Botulinum Toksin ve Dudak Dolgusu
 

Botulinum Toksin bir bakteriden elde edilen bir çeşit zehirdir. Etki alanı kırışıklığın oluştuğu alanda bulunan kası felç ederek mimik hareketlerini engellemeye yöneliktir. Botulinum Toksin uygulaması tüm dünyada yaygın ve popüler bir şekilde uygulamaya devam etmektedir. Sadece kozmetik sektöründe değil tıbbi birçok sorunun tedavisinde kullanılan bir maddedir.

Botulinum Toksin ve Dolgu Maddesi Aynı Mıdır?
Botulinum Toksin etken maddesi aslında bir çeşit zehirdir. Yalnız sadece lokal verildiği için kana karışmaz ve hayati risk oluşturmaz. Dolgu da ise etken madde hiyalüronik asittir. Bu madde verildiği yerde sadece kırışıklıkları açar ve o bölgeyi dolgun gösterir. Dudak dolgusunda genellikle bu madde kullanılır. Hiyalüronik asit herhangi bir kası felç etmez ve kasılmasını durdurmaz. Dolgu için bazen kişinin kendi yağ hücreleri kullanılır. Hem dolgu hem de botulinum toksin belli zaman aralıkları ile mutlaka tekrar edilmelidir.

İşlemler Nasıl Yapılır?
İşlem mutlaka uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. İşlem öncesi botulinum toksin ya da dolgu yapılacak alan temizlenir ve lokal anesteziyle uyuşturulur. İşlemde insilün iğneleri kullanılır. Kırışıklıkların olduğu bölgelere bu iğneler yardımıyla madde enjekte edilir. Dudak dolgusunda önce dudağın şekli belirlenir. Dolgu maddesi yine insilün iğnesi yardımıyla dudağın içine zerk edilir. Hem botulinum toksin hem de dudak dolgusu işlemlerinde biraz morarma olabilir. Bu morarma bir hafta içinde kendiliğinden düzelir. Uzman kişiler yüz hattını ve o bölgeden geçen sinirleri bildikleri için herhangi bir komplikasyon oluşumuna izin vermezler.

Nerelere Uygulanır?
Botulinum Toksin uygulaması için daha çok göz çevresi, kaş bölgesi ve alın tercih edilir. Alın ve göz çevresi kasların yoğun olarak kullanıldığı alan olduğu için mimik kırışıklığı bu bölgede çoktur. Dudak dolgusu için daha çok her iki dudak eşitlenerek dolgu yapılır. Dudak dolgusu sonrasında botulinum toksin işlemi uygulanabilir.Botulinum Toksin ve dudak dolgusuetkisi yaklaşık 6 aydır. Altı ayda bir tekrar edilerek uygulama yenilenmelidir, ancak bu süre kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.