Belirgin kaygı, hatta yaygın anksiyete bozukluğu (GAD) hayatınızın tüm alanlarını etkileyebilir. En çok etkilediği şeylerden birisi insanlarla kurulan yakın ilişkilerdir. Aşağıdakiler anksiyetenin ilişkilere verebileceği rahatsızlıklara üç yoldan kısa bir bakış ve bu problemleri önlemek için basit önerilerdir:


Şüphecilik
İlişkilerde, kaygı genellikle şüpheciliğe neden olur. Bu partnerinizin sizi aldattığı, sevmediği, sizi sizin onu önemsediğiniz kadar önemsemediği ya da bir ilişkinin getirebileceği diğer bireysel sorunlar olarak şekillenebilir. Sezgilere güvenmek hayatın önemli bir parçasıdır ama bu, anksiyete bozukluğu olan insanlarda kaygı ile karıştırılabilir. Kendinizi ilişkiniz hakkında paranoyak veya şüpheli bir halde bulursanız, bunun sebebinin kaygılarınız olabileceğini unutmamalısınız. Endişelerinizi sağlam verilerin desteklemesi gereklidir. Eğer kaygılarınız konusunda anlayışlı ve sabırlı bir partnere sahipseniz, arada sırada güvence istemenizde, sorular sormanızda sakınca yoktur.

Muhtaç olmak
Anksiyete bozukluğu yaşayan insanlar ilişkilerinde fazlasıyla muhtaç olduğunu düşünürler. Bu genellikle sabit güvence ve düzenli olarak her şeyin yolunda olduğunu duyma ihtiyacından doğar. Bazen kaygılar insanı düşkünlüğe ve ilişkiyi de strese girmeye zorlar. Eğer bu sizin için de geçerliyse, anksiyeteyle başa çıkma yolları bulmalı ve kendinize biraz daha güvenerek partnerinizin üzerindeki baskıyı azaltmanızı öneririz. Örneğin kendinizi her rahatsız hissettiğinizde partnerinizin sizi rahatlatmasını beklemektense, bunu kendi kendinize yapmanın bir yolunu bulmayı deneyin.


Düşüncesizlik
Yersiz kaygılar öyle katlanılmaz ruh halleri yaratabilir ki dürtüsel eylemlerde bulunmanıza sebep olabilirler. Bu tarz davranışların ilişkilere yansıması ise zarar veren çabuk çıkarımlar ya da arzulanmayan sonuçlar doğuracak kararlar olur. Sakinleşin ve herhangi bir şey yapmadan önce düşünün. Kendinizi daha büyük problemler ve stres yaratmayacak çözümler aramaya odaklayın.