Safety: Güvenlik. Bir şeyin koruma güvencesi vermesi. Belbağlanabilir olması.
Safety factor: Güvenlik katsayısı. Bir öğenin doğru çalışmasını sağlamak üzere tasarımda öngörülen güvenlik payı.
Sample: Numune, örnek. Bir evrenin belirli bir özelliğini incelemek için o evreden seçilen birimler topluluğu. Örnekleme yöntemiyle yürütülecek herhangi bir çözümleme çalışmasında kullanılmak üzere seçilen örnek öğeler kümesi.
Sanitizing: Bir manyetik ortama yazılmış her türlü bilginin tümüyle silinmesi için gereken işlemler.
Satellite access protocol: Uydu erişim protokolü. Dağıtılmış VSAT terminallerinin paylaşılan uydu kanalına erişmelerini düzenleyen kurallar.
Satellite bandwidth: Uydu bant genişliği. Uydu kanallarının frekans bant genişliği.
Satellite-cellular telephone: Uydulu telsiz telefon. Uydu üzerinden hücresel telefon. Hem uydu sistemine göre hem de karadaki hücresel sisteme göre işleyebilen iki kipli telefon.
Save to: Saklamak, belleğe atmak. Yazı işlemede bir metin parçasını dosyada saklama işlemi. Verileri ana bellekten ikincil belleğe kopyalama.
Scalability: Ölçeklenebilirlik. Hız ve kapasite bakımından daha üstteki ve alttaki platformlarda iş görmeye devam edebilme.
Scan: Taramak, gözden geçirmek. Parça parça gözden geçirmek. Bilgisayar ekranında yazılmış metni gözden geçirmek.
Scannability: Kolay okunurluk. Bir göz atmayla amaç ve içeriğinin kolayca algılanabilir olması.
Scheduled maintenance : Programlı bakım. Belirli bir zaman programına göre yürütülen koruyucu bakım.
Screen: Ekran. İmgelerin yansıtıldığı yüzey.
Screen saver: Ekran koruyucu. Belirli bir süre kullanılmadığında ekranı karartan ya da seyrek hareketli görüntülerle kaplayan program.
Script: Belirli bir işi gerçekleştirmek için gereken görev adımları.
Scripted message: Hazır mesaj. Belirli bir durumda bir insanı bilgilendirmek amacıyla önceden tasarlanıp hazırlanmış mesaj.
Scroll bar: Kaydırma çubuğu. Bir parametrenin değerini kaydırma çubuğunun yatay ya da dikey oynatılması ile değiştirmeye yarayan grafik arayüz öğesi.
Scrolling menu: Akıtmalı menü. Bir fare ya da tuşla açılan, ancak açıldığında tümü ekranda gösterilmeyip akıtma ile devamı görülebilen menü.
Scrolling mouse: Ruletli fare. Tıklama tuşlarından başka ekranda akıtma eylemini gerçekleştiren bir tekerciği olan fare.
Sealable equipment: Sızdırmaz donanım. Kutu ya da muhafazası içine kapatılarak ya da kilitlenerek korunan donanım.
Seamless network: Saydam ağ. Teleiletişim ağı içinde bir noktadan diğerine sorunsuzca iletişim kurulmasına engel olabilecek veriler üzerinde herhangi bir değişikliğin yer almadığı ağ.
Search directory: Arama dizini. Gönderme yapılan sitelerin kategorilere ayrıldığı, bağlantılı metin bağları ile ulaşılan ve bu sitelerin envanterinin tutulduğu örün sitesi.
Search engine: Arama motoru. Anahtar sözcükler kullanarak bir örün gezgini kullanan Internet kullanıcısına bilgilere erişimi sağlayan ve değişik Internet kaynaklarının içeriklerinin dizinini çıkaran program.
Secondery bus: İkincil veriyolu. Bilgisayar donanımında, birincil veriyolu arızalandığında kartlar arasında veri iletişimini sağlayan veriyolu.
Secret key: Gizli anahtar, kişisel anahtar. Bilgisayar güvenliğinde sadece kişinin bildiği ve başkalarının eline geçtiğinde güvenlik tehdidinin oluşacağı anahtar.
Secure http: Güvenli http. Bilgisayar ağları üzerinde, özellikle kredi kartı ile ödemelerde kullanılan güvenli http protokolü.
Secure voice equipment: Şifreli ses donatımı. Güvenli ses donatımı.
Security classification: güvenlik sınıflaması. Bir bilgi öğesine gereksindiği korumaya göre verilen güvenlik oranı.
Security counter – measures: Güvenlik önlemi. Bir bilgisayar sisteminde bilgi güvenliğini tehdit eden tehlikelere karşı savunma önlemleri.
Security management: Güvenlik yönetimi. Bilgisayar ağlarına, ağa erişimi denetleyen, yetkilendiren ve kimlik tanılaması yapan yönetim işlevi.
