IRCForumu.ORG   sohbetkacak
reklamalanı


 
 
Seçenekler Stil
Alt 02 Mart 2022, 10:09   #1
Webmaster
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Termoregulasyon Ve Canlilarda Sicaklik Duzenleme Stratejileri

Cevre sicakligi cok farkli olsa bile canlilar vucut sicakliklarini [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adi verilen bir surecle sIki bir sekilde duzenler ve belirli sinirlar icinde tutulabilir. Hayvanlarda vucut sicakligini duzenlemenin birkac farkli yolu vardir. Bu termoregulator stratejiler, bazilari oldukca asiri olanlar da dahil olmak uzere farkli ortamlarda yasamalarina izin verir. Ornegin, kutup ayilari ve penguenler, kutuplardaki soguk evlerinde yuksek vucut isisini korurken, kanguru fareleri, iguanalar ve cingirakli yilanlar, yaz mevsiminin en yuksek degerlerinin 38 santigrat derecenin uzerinde oldugu collerde bile gelisirler.
Asagida, termoregulasyon turlerine ve hayvanlarin vucut sicakligini duzenlemesine yardimci olan stratejilere yer verilmistir.

Termoregulasyon TurleriTermoregulasyon ve Canlilarda Sicaklik Duzenleme Stratejileri
Hayvanlar tarafindan, ortam sicakliklarindaki dalgalanmalara karsi sergilenen iki ana tepki vardir:
1-Poikilotermi
2- Homeotermi
Poikilotermi: Poikilotermler isi uretmek icin fizyolojik araclardan yoksun olduklarindan, bu hayvanlarin vucut isisi, herhangi bir davranissal mudahalenin yoklugunda dis ortamin sicakligina uyma egilimindedir. Poikiloterm ornekleri arasinda cogu balik, amfibi ve surungen gibi “sogukkanli” hayvanlar bulunur. Poikilotermler ektotermler olarak da bilinir, cunku vucut isilari sadece dis ortamlarindan elde edilir. Bu dis termal bagimlilik, daha dusuk ve daha yuksek sicakliklara sahip alanlar arasinda gidip gelerek, iletim ve radyasyon yoluyla isi alisverisini ayarlamak icin vucut pozisyonlarini degistirerek davranissal termoregulasyon kullanmalarini saglar. Ornegin, agac kaplumbagalari (Glyptemys insculpta) guneslenmek ve vucut sicakliklarini yukseltmek icin her gun orman acikliklarina giderler ancak su sicakligi hava sicakligi kadar dusmedigi icin geceleri akarsulara donerler. Kertenkeleler genellikle isinmak icin sicak bir kayanin uzerinde guneslenirler. Poikilotermlerde davranissal termoregulasyon, beslenme ve hareket gibi onemli metabolik aktiviteler icin optimal olan surekli ortalama vucut sicakliklari ile sonuclanabilir.
Homeotermi: Homeotermlerin vucut sicakliklarini duzenlemek icin ozel fizyolojik adaptasyonlari vardir; homeotermlerin vucut sicakliklari, poikilotermlerinki kadar dalgalanmaz. Homeotermler, kuslar ve memeliler gibi “sicakkanli” hayvanlari (endotermler) icerir. Bu canlilar ic sicakliklarini sabit tutabilmek icin metabolik isidan yararlanir. Tum homeotermler 36 ila 42 C santigrat derece araliginda yuksek vucut sicakliklarini korurlar. Homeotermler ayrica vucut sicakliklarini ayarlamak icin davranissal termoregulasyon kullanirlar. Davranislari kullanarak vucut sicakligi duzenlenebilir. Ornegin, sicak bir gunde yuzmeye gidebilir, biraz soguk su icebilir veya golgede oturulabilir. Soguk bir insan bir gunde bir palto giyebilir, rahat bir kosede oturabilir veya bir kase sicak corba icebilir. Insanlarin disinda, hayvanlarin da benzer davranislari vardir. Ornegin, filler sicak bir gunde serinlemek icin kendilerine su puskurtur ve bircok hayvan cok isindiklarinda golge arar. Penguen yavrulari isiyi korumak icin grup halinde toplanirlar.
Endotermler, soguk ortamlara tepki olarak metabolik isi uretimini veya termogenezi arttirmanin cesitli yollarina sahiptir. Metabolik isi uretmenin bir yolu kas kasilmasidir. Ornegin, kisiler cok usudugunde kontrolsuz bir sekilde titrer. Titreme adi verilen iskelet kaslarinin izometrik kasilmasi, mekanik isiyi vucut icine aktarirken, periferik damarlarin vazokonstriksiyonu deriden isi kaybini azaltir. Elleri birbirine surtmek, tempolu bir yuruyuse cikmak gibi kasitli hareketler ve titreme, kas aktivitesini, boylece isi uretimini artirir. Titremesiz termogenez, isi uretimi icin baska bir mekanizma saglar. Bu mekanizma kahverengi yag dokusu olarak bilinen ozel yag dokusuna baglidir. Kahverengi yag dokusu ATP sentezi icin degil, isi uretimi icin katabolize edilir. Bazi memelilerde, ozellikle kis uykusuna yatanlarda ve yavru hayvanlar cok fazla kahverengi yaga sahiptir. Ortam sicakliklari arttikca, homeotermler vucut sicakliklarini duzenlemek icin terleme ve/veya hizli soluma yoluyla evaporatif sogutmayi kullanir ve ayrica isi kaybini tesvik etmek icin yuzey kan damarlarini genisletir.

