Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Temmuz 2021, 12:43   #1
serCiya
BANLI ÜYE
serCiya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Fikir ve Zikir Uyumu

"Dil bu, insanı vezirde eder, rezil de" derdi hep annem. Ok yaydan çıktı bir kere tabirinin belki de en cuk diye yerine oturan örneğidir ağızdan çıkan kelimelerin geri dönemeyişi. Kalpte kırar, gönül de yapar. İşte öyle kilit noktada, öyle tehlikeli bir yapıdır dil.

Ağzımızdan çıkan her cümle, ulaştığı yerde derin izler bırakabilir. Bu iyi yönde de kötü yönde de olabilir. Düşünmeden, ölçmeden, tartmadan konuştuğumuz her kelam bazı naif kalpleri incitebilir, farkında olmadan dahi kırıp geçebiliriz. Başkasını kırmakla kalmaz, kendi kişiliğimizi de ortaya çıkarırız dil ile. Hal dili de, konuştuğumuz dil de bizim kim olduğumuzu anlatır karşıdaki insana. Çıkan her bir kelime, kurulan cümleler o klas duruş sıfatına uyup uymadığımızı da belirler aslında. Konuşma ile hal dili çelişse bile, eninde sonunda kendini ele verir insan. Çünkü hal dili, daima galebe çalar konuşma diline. Hali de, fikri de, zikri de aynı olan insan iseniz, ne mutlu sizin gibilere...

Dil güzeldir hoştur, hele de kişi sevdiğinden duymak ister sevildiğini, özlendiğini lakin kalp ile tasdik, dil ile ikrar denen bir cümle vardır ki, istediğin kadar dilin ile ikrar et, kalp ile tasdik edememişsen söylediklerin de, aktarmak istediklerin de havada ve yavan kalır. Hep denir ya hani, bana nasihat vermeden önce kendi hayatına dön bak, sen uygulayabiliyor musun? Aynı o hesap kalpte tasdiği yoksa, hayata işlenmemişse, bir başkasına işlenmesini beklememek gerek. Zaten bir süre sonra kalbe işlenmeyen şeyler dile de dökülemez hale gelir. Yani kalp onay vermez, dil ise söyleyemez. Kalp, fikir ve zikir... Bu üçü arasındaki ilişki ne kadar dengeli olursa, kurulan ilişkiler de o kadar sağlam ve kaliteli olacaktır. Umarım bizler de fikri, zikri bir olan insanlar olur ve her daim öyle insanlara denk gelip öyle insanlarla hemhal oluruz...

serCiya