16 Aralık 2021, 13:44 | #1 |
Öfke KontroLu
Sorularla ve Örnek Vakalarla ÖFKE KONTROLÜ Öfke, insanın doğasında olan sağlıklı bir duygudur. Öfke psikolojinin en çok ilgilendiği konulardan bir tanesidir ve hakkında yazılacak pek çok şey vardır. Aslında birçoğumuz, öfkeyi yanlış düşüncelerle kışkırtıp, saldırganlığa dönüştürmekteyiz. Öfkedeki gerçek sıkıntı öfkenin meydana gelmesi değil, kontrol edilme*mesi ve şiddete varan boyutlara ulaşmasıdır. Öfke kont*rolden çıkıp yıkıcı hale geldiğinde, hayatımızı zorlaş*tırır ve kişisel ilişkilerde sorunlara neden olur. Öfke kontrol altına alınabilir bir davranıştır. Kısacası son derece doğal ve fıtrîdir. Çocukluktan itibaren öğrenilerek gelişir. Psikolojideki yaklaşımların birçoğu öfkenin, sosyal davranışlar gibi öğrenil*en yani sonradan elde edilen/kazanılan bir süreç olduğunu belirtmektedir. Öte yandan öfke, itici güç oluşturabilmektedir. Bir işin yapılması konusunda sıkıntılar yaşanıyorsa süreci öfkeyle hızlandırmak mümkündür. Yine öfke motivasyon aracı olarak ta ele alınabilir. Yapılan işlerde öfke sayesinde hızlı yol alınabilir. Olaylar karşısında ne yapacağına karar verememek insanda öfke oluşturur. Gerçekte tüm öfkeler, maruz kalınan sorununun çözümünü bilememekten kaynaklanmaktadır. İnsanlar; tehditle karşı karşıya oluğunda, değersiz hissedildiğinde, kendisine karşı saldırıya geçildiğini düşündüğünde, kışkırtıldığında, stres altında olduğunda, haksızlık karşısında, yorgun olduğunda, sürekli olumsuz olaylar yaşadığında, beklentilerine karşılık bulamadığında öfkelenir. Öfke, diğer duygulara da karışmaktadır. Örneğin, endişe, hepimizi öfkelendiren olayların başında gelmektedir. Öfkeye sebep olan ana duygulardan birisi de üzüntüdür. Uzun süre üzüntülü bir şekilde yaşandığında, üzüntüyle baş edilemediğinde ve stresle baskı altında kalındığında insan öfkelenmektedir. Bunların yanında korku da öfkeyi beslemektedir. Öfkenin olumsuz yanları da bulunmaktadır. Örneğin, öfkeyle insana aşırı stres yüklenir ve bu durum tüm iç organlarımıza zarar verir, kansere yol açacak hastalıklara bile neden olabilir.Öfke; kararlarımızı olumsuz etkiler, kendimizi çaresiz hissetmemize neden olur, performans düşüklüğüne yol açar, etraftaki kimselerden daha izole bir hayat yaşanmasına neden olur, öfkelenen insan kendini yalnız hisseder, saldırgan davranışlar sergilenmesine sebebiyet verir, pişmanlık duyulmasına yol açar, insanın çevresindeki saygınlığının azalmasına neden olur. Olumsuz yanlarının yanında öfkenin olumlu yanlarını da saymak mümkündür. Örneğin; Öfke insanların harekete geçmesini sağlar, işlerin hızlanmasında katalizör etkisi yaratır, kişiyi anlık olarak rahatlatır, sağlıklı bir öfke hali olursa kişi kendisine saygı duyar ve güvenir. Öfkenin birçok türünü de saymak mümkündür. Mesela, insan olumsuz bir durumda surat asabilir, küsebilir yada depresyona girebilir, bu durum maskelenmiş öfke olarak ifade edilebilir. Olayların ani gelişmesi ve kontrolden çıkması, kişinin hareketinden dolayı utanç duyması, etraflarına karşı saldırgan tavır içi*ne girmesi patlayıcı öfke olarak değerlendirilebilir. Öfkenin alışkanlık haline gelmesi, şartlar değişse de eleştirel bakış açısına sahip olunması, sebepsiz öfkelenme, yersiz kıskançlıklar vb. durumlar kronikleşmiş öfke şeklinde anılabilir. Bir insan öfkelendiğinde, fiziksel işaretler dev*reye girer. Bu minvalde; kalp atışı hızlanır, nefes aralığı sıklaşır, stres ve gerginlik başlar, sindirim yavaşlar, kaslar gergin olur, daha çok titreme olur, insan terler, sesinde sorunlar oluşur, gözler kararır, dişler sı*kılır, insanın bulantısı artar, kan dolaşımı hızlanır. Ancak öfkemizi