[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Muhteşem 4’lü; Serotonin, dopamin, oksitosin ve endorfin mutlu ve sevgi dolu olduğumuzda salgıladığımız beyin kimyasallarıdır. Neurotransmitter dediğimiz bu kimyasallar duygularımızı belirler. Bunları yeterli ölçüde ve birlikte salgıladığımızda mutlu oluruz. Ve biliyoruz ki mutlu olduğumuzda motivasyonumuz, üretkenliğimiz ve yaşam enerjimiz artar, ruhsal ve fiziksel iyilik halinde oluruz. İyi haber ise şu: Bizi iyi hissettiren bu kimyasalları kendi çabamızla arttırmamız mümkün.

Serotonin: Mutluluk, canlılık hissi veren nörotransmitter’dır. Kendimizi önemli, varlığımızı anlamlı hissettiğimizde salgılarız. Serotonin çok azaldığında yalnızlık ve depresyon ortaya çıkar. Güneş ışığı, egzersiz ve olumlu düşünceler ise serotonin üretimine katkıda bulunur. Geçmiş başarılarımızı hatırlamak o anları yeniden yaşantılamamızı sağlar. Beynimiz gerçek ile hayal arasındaki farkı tam anlayamaz ve her iki durumda da serotonin salgılarız. Olumlu düşünme bu yüzden sağlığımıza yararlıdır. Her gün 20 dakika güneşe çıkarak da D vitamini ve serotonin üretimimizi arttırabiliriz.

Dopamin: Haz alma, ödül, hedef koyma ve ihtiyaçlarımıza ulaşmakta bizi motive eden nörotransmitter’dır. Gönüllü çalışma, sevecenlik, hedefe ulaşma dopamini arttırır. Büyük hedefleri küçük parçalara bölüp birçok zafer noktası yaratarak dopamin miktarımızı arttırabiliriz.

Oksitosin: Güven, yakınlık, empati, şefkat ve sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlar. Emziren annelerin, çocuklarıyla ilgilenen ebeveynlerin ve şefkat gösteren/gösterilen herkesin salgıladığı hormondur. Sadakat, bağlılık ve iyi sosyal ilişkiler oksitosinle ilgilidir. Sarılmanın oksitosini arttırdığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hediye alıp vermemiz, birbirimize veya köpek, kedi gibi dostlarımıza sarılmamız oksitosin salgılamamız için yeterlidir.

Endorfin: Ağrıyı ve stresi yatıştırmak için salgılanır. Acı algımızı azaltır, anksiyetenin (kaygının) ve depresyonun azalmasını sağlar. Düzenli egzersiz, gülmek, mizah anlayışınız olması, hatta bir karikatürü komik olduğu beklentisiyle okumak bile endorfin seviyelerini yükseltir. Araştırmalar, lavanta ve vanilya kokularının, bitter çikolatanın ve baharatlı yemeklerin de endorfin üretimiyle bağlantılı olduğunu göstermektedir