IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 01 Ağustos 2021, 12:38   #1
Standart 6.2.1. Sevr Antlaşmasının Hazırlanması

İtilaf Devletlerinin temsilcileri Paris’te yaptıkları toplantıya 1 Haziran 1919’da Osmanlı Devleti Sadrazamı Damat Ferit Paşa’yı da çağırdı. Paşa, Osmanlı Devletinin hangi koşullarda barış yapabileceğini belirten isteklerini 17 Haziran 1919’da Paris Barış Konferansına yazılı olarak sundu. Buna göre Trakya sınırının Edirne’yi Osmanlı Devletinde bırakacak şekilde çizilmesini, Anadolu kıyılarına yakın adaların da Osmanlı devletine bırakılmasını istedi. Ayrıca Diyarbakır, Halep ve Musul da Osmanlı Devletine bırakılmalıydı. Irak, Suriye, Filistin, Hicaz, Asir ve Yemen’e bağımsızlık verilebilirdi. Ermenistan sınırı tartışılarak saptanabilirdi. Mısır ve Kıbrıs konusunu İngiltere ile hemen görüşülebilirdi. Damat Ferit Paşa; Wilson Prensipleri çerçevesinde bir barış yapmak istediğini, Osmanlı halkının devletin parçalanmasına razı olmayacağını bir başka devletin de Mandasını kabul etmeyeceğini bildirdi. Ancak 25 Haziran 1919’da Konferans Başkanı ve Fransa Başbakanı Clemenceau imzasıyla verilen yanıtta istekler kabul edilmedi.

İtilaf Devletleri daha sonra İngiltere’nin başkenti Londra’da toplanarak barış görüşmelerini buradan sürdürdü. İtilaf Devletleri Londra’dan sonra İtalya’nın San-Remo kentinde 18- 26 Nisan 1920 tarihleri arasında bir araya gelerek Osmanlı Devleti sorununu görüşmeye devam etti. İngiltere, Fransa ve İtalya Başbakanlarının katıldığı bu toplantılara Osmanlı Devletinden herhangi bir temsilci çağrılmadı.

İngiltere Başbakanı Lloyd George antlaşma koşullarının Türklere zorla kabul ettirilmesi ısrarından vazgeçmemişti. Venizelos ise Anadolu’daki bazı kentlerin işgal edilmesini istiyordu. Görüşmeler sonuna hazırladıkları Barış Antlaşması taslağı 11 Mayıs 1920’de küçük bir törenle Versailles sarayında Osmanlı heyetine verildi.

Antlaşma metnini okuyan Osmanlı temsilcileri hükümlerin çok ağır olduğunu fark etti. Tevfik Paşa Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya gönderdiği telgrafta bu kararların “İstiklal ve hatta devlet mevhumlarıyla kabili telif” olmadığını belirtti. Damat Ferit Paşa da verdiği cevapta koşulların çok ağır olduğunu, Osmanlı topraklarının üçte ikisinin koparıldığını, egemenlik haklarının ihlal edildiğini belirtti. Damat Ferit başkanlığındaki Osmanlı Heyeti (Reşit Bey dışındakiler) 14 Temmuz 1920’de İstanbul’a döndü. İtilaf Devleti temsilcileri, 17 Temmuz’da Osmanlı Devletinin savaşa girmekle savaşı iki yıl uzattığını, milyonlarca insanın ölümüne, yüzlerce milyarlık zararın meydana gelmesine yol açtığını belirterek antlaşma metninde hiçbir değişiklik yapmayacaklarını belirtti. Yunanların Anadolu’daki ilerlemelerinden de destek alarak 27 Temmuz’a kadar cevap verilmesini istedi. Paris’te kalan Reşit Bey, 20 Temmuz’da İstanbul’a gönderdiği telgrafta Osmanlı Devletinin Barış antlaşmasını imzalamadan kaçınır ise İstanbul’un Yunan askerlerince işgal edileceğini bildirdi. Bu korku ile olsa gerek Osmanlı hükümeti barış antlaşmasının kabul edilmesini kararlaştırdı.

Tam bu sırada İtilaf Devletleri Sevr Barış Antlaşmasını Türklere kabul ettirebilmek için Yunan ordusunun mevzilerinden çıkarak Anadolu içlerine doğru hareket etmesine dolayısıyla da güç kullanarak bu antlaşmanın kabul ettirilmesine yöneldiler. 22 Haziranda başlayan Yunan saldırıları Kuva-yı Milliye güçleri tarafından önlenememiş, kısa sürede Bursa (8 Temmuz 1920) ve Uşak’a (29 Ağustos) kadar olan bölgeler işgal edilmişti.

Damat Ferit Paşa 22 Temmuz 1920’de Padişahın onayını alarak Padişahın başkanlığında Yıldız Sarayında bir Saltanat Şurası toplayarak kendilerine dayatılan barış antlaşması metnini çeşitli yönleriyle tartışmaya açtı. Dolayısıyla da sorumluluğu geniş bir kitleye yüklemek istedi. Toplantıda hükümet temsilcileri antlaşma metni kabul edilir ise belirli sınırlar içinde Osmanlı Devletinin varlığını sürdürebileceğini, kabul edilmez ise Osmanlı Devletine son verileceğini, yönetimi İtilaf Devletlerinin ele alacağını ve ülkenin tümüyle paylaşılacağını söyledi. Sonuçta Osmanlı Devletinin yok olmasını önlemek için bu metnin kabul edilmesi kararlaştırıldı. Rıza Paşa dışındaki katılımcılar kararı onayladı. Damat Ferit Paşa Şura’da alınan bu kararı vakit geçirmeden İngiliz temsilcisine iletti ve Saltanat Şurasına katılmış olan Maarif Nazırı Hâdi Paşa ile Şura-yı Devlet Başkanı Rıza Tevfik Beyi ve Bern elçisi Reşat Halis Beyi antlaşmayı imzalamak üzere görevlendirdi. Osmanlı heyeti 10 Ağustos 1920’de Sevr’de antlaşmayı imzaladı.
________________

El Haset Min-El Mahrum
Kötü Niyetle İyi Murada Varılmaz ! ! !
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:36.