan Sarnıcı ve Sultanahmet’te Medusa’nın çok sayıda heykeli de vardır.

Medusa hakkında yapılan araştırmalarda II.Abdülhamit’in tutturduğu bir günlük olan Kara Kaplı’da bahsedilen bazı belgeler bulunmuştur. Kara Kaplı’daki bu belgeler Medusa rivayetini çok farklı bir boyuta taşımıştır.

1456 yılında Fatih Sultan Mehmet ile görüşmek için Venedik’ten İtalyan asıllı bir heyet gelir. Hatırlı kişileri araya katarak Sultan’la görüşmeyi talep ederler ancak Sultan heyetle görüşmesi için veziriazamı görevlendirir. Heyet veziriazama Yerebatan Sarnıcı’nda bulunan hazineden bahseder ancak hazinenin yerini sadece Sultan’a söyleyebileceklerini bildirir.

Konu Sultan’ın ilgisini çeker ve heyetten bir kişiyle görüşmeyi kabul eder. Seçilen temsilci Sultan’a Yerebatan Sarnıcı’ndaki hazinenin maddi bir şey olmadığını, bir ceset olduğunu söyler. Bu cesedin ve cesedin içinde bulunduğu, lahit olarak adlandırılan tabutun kendilerine verilmesi karşılığında çok şey öneren heyet, istediğini alamaz. Kara Kaplı’da bahsedilene göre bu heyet paganist bir tarikatın üyesidir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Fatih Sultan Mehmet’ten sonra Abdülhamit Han Medusa lahdiyle yakından ilgilenir. Abdülhamit Han’a da birkaç kez bu konuda görüşmek için heyet yollanınca Padişah’ın Medusa’ya ilgisi daha da artar ve bu konuda araştırmalar yapılmasını ister. Araştırmalardan ve heyetlerden öğrenilen bilgiler doğrultusunda lahdi çıkarmaya karar veren Abdülhamit Han ve bu konuda görevlendirdiği kişiler Yerebatan Sarnıcı’nın dehlizlerinden birinde lahdi bulurlar.


Lahdin içinde dehşet verici bir yaratığın bozulmaya yüz tutmuş mumyası vardır. Bu yaratığın başı insan başına benzemektedir ve kıvrımlarıyla dev bir yılanı andırmaktadır. Padişah’ın emriyle bu lahit korumaya alınır. Önce halktan saklanmak istenen lahdin daha sonra kapağının kaldırılmaması şartı ile gün ışığına çıkarılmasına karar verilir.

Günlerden bir gün bir çocuğun dehlizlerden birine girip içeride cesedi görmesi ve İstanbul halkına “Ben Şahmeran’ı gördüm!” demesiyle olay gerçekleşir. Tonlarca ağırlıktaki bu lahit bin bir zorlukla gün yüzüne çıkarılır ve Fatih Camii’nin avlusuna götürülüp halka kısa bir süreliğine gösterilir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Abdülhamit Han’ın emriyle cesedin fotoğrafı çekilip o devrin gazetelerinde yayınlanır. Günümüzde ise bu lahdin fotoğraflarının yayınlandığı gazetelerden hiçbir iz yoktur. Medusa lahdinin peşinde birçok yabancının olduğu bilinmekle beraber Padişah’a gelen heyetlerin yıllarca bu lahit çevresinde ayin düzenlediği de söylenmektedir. Gazetelerin toplatılması ve olayın örtbas edilmesi konusuyla bu heyetlerin bir ilgisi olup olmadığı ise merak konusudur.
________________

Ve her insan, zamanın dünya üzerinde bıraktığı birer yara izidir.
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:32.