Segment: Bir programı oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan herbiri.
Selection: bir öğeler topluluğunda belirli ölçüleri sağlayan nesneleri tanılama. Bir veritabanında belirli ilişkileri sağlayan grupları bulma.
Selector switch: Seçici anahtar. Birçok kontrol devresinden birini seçmekte kullanılan ve elle işletilen çok konumlu anahtar.
Self-extracting file : Kendini açabilen dosya. Dışardan sağlanan bir programa gereksinmeden sıkıştırılmış halinden kendi kendine açabilen dosya.
Serial port: Seri kapı. Dış modem ya da fare aygıtı örneklerinde olduğu gibi seri kipte çalışan aygıtları bağlantılamak için kullanılan ve bitlerin her saat darbesiyle teker teler iletildiği kapı.
Server: Sunucu. Bilgi işlem düzenlerinde gelen bir iş isteğini yerine getirmekle yükümlü ya da bu rolü protokol gereği benimsemiş bilgisayar. Bilgisayar ağında başka bilgisayarlara hizmetler veren bilgisayar.
Server application: Sunucu uygulaması. Dinamik bir link ile istemci uygulamasındaki bir hedef belgeye bağlanacak veriler ya da hedef belgedeki bir nesneye gömülecek nesne içeren belge yaratan uygulama.
Shared access: Paylaşımlı erişim. Verilere aynı anda birden fazla kullanıcının erişebilmesi.
Shareware: Paylaşılan yazılım. Bilgi hizmet sunucuları tarafından kullanıcılara ücretsizce dağıtılan ve deneme mahiyetinde olan yazılım.
Shell: Bir bilgisayarın işletim sistemi ile kullanıcı arasında yer alan ve klavye, dokunmalı ekran ya da işaretçiyle yapılan kullanıcı girişlerini yorumlayıp işletim sistemine ileten arayüz.
Spelling Checker: Yazım denetleyicisi. Bilgisayardaki metinlerin yazım denetimini, bir yazım sözlüğü aracılığı ile gerçekleştirilen program.
Starter diskette: Başlatma disketi.
Static IP Number: Statik IP adresi.bir servis sağlayıcı tarafından özellikle sunuculara ve veritabanlarına verilen değişmez IP adresi.
Status code: Bilgisayarda bir işlemin, örneğin taşıma, eşlik denetim hatası, elde,
vb gibi sonucunu belirten kod.
Storage structrure: Bellek yapısı. Verilerin bellekteki, ilişkilerini koruyacak şekilde tasarlanmış saklatım yapısı.
Streaming data: Duraksız veriler. Çoklu ortam içerikli ve sunucudan istemci terminaline sürekli iletim halinde gönderilip okutulabilen veri.
Streaming media player: Akıtmalı çoklu ortam okuyucusu. Bir çoklu ortam sunucusundan gelen verileri açıp gerçek zamanda okuyabilen dolayısıyla ekrana görüntü, hoparlöre ses olarak gönderebilen, istemcinin terminaliyle bütünleşik yazılım.
Subnet mask: Alt ağ maskesi. Internet protokolü uygulayan ağlarda IP adresi içinde bir alt ağı belirlemek için kullanılan maske.
Subscriber groupe: Abone grubu. Aynı tür hizmeti kullanan abonelerin grubu.
Supervisor: Bir işlemin, pogramın
vb. yürütümünü izleyen program.
Surround sound: Dörtlü stereo, çok hoparlörlü ses.
Swap image: Bukelamun imge. Bir örün sayfasındaki imgenin, farenin üzerinden geçirilmesi sonucu şeklini ya da rengini değiştirmesi.
Switch: Anahtar, şalter. Bir devrenin bağlantısını değiştiren veya açıp kapayan aygıt. Bir ağın düğümlerinde yer alan ve devreleri, mesajları yönlendiren devre.
System clock: Sistem saati. Mikroişlemcilerde gerek dışarısı ile veri alış verişini gerekse de içindeki veri alışını işlemeye ürettiği darberlerle eşzamanla bilgisi sağlayan elektronik devre.
System configuration: sistem düzenleşimi, sistem yapılanışı. Genellikle bir bilgisayar sistemini oluşturan birimleri, alt sistemleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste.
System disk: Sistem diski. Bilgisayarın çalışmaya başlaması için işletim sisteminin sadece gerekli kısımlarını barındıran disk.
System maintance: Sistem bakımı. Bir bilgisayar sisteminde, sistemin değişen koşullara ya da isterlere uyarlanması, hataların düzeltimi, başarımın iyileştirilmesi gibi işler.
System resource: sistem özkaynakları. Bilgisayar sistemi tarafından kontrol edilen programlar, aygıtlar ve işlere ayrılan bellek alanları.