kontrol altına almak mümkündür. Bu minvalde, ilerleyen süreçte pişmanlık duyacağımız tepkiler*den kaçınmak, sorunu idrak etmeye çalışmak ve kalıcı çözümler üretmek önemlidir. Öfkeyi gevşeyerek yok edebiliriz. Mesela; içinde bulunulan ortamın terk edilmesi, dışarıya çıkıp dolaşılması, ayakta isek oturulması, oturuyor isek uzanılması, herhangi bir şey okunması, duş alınması, başka biriyle görüşülmesi, komşulara misafirliğe gidilmesi ve bir kahve içilmesi, bir şeyler dinlenmesi veya televizyon izlenmesi, kâğıda bir şeyler karalanması, dini vecibelerin yerine getirilmesi, Kur’an okunması, namaz kılınması öfkeli insanı rahatlatabilir. Öfkelenmeden önce yapılan gevşeme önemlidir. İnsan çoğu zaman öfkelendikten sonra yani iş işten geçtikten sonra kendisini yatıştırmaya çalışır. Ancak, gevşeme, kişi öfkeye giderken uygulanırsa, çok daha başarılı sonuç verir. Örneğin bir çocuğun tezgâhın üzerindeki bir sürahi yada bardağa ulaşmaya çalışması, onu uzanarak alması ve aldıktan sonra bizim çocuğu azarlamamız ve ağlatmamız pek hoş olmayabilir. Ancak çocuk tezgâha doğru giderken bizim onun dikkatini çekecek bir şeyler yapmamız, onun nazarını başka bir yöne sevk etmemiz, hem çocuğun kötü etkilenmesini engelleyecek, hem de güzel bir davranış olacaktır. Öfke bedensel kontrol altına alındığında heye*canın minimize edilmesi önemli bir konudur. Heyecanlar pozitif düşüncelere dönüşmezse öfke mevcudiyetini koruyacaktır. Kişinin sık sık vücudunun uyarılması strese yol açar ve bu durum öfkeyi tetikler ve ruhsal bozukluklara bile sebebiyet verir. Aslında öfkesinin kontrol altında tutan bir insan sakin ruh haline sahiptir. Sakin insan her konuya yönelebilir. Sakin bir kimseyle konuşulabilir, sizi dinleyebilir. İnsanın düşünceler*i ile davranışları arasında bir bağ bulunmaktadır. Aklımızda tasarladığımız konular davranışa dönüşür. Eğer davranışımızın düzgün ve dengeli olmasını istiyorsak düşünce eksenindeki sorunları gidermek gerekir. Yani olaylarla ilgili bir öngörü ya da olayın yorumlanmasında dikkatli olmak durumundayız. Herhangi bir hadise esnasında dikkatin nereye verileceği konusu önem arz eden bir husustur. Bu kapsamda, olum*lu bir yere odaklanmak; hata yapılmasını, insanın kendisini kışkırtmasını ve işlerin zorlaşmasını engelleyecektir. Yine kimseden yapabileceğinden fazla bir şey beklememek gerekir. Mesela geç kalan bir kimseyi geç kaldığı anda azarlarsanız sıkıntı olur, ters davranışlara neden olabilir, belki de ertesi gün oturup konuşmak, derdi bir maruzatı varsa dinlemek daha etkili bir yöntemdir. Öfkeli kimseler farkında olmadan birtakım gereksiz dü*şüncelerle hareket ederler. Bu durum bilinçaltının bir yansımasıdır ve insanları öfkeli konuma getirir. Öfke anlık olarak geçip gitmesine fırsat verilmemesi de önemlidir. Öfkeden sonra düşünerek bir sonraki adımın sağlıklı bir şekilde atılması faydalı olacaktır. Öte yandan, daha öncede belirtiğimiz gibi pozitif düşünerek öfkeyle baş edilebilmektedir. Bu durumun yanında, öfkenin sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi, dile getirilmesi insanın çevresinde de olumlu karşılık bulacaktır. Sonuç olarak öfke normal bir duygudur ve sonradan öğrenilen bir süreçtir. Eğer insan bir konuya veya duruma öfkelenirse bunu mutlaka dışa vurmak ister. Önemli olan bu durumun kontrol altına alınmasıdır. Sorularla ve Örnek Vakalarla ÖFKE KONTROLÜ MEHTAP KAYAOĞLU
________________
Bir Defa Aldatan Kisiyi Affedersen, Seni Yine Kullanir;
Çünkü Ihanet Bir Ruh Hali Degil, Karakterin Dökülüş Biçimidir. |
|
|
16 Aralık 2021, 14:44 | #2 |
Guzel paylasim icin tskler
|
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|