Kişisel gelişim, siz isteseniz de istemeseniz de sizinle birlikte var olamaya başlayan ve kişiye özel olarak farklı ilerleyen bir süreçtir. Ruhunuz gibi bedeninizde görmediğiniz ama hissettiğiniz, yaşarken varlığına muhtaç olduğunuz bir olgudur kişisel gelişim. Ve onu manevi yönden beslemeniz gerekir, tıpkı ruhunuzu beslemeniz gerektiği gibi. Aslında kendinizi bulduğunuz, ilerleyen aşamalar da ise manevi olarak kendinizi yeniden şekillendirdiğiniz bir süreçtir kişisel gelişim. Kişisel gelişimin önemini bilmeyen birçok insan kendinden habersiz ve mutsuz yaşayıp gitmektedir. Ben bu bireyleri süper güçlere sahip olan ama bundan haberi olamayan süper kahramanlara benzetiyorum.

Bir gün, bir yerde tesadüfen o gücü kullanana kadar ya da ömrünün sonuna kadar gücünden haberi olmadan yaşayan insanlar. Oysa herkes kendini ve içindeki gücü keşfetme içgüdüsüyle doğar. Kendinize kulak vermelisiniz. Huzurlu ve boşa geçmişlik hissi uyandırmayan bir hayat için bu şart. Ömrünüzün son demlerini hissettiğinizde, yani Erikson’un psikososyal kuramındaki son basamak olan; “benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk” evresine geldiğinizde, umutsuz değil benlik bütünlüğüne varmış olmak istiyorsanız kişisel gelişiminize önem vermelisiniz. Kişisel gelişim konularını özümseyerek kendinizde eksik olanları tespit edip tamamlamaya çalışmalısınız.


(Alıntıdır)