[SaRe]

Sen Gibiyim İstanbul

Gözlerim yine sende, seni dinliyorum İstanbul. Önce dalgaların ve martıların sesleri, ardından biraz soğuk rüzgâr, inceden usul usul esiyor. Gözlerim kapanıyor rüzgârın etkisiyle, gözlerimi açıp tekrar bakıyorum sana.
Bir bakıyorum sana, bir dinliyorum seni...

Kuşlar geçiyor önümden sırayla martılar, kırlangıçlar. Çok özgürler, bir gün herkes senin gibi bu kadar özgür olacağına inanıyorum İstanbul. Havada rüzgârın şarkısı, kuşların çığlıkları ve dalgaların eşsiz sesi var. Hafif esen rüzgârın saçlarımı uçurmasına izin veriyorum. Bırakıyorum kendimi arada, saçlarım özgürler...

Rüzgâra fısıldıyorum dertlerimi. Dalgalara bağırıyorum. Güneşe bir bakıyorum her ne kadar içimi ısıtsa da önce ağlıyor sonra gülüyorum ona da. Sen ise sen başkasın İstanbul... Ben seninle yaşıyorum.

Başımda sözcüklerin sarhoşluğu var, çok mutlu hissediyorum sanki, bir kitapta ki birbirine kavuşmuş aşıkların aşkıyım... Sonra orada olmadığımı, olamadığımı görünce gözlerim yanıyor istemsizce, alt dudağını ısırıyorum. Güneşe bakmak, ağlamak istiyorum ama o da saklanmış insanlardan... Denizde kayboluyor, ve biz sadece bakmakla yetiniyoruz...

Loş Bir ışık süzülüyor etrafa, nasıl desem kırmızı mı turuncu mu bilmiyorum. Dinliyor lodosun uğultusu sakın sakin dalgalara da çökmüş. Güneş ? Artık onu görmekte güçlük çekiyoruz. Bakışlarım gökyüzünde, Gözlerim hala dolu, dudaklarım kıvrılıyor yukarı yine beni boğuyor o his. Huzur... İlk defa değil bu, bunu hep yapıyorsun bana ve ben yine boğulmak istiyorum...

Bir martı kanat çırpıyor karşımda, yanında biri var. Beyaz elbiseli, elinde minik bir çanta; o da beyaz O, adeta bir nur. O, martı gibi, bembeyaz. İşte o minik simit, onu veriyor martıya. Diyorum ya sözlerin etkisi mi bilmiyorum ama nur gibi...

Kalp atışını duyuyorum biraz ama ilk defa bu kadar yakında İlk defa bu kadar huzurlu çırpıyor kalbim. İlk defa bu kadar güzel geliyor sesi kulaklarıma.
İlk defa bu kadar hızlı atıyor. İlk defa bu kadar güzelsin İstanbul.

Ben ise gülümsemeyi yeni bulmuş bir çocuk gibiyim sanki yolda hiç tanımadığın biri bana pamuk şeker almış. Sanki uçan balonumla koşarak yürüyorum. ilk defa düşmüyorum ayakkabılarım bağcıklı değil sanırım ki düşmüyorum. Üzerimde nur gibi bembeyaz bir elbise.
Aman allah'ım çok huzurluyum... Sanki sevdiğime kavuşmuşcasına...
Sanki taksim gibiyim, çok kalabalik ama herkesin sevdiği bir yer, bir kişiyim. Balat gibiyim, ağzının tadını bilenlerin sevdiği gibi... Biraz karaköy'üm; Galata'nın gizli aşkı kız kulesi'ni saklar gibi. İstanbul gibi... Senin gibi...

[YiLDiZ]

Emeğine sağlık canım

[Prencies]

@SaRe emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık.