________________

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

Öncelikle açtığınız konu uzun süreli tartışılacak bir derin konu Lakin bizler ne kadar bu konular üzerinde yorumlar yapsakda değişmeyen tek şey olacak bu ülkede Oda bizler sıcak yuvada rahatken dışarıda evsizler, bizler çeşit çeşit yemek yerken çöplerde sert leşmiş ve çürmüş yiyeceklere gönül veeinverip şükreden garipler. Peki biz evlatlarımaza bayram da aldıklarımızla sahte övünç duyarken.. Anne babası olmayan yetimler yalın ayakla bayram geçirmeleri. O yüzden ne zam olayı nede insanların birbirlerini daha fazla nasıl carparım benim 5 ev 3 araban var lüksleri bitmeyecek. Son söz olarak Herkes elini tasın altına koyacak yapmamız gereken tek şey olmalı YARDIM YARDIM YARDIM etmeliyiz... Kimsesizlere... Tskler

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

Şimdi bu konu hakkında uzun uzun yazılır çizilir ama bir kaç şey söylemek isterim

Öncelikle döviz ve faiz konusuna girmek istiyorum. Şimdi 1 milyon tlsi olan bir insan döviz yatırımı yapıp 1 yıl beklediginde rahatlıkla yıl sonu 200 bin TL gibi bir kâr elde edebilir. Buna ksrsilik ülkemiz döviz alım satımından insanları vagecirmek adına faizi yükseltme politikasına gitti. Bu sefer milli duruş sergileyip döviz almayanlar da faize yatırım yapmaya başladı. Yani bakıldığında çalışan parası olan ekonomiye para döngüsünde bulunan kişilerin paraları da faize gitti. Faizi yükselterek herşeyi çözmeyi planlayan devlet bu politikada basarili olamadı.

Biraz geniş pencereden baktığımızda hepimizin bildiği gibi Türkiye kafasına buyruk rahat rahat hareket edebilen bir ülke değil. Ama bu şimdi olan birşey değil. Kurulduğundan bugüne kadar bu sürekli böyleydi. Bu konu hakkında tezat düşünen zaten çıkmaz .Bunun etkisi olduğu aşikar. Hiçbir şey durduk yere kötüye gitmedi. Kötü politikalar uygulamanin başlıca sebeplerinden biri de budur.

Faiz ve dövize ragbetten sonra ise zincirleme olarak gelen bir diğer problem ise bu şekilde döviz ve faizden sağlanan kolay gelirden dolayı insanların çalışma ve emek gücü ortadan kalktı. Bugün 1 milyon TL ye sahip olmak çok da zor birşey değil günümüz şartlarında büyük bir kismin sahip olabileceği bir para. İnsanlar kolay para kazanma düşüncesinden çalışmaktan vazgeçiyor. Çalışacak insan bulmak zorlaşıyor. Her ne kadar iş yok denilse de bu durum göründüğü gibi değil. Bunun tam tersi olarak işverenler açısından da böyle bir dönem de 20 işçi çalıştırıp 2y ürün üretip x paraya satılacak bir ürün yerine 10 işçi calistirip y kadar ürün üretip 2x paraya satarım fikri oturmuş durumda. Alım satimlar her ne kadar artmış görünse de marjinal eğilime baktığımız zaman aslında aldığımız sattığımız her şey değer kaybetmiş görünüyor.

Ülke ekonomisi tavanda denmesinin sebebi işte bu alım satimlarin fazla görünmesi. Ama şunu kimse söylemiyor. 1 sene önce 100 bin TL ile yapılabilecek şeyler artık 180-200 bin TL ile yapılabiliyor. Yükselen piyasada araç alım satım yapanlar 100 bin TL si varken a segment bir araca binerken şuan 200 bin TL ile c segmenti bir araca biniyor. Onlar için kar gibi görünse de paranın miktarı değil o para ile ne yapilabiindiğidir paranın değerini gösteren şey.

