IRCForumu.ORG   sohbetkacak
sohbetkeyfim


 
 
Seçenekler Stil
Alt 07 Ocak 2024, 19:34   #1
𝐈𝐫𝐫𝐞𝐥𝐞𝐯𝐚𝐧𝐭.
Jayus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Tıbbiyeli Hikmet'in Hikayesini Bilir misiniz ?



Dört Eylül Cumartesi günü İzmir’de, Tıbbiyeli Hikmet’in (Tabip Yarbay Hikmet Boran) heykeli açılıyor. Açılışın, Sivas Kongresi’nin açılış tarihinde yapılması boşuna değil…

Yurtsever hekimliğin simgesidir Tıbbiyeli Hikmet:

O, İstanbul’un işgaline karşı 14 Mart 1919’da başlatılan ‘Tıbbiyeli Hareketi’nin önderi olarak, hem indirilmiş olan bayrağımızı, arkadaşlarıyla birlikte tıbbiyenin kuleleri arasına asmış…

Hem de işgalci komutanların önünde, onları açıkça tehdit ettiği 14 Mart konuşması ile yurtseverlik tarihine geçmiştir.

“PAŞAM, MANDACILIĞI REDDEDERİZ!”

Ve bir de Sivas Kongresine delege olarak katılan 19 yaşındaki tıbbiye öğrencisi Hikmet var ki, Mustafa Kemal ve Kongre delegelerinin önünde yaptığı konuşma ile, Kongrenin sonuç bildirgesine imza atmış gibidir.

Mazhar Müfit Kansu’nun anılarına göre, Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal Paşa’ya baskı yaparak Amerikan mandasını kabul ettirmeye çalışanlara karşı çıkan bu genç, ayağa fırlayarak;

- Paşam, temsilcisi bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya bağımsızlık davamızı başarma yolundaki çalışmaya katılmak için gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar, şiddetle reddeder ve karşı çıkarız. Örneğin manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddederiz demiştir.

Bu sözler, yapılan baskılardan bunalmış olan Mustafa Kemal üzerinde büyük etki yapmış, toplantıya katılan delegelere;

- Arkadaşlar, gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin dedikten sonra Tıbbiyeli Hikmet’e dönmüş;

- Evlat, için rahat olsun! Gençlikle gurur duyuyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak da mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya bağımsızlık ya ölüm!

Paşa’dan bu sözleri duyan Hikmet hemen yerinden fırlamış ve;

- Var ol paşam, diyerek Mustafa Kemal’in elini öpmüş.

TİFÜS AŞISI VE HİKMET

Tıbbiyeli Hikmet’in başka özellikleri de var;

Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’dan Ankara’ya giderek (sınıf arkadaşı Yusuf Balkan’la birlikte) Cebeci’de bulunan Askeri Hastane mikrobiyoloji laboratuvarında aşı üretiminde çalışmıştır*. Çalışmakla kalmamış, üretilen tifüs aşısının etkinliğinin araştırılması için aşının önce kendi üzerinde denenmesini istemiştir.

Yani bir halk sağlığı kahramanıdır Tıbbiyeli Hikmet!

ÖĞRENCİYKEN AMELİYAT YAPIYOR

Hikmet henüz okulu bitirmemiş yani hekim unvanı kazanmamıştır. Arkadaşı Yusuf Balkan’la birlikte Ankara ile Eskişehir arasındaki birliklere, aşı dağıtımı yapmak için görev alırlar. Arkadaşıyla birlikte görevlerini tamamlamışlar -Yusuf balkan Eskişehirli olduğu için- ve Hikmet Eskişehir Asker Hastanesi’nde kalacaktır. Hastanede kalırken, cepheden çok sayıda yaralının geldiğini görür ve cerrahla birlikte ameliyatlara girer. Yaralı öylesine çoktur ki, cerrahlar yetişemezler. Hikmet -daha önce cerrahi stajı yaptığı için- ameliyatlara devam eder ve onlarca askerimizin canını kurtarır.

SAĞLIKÇILARIN CANINI YAKMAYA DEVAM!

Pandemi nedeniyle canı en çok yananların, sağlıkla uğraşanlar olduğu bir gerçek. Onların canları pahasına büyük özveriyle çalışmakta olduğunu bilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, yakında bir başka heykeli daha açarak, tüm sağlıkçıları onurlandıracak.

Tıbbiyeli Hikmet heykelinin yanı sıra, açılacak olan “Sağlık Kahramanları” anıt/heykeli de İzmir’e çok yakışacak.

Pandemi nedeniyle yöneticilerin başlangıçta yere göğe sığdıramadıkları sağlıkçılara -ihtiyacın azaldığını sanmış olacaklar ki- son zamanlarda layık görülen şeyler hiç de hoş değil.

Aile Hekimlerimiz için çıkardıkları ‘ceza yönetmeliği’ile zaten önemli bir hekim kesiminin canını sıkan iktidar, şimdi de hastanelerdeki performans gelirlerini azaltmaya gidiyor. Yapılan şeytanlıkların ardı arkasının gelmeyeceğine inanan hekimler -ne yazık ki- mesleklerini bir bir terk ediyorlar. Yakında çalıştıracak hekim bulamazlarsa halkımıza yazık olacak!

HEKİMLERDE TIBBİYELİ HİKMET HEYECANI

Tıbbiyeli Hikmet heykelinin açılışını dört gözle bekleyenlerden, eski Tabip Odası Başkanı Dr. Suat Kaptaner:

“Artık hekimlerin, Atatürk’ten sonra ikinci bir adresi olacak!” diyor.

“Her 14 Mart’ta, emperyalizme karşı tıbbiyeli direnişinin simgesi olan bu yurtsever insanın heykeline giderek ona saygımızı sunacağız…

“Hem de ülkemizin sağlığını tehlikeye atanlara ve hekimlere karşı acımasız davrananlara karşı tepkimizi göstermek için soluğu Tıbbiyeli Hikmet’in yanında alacağız!”

Bu heykelin açılışı nedeniyle büyük duygusallık yaşayanlardan biri de Askeri Tıbbiyeliler.

Askeri Tıbbiyeliler Derneği Başkanı, Dr.Faruk Atilla şunları söylüyor;

“Gülhane ve askeri hastaneleri kapatanlar, askeri hekimliği yok ederek köklerimizi kuruttular. Kurtuluş Savaşı kahramanı yurtsever askeri hekim Tıbbiyeli Hikmet’i (Tabip Yarbay Hikmet Boran) ölümsüzleştiren Başkan Soyer’e çok teşekkür ederiz. Bizlere, askeri hekimliğin bir gün yeniden filizleneceği umudunu vererek biraz olsun içimizi serinletti!”

*Ülkemiz, o koşullarda bile tifüs aşısı üretirken, bugün birileri çıkmış, çağdaş aşı üretim olanaklarına sahip olan Refik Saydam Merkez Hıfzısıhha Laboratuvarlarını kapatmıştır. Lanet okumaktan başka ne söylenebilir ki?


________________

"𝐻𝑒𝑟𝑘𝑒𝑠𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑛𝑖𝑛𝑎 𝑔𝑖𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟𝑑𝑖𝑟, 𝑔𝑒𝑐𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑢𝑐𝑢, 𝑠𝑎𝑏𝑎ℎ𝑖𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑢, 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑖𝑛 𝑑𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎..."
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:37.