UHF band: 3 Ghz arasındaki frekansları içeren radyo bandı.
Ultrasound: Hızı, ses hızından yüksek olan.
Unavailable: Kullanılmayan, yararlanılmayan.
Under construction: Kurulmakta olan site, yapım aşamasında. Internet ortamında bir örün sitesinin henüz kurulmakta olduğunu belirten deyim.
Underline: Altını çizmek.
Undo: Geri almak, iptal etmek.
Unformatted: Formatlanmamış. Bilgi işlemde giriş ya da çıkış işlemlerinden önce hiç bir düzenlemenin yapılmaması.
Unicode: Dünyanın bütün dillerini kapsayan, karakter başına 16 bit kullanan, dolayısıyla 65.000 karakteri gösterebilen karakter kodlama sistemi.
Uniform: Düzgün, bir biçimli.
Union: Ortaklık. C Programlama dilinde birden fazla tip sahibi olup herhangi bir anda ancak bir tipte olabilen değişken. Veritabanında yapılan aramada iki arama anahtarının birlikteliği.
Unit: Birim, aygıt. Bir işi yapacak olan alet, aygıt, sistem.
Universal: Evrensel, genelgeçer.
Unpack: Açmak. Bilgi işlemde verileri yoğunlaştırılmış biçimden özgün biçimlerine getirmek.
Unsigned: İşaretsiz.
Unzip: Zip sıkıştırmasını açmak.
Update: Güncelleme. Bir bilgi işlem sisteminde yeni bilgiler eklemek, eski bilgileri tazelemek gibi etkinlikler; örneğin dosya güncelleme.
Upgrade: Niteliğini iyileştirmek, sınıf atlatmak. Bilgisayar yazılım ya da donanımını daha iyisi ve yenisiyle değiştirmek.
Uplink: Bir uyduda yer istasyonundan bilgi gönderen kanal.
Upload: Yukarı yönde yükleme. Herhangi bir bilgi depolama yerinden, çoğunlukla kişisel bi bilgisayardan, genellikle daha üstün bir bilgisayar belleğine veri gönderme.
Usability: Kullanılabilirlik. Bilgi işlemde kullanımı kolay ve anlaşılır olan yazılım veya donanım.
User: Kullanıcı. Bir sistemin hizmetlerine gereksinen herhangi biri. Örneğin kullanıcı erişimi, kullanıcı kodu, kullanıcı arayüzü , kullanıcı etiketi, kullanıcı terminali.
Userid: Kullanıcı adı. Bir bilgisayar sisteminde bir kullanıcıyı tanıtan özel karakter dizgisi.
Utility program: Yardımcı program. Bir bilgisayarın sistem yazılımıyla birlikte kullanıcıya sunulan, veri dosyalarını aktarma, dosya sıralama, birleştirme gibi kullanıcının sık sık gereksinime duyabileceği hizmetler için parametrelerle yönetilen genel yordamları içeren yazılım.
Validation: Sağlama, geçerlilik sınaması. Bir ölçme aracı ya da ölçümün konusuna uygunluğunu ve her türlü dizgeli, dizgesiz yanılgıdan arınmışlığını gösterme.
Value: Değer. Bir simgeye karşılık gelen nicelik ya da tutar. Bir simgeye, parametreye, değişkene atanan değer.
Variable: Değişken. Değeri değişebilen ve çoğunlukla ölçülebilen bir nicelik ya da özellik. Programlama dillerinde herhangi bir anda tek bir tane olmak üzere farklı değerler alabilen dil nesnesi.
Vector: Vektör, yöney. Sıralı sayı kümesi ile tanımlanan nicelik. Bilgisayar grafiğinde yönlü doğru çizgi.
Verification: Doğrulama. Bir sistem ya da bileşenin geliştirilme sürecinde belirli bir evresinin istenen koşulları sağlayıp sağlamadığının saptanması.
Version: Sürüm. Bir belge ya da yazılım programının başlangıçtaki dağıtımı ya da aradaki düzeltmeleri de içeren ara dağıtımı.
Vibration: Titreşim. Esnek bir maddenin ya da dalgalanan bir ortamın denge durumundan ayrılıp bırakılmasıyla başlayan yinelemeli devinim.
Video card: Grafik kartı, video kartı. Bilgisayarın ürettiği grafik ve verileri saklayan ve ekrana sürekli tazeleyerek getiren ekleme kart.
Video compressor: Video sıkıştırıcısı. Video işaretlerini sayısal olarak sıkıştırarak iletim bant genişliği ve bellek hacmini azaltan aygıt ya da yöntem.
Video conferencing: Videokonferans. İki ya da daha çok nokta arasında iki yönlü konuşma ve görüntünün aktarımı ile oluşturulan iletişim oturumu.
Video streaming: Duraksız video aktarımı. Internet üzerindeki video dosyaların gerçek zamanda okunması.
View: Bakış. Veri yönetiminde ilgili alanların, sınıfların, ilişkilerin, özelliklerin, kısımların
vb. Belirli bir amaca yönelik olarak derlenmesi.
Viewpoint: Bakış açısı.
Virtual: Sanal. Görünürde gerçek gibi olup, aslında başka araçlarla hayata geçirilen.
Virus: Virüs. Bir bilgisayarda sistem öz kaynaklarını boğacak şekilde belleği bozan program.
Visibility: Görünürlük. Bilgisayar grafiğinde bir öğrenin ekranda görünüp görünmeyeceğini belirleyen özellik.
Visual: Görsel.
Voice: Ses
Volume: Gürlük, kazanç. Ses genliğinin düzeyi. Bir nesnenin uzayda tuttuğu üç boyutlu yer.