çağımızın hastalığı bana göre.

önce tanım yapalım. bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durumu ve nasıl hissettiğini anlamak olarak tanımlayabiliriz. ek olarak, kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır. yani kişi kendini başka bi bilincin yerine koyarak, söz konusu bilincin duygu, düşünce ve isteklerini denemeksizin anlama becerisidir.

peki, herkes yapabilir mi? herkes bu yeteneğe sahip mi? evet. sadece bu yeteneğini ne kadar kullandığı değişiklik gösterir.

çünkü gerçekten de, empati kurma yeteneği diye bişey vardır, çünkü bu duyguları anlama sanatıdır. insan kendi duygularını dahi anlayamazken, bir başkasının duygusunu nasıl anlasın değil mi?

peki bunun için ne yapabiliriz? bunun temelinde karşımızdakini anlamak yatar. bunun için iyi bir dinleyici olmak gerekiyor. ona kulak vermeden gerçek düşüncelerini anlayamayız ve günümüzde de çoğu kişinin dinlemeyi bilmediğini düşünürsek, empatiden ne kadar yoksun olduğumuz konusunda da elle tutulur bir neden bulmuş oluruz.

empati sağlıklı bir iletişimin olmazsa olmazıdır. duygusal zekanın da en önemli unsurudur. çünkü duygusal zekayı geliştirmek için de empati çok önemlidir.