Dövize karşılık yapılabilecek en faydalı hamle ülkeye dışaridan getirilecek olan yatırımdır. Dışarıdan döviz ile yatırım getirip TL ile çıkış yapmak gerekir. Bunun dışında bu durumu çözebilecek olan başka birşey yoktur. Bu da ülkenin gücü ile alakalıdır. Yatırım getirirken borçlanmamak kaydı ile tabii (!)

Bunların yanında Türkiye gibi bir devletin yaşamış olduğu bu kadar hadiseye göre ekonomik olarak bir şekilde ayakta durmasının sebebi ise ülkede var olan yasa dışı paradan dolayıdır. Türkiye yasa dışı paralar sayesinde hala ayaktadır. Bugün hiç kimse diyemezki ben devlete tam anlamıyla vergi veriyorum. Herkes bir şekilde birşeyleri dengelemek adına farklı yollara başvuruyor.Bunlar sayesinde ülkemizde insanlar bu ekonomik sıkıntıyı diğer ülkelerde ki gibi çok fazla sorun etmiyor sadece dillerde dolaşıyor. Herkes halinden memnun. Durduğu yerde herşeyin miktar olarak değeri arttı. Ama yaşam kalitesi olarak kimsenin düşündüğü bir şey yok. Hal böyle olunca da devletin her şeyi güllük gülistanlık göstermesi gayet normal. Herkes halinden memnun gibi yaşıyor.

Güzel ystirimlar yapılıyor sıkı takip ettiğim şeyler var başarılı hamleler ama şu anı kurtaracak kadar çabuk sonuç verecek şeyler değil. O yüzden bu durum uzun bir süre daha devam eder. Bu ülkede fiyatı artan hiçbir şey düşmez. Artık millet olarak yasam kalitemizin daha da düştüğünü kabullenmesi gerekiyor.


Pandemi ile birlikte çok zor zamanlara girdik ekonomik anlamda. Ama bunda her ne kadar pandeminin ve devletin suçu olsada birey olarak sessiz kaldığımizdan dolayı hepimizin suçu olduğu aşikar. Fransa da yüzde 2 Lil bir zam için sarı yelekliler sosyal medyadan birleşip protestolara başladı. Yüzde 7.5 olarak geri çekilme zam. Biz ise 2 ayda elektriğe gelen yüzde 15 zammı törpü susuyoruz. Ve bunu savunanlar dahi çıkıyor.Bu millet gerektiğinde zaten malını da canını da bu devlete verdi verir. Önemli olan bu değil. Neden zam neden bu halka yansıyor şu zor zamanda.

Bu düzen bu şekilde gider. Düzelmez. Oturmuş bir sistem. Dövizler de düşmez faizde düşmez dusuremezler. Herkes bu yaşantıya bu ekonomiye bir şekilde ayak uyduracak. Ek gelir mesai fazla çalışma vs vs.

Bu kadar fazla tüketim alışkanlığına alışmış bir milletin gereksiz harcamalara alışmış bir milletin yaşam kalitesini dusurmesi ülkede tatminkarsizlik memnuniyetsizlik ve mutsuzluk cgivi sorunları ortaya çıkarır. Nitekim ülkemizde de olan durum bundan farksız.


Bu konu saatlerce dakikalarca konuşulur çok uzun geniş kapsamlı bir konu ama bu kadar konusabilecegim. Herkes kendi yolunu çizip kendi umut dünyasına dönmesi lazım. Kimse devletten ekonomik anlamda bir çıkar yol beklemesin. Herkes cebindeki paraya göre hareket etsin. Kredi borç vs vs bunlar ile hareket ederek kimse ekonomik anlamda önünü göremez.bir yerde artık bu sıkıntı olup patlak verecektir. Ki veriyorda zaten.

________________

Yaşadığım kayıplarda kazancımdır. Ben asla kaybetmem.

İLLEGALİ SEVİN

E-İMZALIDIR

www.İrcForumu.org

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

Anca okudum maşallah kalemine sağlık Can dostum

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

Bu konu saatlerce dakikalarca konuşulur çok uzun geniş kapsamlı bir konu ama bu kadar konusabilecegim.