Isi Kaybinin ve Kazancinin KontroluTermoregulasyon ve Canlilarda Sicaklik Duzenleme Stratejileri
Hayvanlar cevreyle ne kadar isi alisverisinde bulunduklarini kontrol eden vucut yapilarina ve asagidaki fizyolojik tepkilere sahiptir:
1-Kan akis duzenlerini degistirmek gibi dolasim mekanizmalari
2-Kurk, yag veya tuy gibi yalitim yapilari
3-Nefes nefese kalma ve terleme gibi buharlasma (evaporatif) mekanizmalari

1-Dolasim mekanizmalari
Kan damarlari deri altinda bolca dagilmistir. Vucudun yuzeyi, cevre ile isi alisverisinin ana bolgesidir. Cilde kan akisini kontrol etmek, cevreye isi kaybi veya cevreden kazanc oranini kontrol etmenin onemli bir yoludur. Endotermlerde, vucudun damarlarindan gelen sicak kan, cildin yakinindan gecerken cevreye isi kaybeder.
Vazokonstriksiyon ve Vazodilatasyon: Vazokonstriksiyon olarak bilinen bir surec olan cildi besleyen kan damarlarinin capini kucultmek kan akisini azaltir ve isinin korunmasina yardimci olur. Ote yandan, bir endotermin isidan kurtulmasi gerektiginde, ornegin bir avcidan kacmak icin cok kostuktan sonra bu kan damarlari genisler. Bu duruma vazodilatasyon denir. Vazodilatasyon cilde kan akisini arttirir ve hayvanin ekstra isisinin bir kismini cevreye kaybetmesine yardimci olur. Kurklu memeliler genellikle ciplak deri bolgelerinde isi alisverisi icin ozel kan damari aglarina sahiptir. Ornegin, tavsanlarin hizli isi kaybina izin veren genis bir kan damari agina sahip buyuk kulaklari vardir. Bu adaptasyon, sicak col ortamlarinda yasamalarina yardimci olur. Bazi ektotermler ayrica isiyi korumanin bir yolu olarak cilde kan akisini duzenler. Ornegin, iguanalar, karadayken emdikleri isiyi korumaya yardimci olmak icin soguk suda yuzerken cilde kan akisini azaltir.
Ters akim isi degisimi: Bircok kus ve memelide, daha sicak kan iceren damarlardan daha soguk kan iceren damarlara dogru isi transferi yapilir. Bu adaptasyona ters akimli isi degisimi denir. Uzun bacakli bir su kusunun bacaginda, bacaktan asagi inen atardamar vucuttan sicak kan tasir. Arter (atardamar), ayaktan soguk kan tasiyan bir damarin hemen yaninda yer alir. Asagi inen sicak kan, isisinin cogunu iletim yoluyla yukselen soguk kana gecirir. Bu, sogutulan kan ve cevre arasindaki sicaklik farkinin azalmasi nedeniyle ayakta daha az isi kaybedilecegi ve vucudun icerisine geri donen kanin nispeten sicak olacagi ve ic kismin sogumasini onleyecegi anlamina gelir.

