IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 22 Şubat 2024, 18:52   #1
𝐈𝐫𝐫𝐞𝐥𝐞𝐯𝐚𝐧𝐭.
Jayus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart SSCB Yönetimindeki Türk Topluluklarının Durumu

Geçici hükümeti deviren Bolşevik yönetimi, Orta Doğu, Güney Kafkasya, İran yöresinde etkili güç olan İngilizlerin desteklediği Türklerin ve diğer milletlerin giriştiği bağımsızlık hareketlerine engel olmak için onlara kendi kaderlerini tayin etme hakkı tanıdı. Bu karar Sovyet Rusya'nın o günkü şartlarda zaman kazanmak için uyguladığı bir oyalama politikasıydı. İlk olarak Tatar Türkleri, Ufa şehrinde 29 Kasım 1917'de "İdil-Ural Devleti"ni; Kazaklar, 13 Aralıkta "Alaş Orda Özerk Cumhuriyeti"ni yine aynı tarihlerde Hokand'da toplanan "IV. Müslümanlar Kongresi"nde de "Özerk Türkistan Cumhuriyeti"ni kurdular.

Sovyetler Birliği'nin kurulduğu dönemdeki karışıklıktan yararlanan Türkler, bulundukları bölgelerde bağımsız devletler kurmaya başladı. Başkurdistan Sovyet Cumhuriyeti, Harezm Halk Cumhuriyeti, Türkistan ve Kırgız muhtar cumhuriyetleri bunlara örnek verilebilir. Bu gelişmelerden rahatsız olan Sovyet yönetimi, 1920 yılının sonlarına doğru Türk devletleri üzerinde doğrudan hâkimiyet kurmaya yöneldi.

Çarlık Rusyası döneminde işgal edilen Türk; topraklarında asimilasyon (Ruslaştırma) politikası başlatıldı. İlk olarak Türkler Hristiyanlaştırılarak asimile edilmeye çalışıldı. Bu bölgede Rus okulları açılarak Türklerin kültür ve dillerinin değiştirilmesi hedeflendi. Türk ailelerinin Rus okullarına rağbet etmemesi asimilasyon politikasını etkisiz hâle getirdi.

SSCB döneminde Türk illeri ele geçirildikten sonra Rus harita ve kitaplarında "Türkistan" isminin kullanımı yasaklandı. Ardından Türkistan beş ayrı cumhuriyete bölündü. Türkler arasındaki birlik ve beraberliğin bozulması amacıyla farklı lehçelerin kullanılması yaygınlaştırıldı. Özbek, Kazak, Kırgız ve Türkmenlerin zorla Türkleştirildikleri ileri sürüldü.

Buna bağlı olarak da bu milletlerin dillerinden, kendilerine has tarihlerinden ve edebiyatlarından! sistemli bir şekilde bahsedildi. Böylece Türkistan'daki Türk toplulukları içerisinde Özbekçilik, Kazakçılık, Türkmencilik, Kırgızcılık gibi boy/asabiye duyguları ortaya çıkarılarak birlik! bozulmaya çalışıldı.

Sovyetler, 10 ciltlik bir "Sovyet Birliği Tarihi" yazdırma kararı aldı. Eserde Rus olmayan milletlerin özel tarihî gelişimini açıklayan bölümlerine yer verilmedi. Edebiyatta millî ruhu konu alan eserler yasak edildi.

Sovyetler, bu Türk illerinde sistematik bir şekilde önce camii ve mescitleri tahrip edip bunlara ait vakıfların mal ve mülklerini devletleştirdi. Din adamı yetiştiren okul ve medreseleri kapatıp ileri gelen Müslüman din adamlarını hapis ve sürgün ettiler. Geri kalan az sayıdaki camii ise açık olmakla birlikte ibadete kapalıydı.

Ekonomik kalkınmayı sağlamak iddiasıyla, yüz binlerce Türk, işçi sıfatıyla Azerbaycan ve Türkistan'dan alınıp Sovyetlerin diğer bölgelerine yerleştirilirken buralara Rus ve Rus olmayan başka milletleri yerleştirdiler. Senelerce devam ettirilen bu göç hareketinin maksadı Rus olmayan milletleri bir potada kaynaştırmak ve onların millî duygularını yok etmekti.

Ruslar, Türkiye ile Türkistan'ın kültürel bağlarını da koparmak! istediler. Bunun için 1924'te Arap alfabesinden Latin alfabesine geçerken 1928'de Türkiye'nin Latin alfabesini kabul etmesi üzerine Türkler için "Rus Kiril" harfleriyle karışık bir Latin harf sistemine geçiş yaptılar.


Alıntı.
________________

"𝐻𝑒𝑟𝑘𝑒𝑠𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑛𝑖𝑛𝑎 𝑔𝑖𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟𝑑𝑖𝑟, 𝑔𝑒𝑐𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑢𝑐𝑢, 𝑠𝑎𝑏𝑎ℎ𝑖𝑛 𝑘𝑜𝑟𝑢, 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑖𝑛 𝑑𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎..."
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:38.