Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ağustos 2021, 18:24   #10
Hikaye
Hikaye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart


iklim değişiklikleri, çevre felaketleri, su kaynaklarının kuruması, seller, afetler, terör, deprem, pandemi, bulaşıcı hastalıklar, müsilaj. sanıyorum tek eksiğimiz zombiler. o beklenen büyük biyolojik savaş, 3.ncü dünya savaşı başlamış görünüyor. velhasıl tarihe tanıklık ediyoruz.

insanoğlunun tabiatla olan savaşını zafer diye sunmak istediği istediği bir dönemdeyiz. insanı; taibata, doğaya ve çevreye, sokak canlarına uyum sağlayacak ve birlikte yaşayacak hukuku olan bir varlık olarak ele almak yerine, tabiatı ve çevereyi savaşarak mağlup edeceği ve diz çöktürceği bir olgu olarak görmüş olmaktan büyük utanç duyuyorum.

bir türlü ders alınamayan ve her seferinde aynı acıların tekrarlandığı, daha da vahimi artık olayın bir aymazlık, utanmazlık, arsızlık aşamasına vardırıldığını görüyoruz ne yazıkki. karadenizdeki felaketlerden dönüyoruz, akdenizdeki yangınlara bakıyoruz. oradan dönüp marmaraya bakıyoruz büyük bir tehlike olan müsilaj durumunu görüyoruz. bu bitecek büyük deprem gelecek, istanbulu vuracak kaygısı taşıyoruz. hiçbir önlem almıyoruz. oradan dönüyoruz terör geliyor, göçmenler ülkemizi sarıyor. biz yangınla uğraşırken onlarca afganlı ülkemize girdi bile. ne zaman ders alacağız? bilmiyoruz.

doğa ile, çevre ile, sokak canları ile birlikte yaşamanın yolunu ne zaman artık kavrayacağız, önümde kocaman cevapsız sorular var ve cevaplayamıyorum, sorularım karanlık bir vadi gibi uzanıyor önümde. yine de bu ülkenin mücadele eden, edecek olan güzel insanlarını seviyorum. elbetteki mücadele etmek zorunda olmasalardı daha güzel olur muydu? - elbette olurdu.

başka ülkelerden yardım talebinde bulunmak acizlik değildir. ama ağzı dili olmayan, dilsiz kulların acizliğine acizlik eklemek büyük vefasızlık, vicdan ve merhamet yoksunluğudur. en korktuğum insan tipidir onlar.

asıl acizlik bu hayvanları bu hale sokmaktır, onları yalnız bırakmaktır. onları çaresiz hissettirmektir.
çok üzgün, çok kızgın, çok çaresizim. sokak canları benim kırmızı cizgim, ince noktam ve en hassas zaafiyetimdir. en son hayvan hakları kanunu düzenlendiğinde çaresiz hissetmiştim, çok büyük hayalkırıklığı yaşamış ve beklediğimiz kanun bu değildi diye kahrolmuştum. ben hiç böylesi çaresizlik içinde kalmamıştım. benim yapayalnız kalan doğam, benim çaresiz bir şekilde yanarak ölüme mahkum edilen sokak canlarım, güzel ülkemin güzel insanları. neyi hak ettiğimize bakmanın ve neye layık görüldüğümüzü farketmenin tam zamanı diye düşünüyorum.

dünyanın başarıya, zenginliğie ya da artık lükse ihtiyacı yok. barışa, merhamete, şifaya, sevgiye ve doğaya dost olana ihtiyacı var.

umarım karikatür sahibi için soruşturma başlatılmamış, ya da yayınlayan dergi ya da gazeteye bir savcı gitmemiştir.

uzun yazdığım için bağışlayın, ancak bu kadar kısaltabildim cümlelerimi. yoksa daha da uzardı herhalde. sokak canları olunca konu ya da doğa hayvanı, konu uzadıkça uzuyor benim için. buraya kadar gelip okuyana kocaman selamlar.

________________


eksik başlayan hiçbir hikaye, tamamlanmaz.