2- Yalitim Yapilari
Vucuttan cevreye isi kaybini en aza indirmenin bir baska yolu da yalitimdir. Kuslar tuy, memelilerin cogu deriye yakin bir hava tabakasinin hapsedilmesi ve cevreye isi kaybini azaltmak icin kil veya kurk kullanir. Balina gibi deniz memelilerinde yalitimi oldukca dayanikli olan kalin yag tabakasi (balina yagi) saglar. Kuslar tuylerini kabartarak, memeli hayvanlar yalitim tabakalarinin kalinlasmasi icin kurklerini kabartarak soguktan korunur. Insanlarda benzer davranissal tepki olan killarin diken diken olmasi sinirli vucut killari nedeniyle o kadar etkili degildir.

3-Buharlasma Mekanizmalari
Buharlasma, yuksek hava sicakliklarinda gerekli bir sogutma mekanizmasidir. Kara hayvanlari genellikle buharlasma (evaporasyon)yoluyla derilerinden, agizlarindan ve burunlarindan havaya su kaybederler. Buharlasma isiyi uzaklastirir ve bir sogutma mekanizmasi olarak islev gorebilir. Ornegin, memelilerin cogu vucut sicakliklari yukseldiginde terleyerek ve hizli soluma yaparak evaporatif (buharlasmayla) sogutmayi artirir. Terlemede, derideki bezler cesitli iyonlar (elektrolitler) iceren suyu serbest birakir. Sadece memeliler terler. Kopekler agiz yuzeylerinden buharlasmayi artirmak icin agzi acikken hizli ve yuzeysel nefes alir. Memelilerde de kuslarda da hizli soluma ya da benzeri nefes alma stratejileri kullanilir. Kopekler gibi bazi turlerde, karsi akimli bir isi esanjoru ile birlikte hizli solumadan kaynaklanan buharlasmali sogutma, beynin asiri isinmasini onlemeye yardimci olur.

Termoregulasyonun Kontrolu
Hem sinir hem de endokrin sistemler termoregulatuar fizyolojiyi kontrol eder. Bircok poikiloterm davranissal termoregulasyonda periyodiklik sergiler; gunduz aktif olarak termoregulasyon yaparlar ve gece boyunca pasif olarak uyum saglarlar. Melatonin hormonu (pineal bez tarafindan uretilir) bircok ektotermde sicaklik duzenlenmesinde rol oynar, tiroid hormonu ise endotermlerde termojenik bir etkiye sahiptir. Omurgalilar icin “termostat”, beynin hipotalamusunda bulunur ve bu, ayar noktalarinin uzerindeki ve altindaki ortam sicakliklarina fizyolojik tepkileri tetikler. Gercekten de, yaygin cerrahi anestezikler ve alkol, sicakligin hipotalamik regulasyonunu, ozellikle periferik kan damarlarinin vazomotor kontrolunu bozarak hipotermiye neden olabilir.

Asiri Sicakliklarda Yasam
Goc ve metabolik ayarlama secenekleri uygun olmadiginda, yerlesIk homeotermler asiri sicakliklara dayanabilir. Ren geyigi (Rangifer tarandus) asiri soguk (-23 santigrat derece ) ortamlarda, hatta kisin en yuksek oldugu zamanlarda bile gencken aktif kalmalari ile dikkat cekicidir. Kalin kurkleri izolasyona yardimci olurken, bolgesel heterotermi vucut icindeki isiyi korur. Ayrica, termonotral bolgeleri, diger omurgalilardan cok daha dusuk sicakliklara uzanir. Gercekten de, kis kurklerine sahip olan bir ren geyiginin metabolik hizi, yaz aylarindaki bir ren geyigininkinden daha dusuktur. Develer ve oriksler gibi asiri sicaga dayanmasi gereken ancak gunluk olarak aktif olmasi gereken buyuk memeliler, bunun tam tersi bir sorunla karsi karsiyadir. Ren geyiginde oldugu gibi develerin de kalin kurkleri vardir ancak bu yalitim atmosferden gelen ortam isisinin konveksiyon ve radyasyon yoluyla vucuda girmesini onlemek icindir. Develer ve oriksler, vucutlarina isi giris gradyanini azaltmak icin gunun sicaginda hipertermik (41 santigrat dereceye varan vucut isisiyla) hale gelirler. Asiri sicakliklara tolerans, sadece homeotermler icin bir basari degildir. Bazi poikilotermler de bunu yapabilir. Birkac amfibi ve balik turu donma sicakliklarina dayanabilir. Ornegin, agac kurbagasi (Rana sylvatica) donabilir ve ilkbaharda cozulene kadar askiya alinmis bir canlilik durumunda kalabilir. Agac kurbagalari ve diger donmaya toleransli hayvanlar, hucreleri dehidrate etmek ve donmayi hucre disi bosluklarla sinirlamak icin glikoz ve ure gibi kriyoprotektanlari kullanir.

