Kalp kırıklıkları bana hep "olması gereken tatsız ama sonradan tatlılaşan anılar" gibi geliyor. Ne de çabuk insan o kırıklığa alışıp, kafayı yemeden hatırlayabiliyor değil mi?
Takıldığım nokta bu oldu niyeyse yazıyı okurken Dido. Zamanında, o anda, insana ölüm gibi acı veren o kırıklıklar daha sonra birer anı olarak kalıyor. Üzülmüyor insan bile. Unutulmuyor elbette.
Yine de kalbimiz hiç kırılmasın diyorum. Eline sağlık.