Daha ekleyeydin @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Maşallah bize bişe bırakmadın ama güzel yazmışsın hakkını verdin
Emeğine sağlık,

Ekleme ya da kıyaslama yapacak olsam sadece şuan ki burada ki ekonomiyle ilgili yorum yapabilirim bende,
Ben Türkiye de olup bitenleri sadece haberlerden ya da akrabalardan duyduğum kadar izlenim sahibiyim, ne kadar derin bir mevzu olduğunu içinde yaşamadan elbette bilemem,
Ama şu kadarını söyleyeyim enflasyon sadece Türkiyede yok bizim burada yani almanyada da bu durum çok fazla suyunu çıkardı diyebilirim.
Ben market muhasebesindeyim ve hergün "ZAM" yükselişi artmalar var ürünlerde neredeyse yüzde 20 artışlar var, peki bunları finans kim edecek maaşlarda oynama yok daha çok emeklilik için kesintiler var yaşlıları yoksa kim idare edecek bir nokta da bu tabi ki, hangi birinden başlasam şimdi: ))))
Burada ki emeklilerin bir kısmı dim ozmn ay sonunu depozito toplayarak getiriyorlar üzücü bir durum şahsım adına, çünkü vakti zamanında emekli kasasına yatırımları kesintilleri olmalarına rağmen hala devlete bir kısım vergi ödeniyor alıdıkları maaşlarından bunu doğru bulmuyorum ama bize zaten soran yok ayrı.
Şimdi belki bir çoğunuz diyecek orda yuro var size dokunmaz nolcak diye, böyle düşünmezsiniz umarım, çünkü her birimde alınan değil harcanan görünür, misal 1000 yuro maaş alıyorsam eşittir 1000 tl olur bu sadece ülke biriminde değişir paran nerde ne kdr değer taşıyorsa diye yaşadığın ülkede malesef durum öyle olmuyor. Ama çok şükür demeyi bilmeli insan aç değiliz açıkta değiliz ne çok garip durumlar var bunları biliyoruz Rabbim olmayanlara da bizim yanımızdan versin.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız mecbur yoksa hal bunlardan ibaret.
Bir de kısa olarak şu konuya değinmek istiyorum,
İsraf etmeden giderlerimizi karşılarsak bu hepimiz için daha sağlıklı olacak eminim, onun dışında çok atıklar var buna gerek yok, bu yüzden de ekonomi yükselişe geçti, insanlar çok fazla kullanmadıklarının dışında ihtiyaç duyduklarının arasında çok fazla luzumsuz ürünler alıyor bunlara gerek var mı?Arladaşlar biz çöpleri değil kendimizi doyuralım dünyada niceleri bulamazken.

Araştırmalar gıda israfının en çok evlerimizde yapıldığını göstermektedir. En çok çöpe atılan gıdaların başında ekmek ve unlu mamuller, sebze ve meyveler gelmektedir. Evlere alınan her 4 ekmekten biri her gün çöpe atılmaktadır. Gıda israfının önlenmesinde bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazandırılması büyük önem arz etmektedir.(alıntı)
Şimdilik bu kadar yorum yeter diyelim
Yazacak olan arkadaşlara kolay gelsin..

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

seninde emeğine sağlık güzel yere değinmişsin.

________________

Yaşadığım kayıplarda kazancımdır. Ben asla kaybetmem.

İLLEGALİ SEVİN

E-İMZALIDIR

www.İrcForumu.org

Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!

Boss ve ESinti güzel dile gelmiş, bende çok uzatmadan ilave edeyim. iki satır yetecek zaten.

ülkeye hukuk gelmedikçe, özgürlük, demokrasi gelmedikçe hiçbir ciddi yatırımcı ülkemize gelip de parasını riske etmez.
hukuka ve hukukun üstünlüğüne geri dönülmedikçe ekonomimiz de asla düzelmez.

________________

eksik başlayan hiçbir hikaye, tamamlanmaz.