şu an 6 milyon göçmene ev sahipliği yapıyoruz ve bunun 4 milyonu suriyeli.
buna nazaran ülkemizde hala bir göçmen bakanlığı kurulmuyor. bu da ayrı bir sorun.

ve ayrıca, daha ne kadar bu insanları ülkemize alacağız?

bunların hepsi bir öngörüsüzlüğün ve bir politikasızlığın sonucudur. zamanında tedbirler alınsaydı,
diplomatik bir duruş ve tavır sergilenseydi. belki de bunca suriyeliyi başka ülkelere de dağıtmış olurduk.
belçika göç bakanı da bu derece densiz bir konuşma yapmamış olurdu.

şu an ülkemiz için en mühimi bana göre mülteci sorunu. en zengininden en fakirine, farklı görüşlerden tutun
küçüğünden büyüğüne herkesin tek sorunu bence bu.
tamam, suriyeliler konusunda bir duruş ve bir politika belirlemedik. peki ya afganlar?
bu gelen insanların sınırımızdan geçerken ülkemizin ortaya koyduğu bir güven politikası var mı? kaç afganlı geliyor,
kaçını nereye koyacağız, geriye dönecekler mi? başka yerlere ya da başka avrupa ülkelerine gidecekler mi?
nasıl bir hayat kuracaklar? benim ülke vatandaşım bundan nasıl etkilenecek? bu soruları soran bizden başkası değil
davutoğlu akpde iken ne diyordu? 100 bin sığınmacının gelmesi kritik kırmızı bir çizgidir derken.
bu kritik çizgi milyonları bulmuşken, hala aşamadık mı o kritik çizgiyi?

sürekli daha fazla para ödeme konusunu öne sürerek, para ile mi çullanacaklar üzerimize?
ve biz buna daha ne kadar müsade edeceğiz?

burada mühim olan bu sorunla yüzleşmek ve bir ortak paydada paylaşmak ise amaç.
bizim ülkemizde 6-10 milyon göçmen alıyorsa o kritik sınır gelmiş demektir dimi.
öyle oradan oturup tepeden tepeden Türkiye alsın bu göçmenleri, para ödeyelim demesi kolay.
o zaman bir bu kadarını da avrupa ve dünya ülkeleri paylaşsın.