Insanlarda TermoregulasyonTermoregulasyon ve Canlilarda Sicaklik Duzenleme Stratejileri
Insanlarda normal vucut sicakligi araligi (36,1 ila 37,2 santigrat derece) kisiden kisiye degisebilir, ayrica yas, aktivite ve gunun saatinden etkilenebilir. Insanlarda sicaklik kontrolu icin ayar noktasi 37,1 santigrat derecedir. Tum sicaklik mekanizmalari surekli olarak vucut sicakligini bu ayar noktasina geri getirmeye calisir. Yorucu egzersiz sirasinda, sicaklik gecici olarak 40 dereceye kadar yukselebilir. Vucut asiri soguga maruz kaldiginda, sicaklik 35,6 derecenin altina dusebilir. Giyinik olmayan (ciplak) bir kisi kuru havada 12,8 dereceye kadar dusuk veya 54,4 dereceye kadar yuksek sicakliklara maruz kalabilir ve yine de neredeyse sabit vucut sicakligini koruyabilir. Vucut sicakliginin 35 santigrat derecenin altina dusmesi olarak tanimlanan hipotermi, vucudun termoregulatuar kapasitesinde baslangic/hafif bozulma ile sonuclanir. Artan hipotermi siddeti ile daha belirgin bozulma meydana gelir; siddetli hipotermi, vucut sicakliginin 28 derecenin altina dusmesi olarak tanimlanir. 29,4 derecenin altindaki vucut ic sicakligi, hipotalamusun vucut sicakligini duzenleme yetenegini bozar. Siddetli hipotermiyi gosteren asiri semptomlar arasinda zihinsel durum degisIklikleri, konusma bozuklugu, bilinc kaybi, ventrikuler aritmiler ve kaba motor beceri bozuklugu bulunur. Son asama, vucudun tum termoregulator islevini (“titreme” yetenegi dahil) baskilayan merkezi sinir sistemi depresyonunudur. Hipotermi durumunda posterior hipotalamik sempatik merkezlerin uyarilmasi, cilt kan damarlarinda vazokonstriksiyona neden olur. Ayrica piloereksiyon gerceklesir, bu da killarin diken diken olmasi anlamina gelir. Bu mekanizma insanlarda onemli degildir. Titreme, isi uretiminin sempatik uyarimi ve tiroksin salgilanmasini tesvik ederek termogenez gerceklesir.
Vucut isisinin asiri artmasi (hipertermi), sicak carpmasi, 40 santigrat dereceyi asan bir vucut sicakligi ile tanimlanan acil bir klinik durum olarak ortaya cikarir. Hipertermide isi odemi, isi senkopu, isiya bagli kramp durumu, isi bitkinligi de ortaya cikabilir. Hipertermi durumunda posterior hipotalamustaki (kan damari tonunu kontrol eden) sempatik merkezlerin inhibisyonu, cilt kan damarlarinda vazodilatasyona neden olur. Vucut ici sicakligi kritik seviye olan 37 santigrat derecenin uzerine ciktiginda terleme ile isi kaybi oraninda bir artis olur. Titreme ve kimyasal termogenez guclu bir sekilde engellenir.


ALİNTİ ~
________________

Bizde MutSuz Olalim ~
 


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:08.