10 Ekim 2021, 10:49 | #1 |
Cemal Süreya, Onlar İçin Minibüs Şarkısı
Eşyanın konumunu biçimini rengini almışlardır
Koltuğa oturdular mı koltuğun boyuna eklenir boyları Pat pat pat diye gülerler bir motosiklet neşesiyle Ama zariftirler de bir bisiklet kazasında ölmeyi akıl edecek kadar, Patatesin ağaçtan mı koparıldığını tartışacak kadar naiftirler de, Hakçası bilmedikleri yoktur, bütün balık adlarını bilirler bir kere, Lunapark beğenisiyle düzenlenmiştir yatak odaları, Kadındırlar nişanlıları kendilerine ada falan armağan ederler Dardırlar da, söz aramızda, çekecek kullanarak işlemde bulunmak gerekir, Bayramlarda trafik noktalarına gül lokumu kutuları bırakırlar, Ulusçudurlar bunun kanıtı olarak viskiyi kâseyle içerler Ama batılıdırlar da lahmacuna havyar sürecek kadar, Hekimdirler güneş gözlüğüyle kürtaj yaparlar başarırlar da Şapkaları güzel bir niyet gibidir, öfkeleri dört mevsim reklamı, Lirik değillerdir olmayı da istemezler zaten isteseler de olamazlar Ama hamarattırlar uyku hapları ve bir sürü zımbırtıyla ölümü magazinleştirecek kadar; Padişahtırlar ferman çıkarmışlardır: hareme patlıcan ve hıyar ancak kıyılarak sokulabilir; Sikke kesmişlerdir badem yaprağından ince kırağı tanesinden yeğni; Tecimendirler yüzyıllar boyunca karılarına hükümdarların sataşmasını ağırca bir vergi olarak kabullenmişlerdir. Düşünürdürler de ölülerin aile albümlerinden toplumbilim kuralları çıkaracak kadar, Dalgalı görürler her şeyi çiçek sayrılığını omuriliklerinde geçirmişlerdir; Efedirler, Nazilli’de Uzunçarşı onlarındır törenlere madalyalarla katılırlar Ama yük kamyonları Denizli’den geçerken plaka değiştirir Ve sakıngandırlar sokakta konuşurken sırtlarını duvara verecek kadar; Düğünlerinin provası yapılır sünnetlerinin de ölümlerinin de Kefenleri de kundakları gibi özenle hazırlanır ve aynı renktedir: Kızlar için pembe-beyaz oğlanlar için beyaz-mavi Dünya müzesinin en renkli portreleridirler Tarihin sabıka kaydında fotoğrafları Önden güleç ve edilgin yandan keskin ve firavun; Dilenciler ve genelev kadınları üstüne sayısız özdeyiş yatar kursaklarında, İçlerindeki sevgi insanları atlayarak hayvanlara yönelmiştir Özellikle kedilere ve köpeklere karşı iyice duygusaldırlar iki gözleri iki çeşme, Öldürmemektir felsefeleri bir karıncayı bile, ama yaşatmayı bilmezler, Bönlükten korkarlar, gezgin köftecilerden adamakıllı korkarlar Fotoğrafın arabından ödleri kopar Öğretmenlerden de korkarlar nedense Ama elbet yerine göre gözüpektirler de Sigaralarını yüksek fırından yakacak kadar; Çincede demagoji olanağı var mıdır? Arpaçay ne ilçedir? Atçalı Kel Memet mi Manisalı Kör Bayram mı? Yarın mı öbürgün mü? Sorulardan korkarlar; Yine de yanıtları hazırdır her şeye: …dığı gibi, …mekle birlikte, …na karşın; Olasılığa tanrı gibi taparlar da olağandan ödleri kopar, Doğuran atı güzel bulur Eski Anadolu-Bağdat demiryolu ortaklığının kitaplığında Ve bir takım belletenlerde adları geçer, Noterler tutar güncelerini, Yönetmendirler kurul başkanıdırlar Japon feneri ya da uçurtma tadı taşıyan senetlerden Zamanaşımı süresi dolmadan tüyüp gider imzaları, Kimi sözler onlar için kullanılır: saygın, ünlü, şahane Kimi sözler onlar için de kullanılır Kimi sözler onlar için kullanılamaz Kimi sözlerin kullanılmaması doğrudur Kimi sözler hiç kullanılamaz Haşhaşla çalıştırırlar güzellik enstitülerini İşbilirlik konusunda yücegönüllüdürler Svidrigaylov’luk taslarlar Gerçekte su katılmadık birer Lujin’dirler Taşarondurlar, Yine de Göçmen kuşların durumu söz konusu olunca Bir yerlerinden birkaç Ahmet Cemil birden çıkarabilirler; Dibe çökerler devinim evrelerinde Durgun dönemlerdeyse kurbağa pislikleri gibi Yan yana omuz omuza bitişe bitişe Suyun yüzüne yükselirler Giderek renkleri koyulaşır Avukattırlar Günoğludurlar Nilüferleri kararta kararta Kalırlar orda. Cemal Süreya |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|