Tek Aşkım
Sık sık, hayatlarına giren erkeklerle hiç bir şey yaşamamış kadınlara, daha önce hiç aşık olmamış erkeklere ve sadece ama sadece bir kere gerçek aşkı tatmışlara denk geliyorum. Bir güzel de inanıyorum bu söylenenlere. Sonra bir iç hesaplaşma başlıyor…
Benim hayatım hiç öyle olmadı. Sevgililerim, ondan daha çok da flörtlerim oldu. Her haltı yaşadım ve hayatıma giren adamların neredeyse tamamı daha ben onlara aşık olamadan bana aşık olduklarını söylediler. Bir elin parmağını geçmeyecek kadarına inandım, bir kısmına inanmış gibi yaptım, kimilerinin ise yüzlerine “hadi len ordan!” deyip çıkışı gösterdim. Hemencecik aşık olmayan erkeklerin, bir çok erkek tanımalarına rağmen kendilerini “evlenecekleri” eşlerine saklayan kadınların bu kadar çok olduğunu gördükçe kendime ve hayatıma giren adamlara kızıyorum. Başka kadınlar ne kadar pirüpakmış ve başka erkekler ne kadar aşkın yüceliğini şiar edinmişler… Benim, çapkın bir kadın olarak, bir sürü şıpsevdi ile yollarımın kesişmesi de hep bu yüzden olmalı. Şıpsevdi adamlar çapkın kadınlara aşık olmalı ki, diğerleri hayatlarına mutlu mesut, “doğru eşleri” ile devam edebilsinler. Ne de olsa insan kendisi doğru olmadan, doğru eş ile karşılaşamıyor. Kötü hissetmesi gereken benim yani. Sorgulamalarım hep bu sonuca çıkıyor.
Hatta o kadar kötü hissetmeliyim ki, “ilk” kez eşini aldatan bir kadın, bir çok flörtleşmemi bildiği için beni “yollu” olarak yaftalayabiliyorsa onunki hata, benimki tercih oluyor. Dertleştiğim arkadaşım, aynı duyguları yaşadığını benimle paylaşmak yerine, kendini üstün kılmak için “ben hiç böyle bir şey yaşamadım ki” diye rol kesebiliyor çünkü ben onun yanımda kendini rahat hissetmesini sağlayamamışım. Şıpsevdilerimi küçümseyen adamlar, her geceyi başka kadınlarla asla ama asla aşık olmadan geçirebiliyorlar çünkü onlar benim eskilerime göre duygularını daha doğru yönetebiliyorlar. Böyle böyle, Polyana’yı gururlandıracak, Flaubert’i utandıracak sonuçlar çıkarıyordum.
Elbette kimse her yaşadığını herkese anlatmamalı çünkü kimse sırtında bir hedef tahtası ile gezmek istemez. Hiç kimse kendi kurgusunu gerçekmiş gibi de yaşamamalı, yaşatmamalı, çünkü kimse beklenmedik bir anda gerçeğin ortalığa saçılmasını istemez. Bakın bugün 21 Mayıs 2023, kendinizi daha fazla yormayın, artık ben bile tek ve ölümsüz aşk hikayelerinize inanmıyorum. Yok efendim kurgunuzda ısrarcı mısınız? O zaman ne kadar erken kabul edilirse o kadar iyi…
Biz bir avuç çapkın, sizler de bir avuç yalancısınız.
D.T.